Hasan Bülent KAHRAMAN
'Muhteşem Yüzyıl' ya da 'sözleşme noksanı'
10.12.2012
2609
Muhteşem Yüzyıl tartışmalarının arkasından gelen ecdat tartışması beni Türkiye'deki tartışmaların kutuplu yapısı üstünde düşünmeye itti, bir kez daha. Öyle görünüyor ki, gene bir süre başka bir "ikililik" (duality) ile oyalanacağız. Bu defa da Osmanlı buydu-hayır o değildi türünden bir zıtlaşmanın içinde yaşayacağız. Bir taraf "ecdadın" yüce/ltilmiş değerlerini savunurken diğer taraf onun, haydi "farklı" diyeyim, yanını öne çıkarıyor, çıkaracak.
***
Türkiye'nin kutuplu bir siyasete, hatta toplumsal ilişkilere açık olduğu çoğu zaman yakınılarak söylenir. Doğrudur. Yakın tarihimiz kutuplaşmış ilişkilerin çatışmalarıyladoludur. Bu durumun doğal, kendiliğinden, kültürel bir ilişki olarak mı ortaya çıktığı yoksa bunun "yaratılan", imal edilen bir durum mu olduğu sorusu da gene sıklıkla sorulur.
Toplumsal hiçbir ilişki kendiliğinden değildir. Bazı kültürel normlarıniçselleştirilerek öznel bir hale getirilmesini kabul etmemek olanaksız. Kültür zaten odur. Fakat kültürel yapıyı hazırlayan nesnel koşulların mevcudiyetidir benim inandığım.
Toplumsal hiçbir ilişki kendiliğinden değildir. Bazı kültürel normlarıniçselleştirilerek öznel bir hale getirilmesini kabul etmemek olanaksız. Kültür zaten odur. Fakat kültürel yapıyı hazırlayan nesnel koşulların mevcudiyetidir benim inandığım.
***
Böyle değerlendirince Türkiye'deki kutuplaşmayı çok farklı nedenlere bağlamak mümkün. Bizde, Batıdaki gibi sınıf ayrılıklarının olmaması, ister istemez bir "sözleşme" (kontrat) geleneğinin de doğmasını engellemiş. İslam'ın hâkim olduğu çağlar içinde onun hukuk sisteminin ürettiği bir sözleşme yapısının mevcut olup olmadığı başka bir konu. Ben, İslam hukukunun doğal bir sözleşmeiçerdiğini (bırakalım Osmanlıda örfi hukuk sistemiyle şeri hukukun bir arada bulunmasını ve zamanında çok konuşulanMedine Vesikası türünden oluşumları bir yana) ama bunun hâkim haliyle bir cemaat toplumu yarattığını (İslam ümmeti), onun da gene farkların telif edinmesine yönelik bir sözleşmeyi engellediği kanısındayım. "Uzlaşma"doğal bir üst norm şeklinde hâkim olunca farkı bir arada tutacak sözleşmeye de gerek kalmıyor.
Hal böyle olunca kültürel sembolizmanın önemi ortaya çıkıyor. Herkes kendi kültürel kodlarını açıklayacak bazı değerleri, çoğu zaman gerçek anlamından soyup, bir sembol olarak öne çıkarıyor. İş bu noktaya taşınınca, kaçınılmaz bir biçimde, benimsenen sembole, tıpkı bir askeri alayın sancağı gibi, kutsiyet affediliyor. Onun benimsenmesi diğer kültürel değerlerin dışlanmasına yol açıyor.
Hal böyle olunca kültürel sembolizmanın önemi ortaya çıkıyor. Herkes kendi kültürel kodlarını açıklayacak bazı değerleri, çoğu zaman gerçek anlamından soyup, bir sembol olarak öne çıkarıyor. İş bu noktaya taşınınca, kaçınılmaz bir biçimde, benimsenen sembole, tıpkı bir askeri alayın sancağı gibi, kutsiyet affediliyor. Onun benimsenmesi diğer kültürel değerlerin dışlanmasına yol açıyor.
***
Çok büyük ölçüde Tanzimat'tan beri devam eden hayatımız bu ikilikler üstüne kuruldu. Çoğu zaman medeniyet inkırazı (krizi) diye nitelendirdiğimiz gerçek, önerilenin mevcut olanı reddetmesi veya, önerilene hiç değer atfedilmeksizin mevcut olandaki ısrardır. Yani, eskiden çok kullanılmış bir kavramla söyleyeyim, "sentez" yapamayışımızdır, çıkmazımız. İşte buna ben "sözleşme noksanı" diyorum. Ve bu sentezden daha önemli geliyor bana. Çünkü, sentez iki şeyi birbiri içinde eritmeyi öngörüyor. Oysa sözleşme iki farklı şeyin bir arada uyum, hiç değilse saygı, içinde sürdürdüğü varlıktır. Dün bunu başaramadık. Anlaşılan hâlâ başaramıyoruz.
Devam edeceğim.
Devam edeceğim.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025