Hilâl KAPLAN
Ağaçtı, dershaneydi, yolsuzluktu derken, 2014'e terörizm suçlamasıyla girdik.
Ak Parti'yi hedef alan söylemsel düzlemdeki bu baş döndürücü evrilme hızı, sürdürülmekte olanın bir operasyon olduğu tezini doğruladığı kadar, Ak Parti'yi yıkmaya yeminli ittifakın ülkeye bakışının 'ya benimsin, ya kara toprağın' şeklinde olduğunu da kanıtlıyor.
Malumunuz 'teröre destek' suçlamasına konu edilen iddia, durdurulan bir tır vesilesiyle ortaya çıkmıştı. Hüseyin Yayman'ın dünkü yazısından ('7 soruda tır olayı', Vatan) öğrendiklerimizi özetleyelim:
Jandarma'ya mevzubahis tırın yasa dışı mühimmat taşıdığı ihbar ediliyor. İhbar jandarmaya yapılıyor ama nedense jandarma bölgesi sınırları içindeki tırı polis ekipleri durduruyor. Tıra eşlik eden eskort araçtaki iki görevli MİT'ten olduklarını beyan ediyor. Jandarma ekipleri bölgeye vardıktan sonra, Valilik'ten bir açıklama geliyor ve MİT Kanunu 26. Madde uyarınca iki kolluk kuvvetine de arama yetkileri olmadığı hatırlatılıyor. Konu kapanıyor mu? Elbette hayır.
Savcılar, bu sefer de tırı kendi özel araçlarıyla takip ediyorlar. Muratpaşa Köyü'nde, savcı ve beraberindeki polisler tırı bir kez daha durdurup vali tebligatının kendilerini bağlamadığını, aracı arayacaklarını söylüyorlar. Yetmiyor, bir de ilçe merkezinden ek polis kuvveti istiyorlar. Sorun aşılınca jandarma, Kırıkhan ve Adana savcısı kendi tutanaklarını düzenliyorlar.
Devamı da var:
Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, olaydan sonra, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı, Kırıkhan Başsavcısı, Hatay İl Jandarma Komutanı, emniyet yetkilileri, Hatay Valisi, İçişleri Bakanlığı yetkilileri ve MİT mensupları hakkında suç duyurusunda bulunuyor. İdarî ve adlî nerdeyse bütün devlet birimlerini 'alayına isyan' şeklinde hedefine koyan savcının, 'Acaba ben mi yetki aşımında bulunuyorum?' diye bir soruyu bile sormaya gerek duymayacak kadar büyük bir gayretkeşlik içinde olduğunu görüyoruz.
Elbette bu canhıraşlık süregiderken, olayın medyaya yansıyış biçimi de ibretlikti. 'El Kaide'ye destek vermek' kadar büyük ve vahim bir iddianın, hiçbir sağlam veri olmadan dolaşıma sokulması ve Today's Zaman hesabı üzerinden de İngilizce olarak dünyaya servis edilmesi birkaç saat içinde gerçekleşti. Ne tır ne de İHH ile alakasına dair iddiaların hiçbirine ilişkin sağlam veri yoktu. Ancak gazetecinin kaynağını açıklamaya zorlanmama ilkesinin arkasına sığınmayı, kamuyu istediği gibi aldatma yetkisi sananlar her yerdeydi. Bu arada, Hatay'daki tırla ilgili haberleri de İstanbul ve Ankara'da bulunan polis muhabirlerinin geçtiğini de ilginç bir detay olarak not düşelim.
TÜRKIYE'NİN EL KAİDE'YLE MÜCADELESİ
Türkiye'nin El Kaide'ye yardım ettiğine dair hiçbir delil yok. Bunun için herhangi bir siyasî motivasyon veyahut rasyonel bir zemin de yok. Gerçi iç kamuoyuna İrancı olarak sundukları hükümeti, dış kamuoyuna El Kaideci olarak sunmaya çalışanların rasyonaliteyle de bir derdi olmasa gerek.
Gelelim verilere...
Türkiye, özellikle 11 Eylül saldırılarından bu yana, El Kaide ile mücadelede uluslararası sistemle uzlaşı içerisinde hareket etti. Hatta El Kaide hücrelerine karşı CIA ile ortak operasyonların yapıldığı da ifşa edilmeyen ama bilinen bir gerçek.
Bu insafsız suçlamanın dillendirildiği son iki yılda bile, Türkiye toprakları üzerinde El Kaide hücrelerine karşı 104 ayrı operasyon düzenlenmiş. Gözaltına alınan 345 kişiden 129'u tutuklanmış.
Kaldı ki Batılı ülkeler içinde de Müslüman ülkeler içinde de Türkiye halkı, El Kaide ve benzeri örgütlenmelere en mesafeli bakan toplumlardan birisi olarak öne çıkmaktadır. Dileyen, El Kaide'ye Pakistan veya Irak'tan ya da İngiltere ve Amerika'dan katılımlarla Türkiye'yi kıyaslayabilir.
Dolayısıyla, iddiası 'Medeniyetler İttifakı' olan, 'Ilımlı İslâm'ın dünya çapındaki sembolü haline gelen Ak Parti'nin El Kaide ile herhangi bir seviyede ilişkilenmeyi, 'Mücahid Erdoğan' sloganları atan tabanı bağlamında da göze alması imkânsızdır. Mücahidin gönüllerdeki anlamını, 'jihadist' diye tercüme edenlerin anlaması güçtür.
Bunun yanı sıra, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin, geçtiğimiz Eylül ayında ilan ettikleri, 200 milyon dolarlık 'Global Terörizm Karşıtı Fon' da, hükümetin ABD ile bu hususta ortak hareket ettiği alanlardan sadece birisi.
Başbakan Erdoğan'ın yakın olduğunu gizlemediği Suddî işadamı Yasin El Kadı'nın, geçtiğimiz sene ABD'nin de olumlu oyuyla BM'nin kara listesinden çıkarıldığını da hatırlatmış olalım.
Daha NATO üyesi olmamızdan, ortak istihbarî ve askerî çalışmalarda bulunuyor olmamızdan ve diğer AB ülkeleriyle bu minvalde kurulan ortaklıkların ayrıntısından bahsetmedim bile...
Dolayısıyla Türkiye'yi ve Başbakan Erdoğan'ı El Kaide ile ilişkilendirmek için birkaç saatte eriyen dezenformasyonlarınızdan, 'Türk savcılar El Kaidelileri yakalamak istiyor, Başbakan'ın atadığı polisler engelliyor' yollu sinyal çakmalarınızdan ve üç-beş kötü niyetli 'jihadist' tivitlerinizden fazlasına ihtiyacınız var.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019