İbrahim Kahveci
İsrail, İran’ın başkentinde nokta operasyon ile İsmail Haniye’yi şehit etti. İsrail aynı zamanda Gazze’de bir soykırım yapıyor.
Dün Mustafa Karaalioğlu’nun yazdığı gibi, geldiğimiz durum İslam dünyasının utanması gereken bir noktadır…
Ya Türkiye?
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece güçlü olmalıyız ki, bu adımları atalım” dedi.
Erdoğan bu konuşmasında çok güçlü olunması durumunda İsrail’in Filistin’e yaptıklarını yapamayacağını söyledi.
Evet, çok ama çok doğru.
Burada iki temel varlık var.
Güçlü olmak
Ve o güce dayalı bir duruş sergilemek.
Erdoğan’ın devam cümlesinde bir duruş var ama o duruşun arkasında maalesef yeterli güç yok.
Hatta Erdoğan’ın geçmişte çok fazla ‘duruş’ sergileyen cümleleri oldu. Hatta bu duruşların ana cümlesi “Bir gece ansızın gelebiliriz” sloganıydı.
Sonra ne oldu?
Artık bu sonraları yazmayacağım…
GÜÇ LAFTA DEĞİL BİLİMDE
2015 seçim vaatleri için yazdığım şeyler aklıma geldi:
”Partilerin seçim vaatlerine bakıyorum. Sanki seçimden sonra herkes çalışmadan zengin olacakmış gibi hayal satıyorlar. Partilerin seçim vaatlerinin kamu personeli ve emekli maaşları üzerine odaklanışına bakıldığında aslında ülkemizin kronik sorunlarının çok daha derinleşerek büyük krizlere yol açabileceğini görebiliriz.”
Hatta defalarca şu notu düşmüşüm: Türkiye bu anlayış ile yönetilirse 2019’u zor görür.
Evet, 2019’u göremedik ve 2017 suni şişme dışında Türkiye aslında 7 yıldır büyük bir buhran içerisinde.
Kim ne derse desin büyük buhranın en somut göstergesi evlilik ve çocuk sayısıdır. Millet çocuk yapamaz duruma getirildi ve dün yazdığım gibi Türk ırkının soyu kurumaya başladı. (Devlet Bahçeli’nin Türk dünyasına giderayak hediyesi)
Şimdi kendimize soralım: Acaba seçim vaatlerinde değişen bir şey var mı? Hala yalancı cennet satan partiler yarışıyor.
Lakin şunun hakkını vereyim: 6’lı Masa olarak tanımlanan 2023 seçim ittifakının çok önemli bir adımı vardı: “Ortak Politikalar Metni”.
Türkiye 80’lerde Özal ile ilk kez kalkınma ekonomisi programı uyguladı. Türkiye ekonomisi Özal ile büyük bir yapısal değişim yaşadı. (Bütün rakamlarını eski yazılarımda bulabilirsiniz)
90’lar bile karanlık yıllardı ama o değişimin izleri devam etti. Ana sorunumuz sadece kamu maliyesiydi… Yani çözümü basitti ve sorun çözülünce yeniden kalkınma devam edebilirdi.
Maalesef treni kaçırdık.
6’lı masanın “Ortak Politikalar Metni” çok önemli bir kalkınma hamlesi programı içeriyordu ama o trende kaçtı.
Şimdi ne olacak?
İsrail deli gibi soykırım yapıyor ve Türkiye caydırıcı etki gücünü kaybetmiş durumda. Çünkü güçlü değil.
Hem bugün güçlü değil hem de gelecekte güçlü olma fırsatını büyük oranda kaybetmiş durumda.
Eğitimden başlayarak Türkiye’de maalesef bilim bitti. (Görece gerilemeye başladı). Bilim bitince teknoloji seviyemiz durdu. Teknoloji seviyemiz durumca fakirlik kaçınılmaz son olarak herkesin kara talihi oluverdi.
Lafla tehditler savuruyoruz ama iş icraata gelince S. Arabistan’a geri adım attık. BAE’ni biz ağırladık. SİSİ ve Miçotakis’in ayağına gittik.
Oysa bir gece ansızın gelebiliriz diyorduk.
ŞİMDİ NE OLMALI?
Bugün güçsüz Türkiye’nin boş laflarını dinleyip duruyoruz. Bizi ciddiye alan neredeyse kimse kalmadı.
Peki, muhalefet bundan ne ders çıkartmalı?
Muhalefet diyorum, çünkü iktidarın kalkınma diye, bilim diye, teknoloji diye bir derdi yok. Tersine kalıcı fakirlik üzerinden bir iktidar oluşumu söz konusu.
***
Ben muhalefetin derhal ama çok hızlı bir şekilde 2015 seçim vaatlerini hatırlatan “yalancı cennet” söylemlerini bırakarak gerçek bir ekonomik model oluşturması gerektiğini söylüyorum.
2. Dünya Savaşına giden yolda Hitler İngiliz Başbakanı’nı sürekli kandırırdı. Churchil. Şu vaatte bulunmuştu: “Size savaşmayı vaat ediyorum”
Türkiye’nin çok acil şekilde “Size çalışmayı ve çalıştıkça kazanmayı vaat ediyorum” diyen bir anlayışa-partiye ihtiyacı var. Bugün toplum gelecekte yaşanacak çok daha devasa sorunları bilemeyebilir. Lakin, liderler bunu görmek zorunda.
Teknolojisi durmuş, nüfus artışı 0-8 yaş grubunda gerilemeye başlamış ve ekonomik gücü çok zayıf bir ülkeyiz.
Böyle bir ülkenin sözü elbette gereken değeri bulamaz. O nedenle güçlü olmak ve sözümüzün arkasını doldurmak zorundayız.
Lafla peynir gemisi yürümüyor. Bunu hala anlamadık mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025