İbrahim Kahveci
Enflasyon çift haneye geldi.
Ve de düşmüyor.
Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası enflasyonun kesin ineceğini ilan ettiler. “Ne gerekiyorsa yapılacak” denildi.
İlk adım olarak alışıldık şekilde gıda fiyatlarına dikkat çekildi. “Kesin önlemler alınacak” denildi.
Kabak yine çiftçinin başına patladı.
Artık ithalat kapıları sonuna kadar mı açılır? Yoksa, çiftçiye başka ceza mı kesilir bilmiyoruz. Hep beraber göreceğiz.
Ama şu bir gerçek. Nisan 2017 itibari ile ülkede fiyatlar %11,87 arttı. Gıda fiyatları ise %15,63 artış gösterdi. Yani gıda fiyatları ülke enflasyonundan daha çok arttı. Gerçi ulaştırma sektöründe de fiyatlar son 1 yılda %17,94 artarak, maliyetleri etkiledi ama sorun yine de çiftçide...
***
12 aylık ortalamaya göre Türkiye’de enflasyon %8,66 artmış durumda. Tarım ürünleri üretici fiyatlarında ise Mart ayı itibari ile 12 aylık ortalama artış %4,33.
Olsun, suçlu yine de çiftçi...
Nisan -2010 yılından Nisan- 2017’ye kadar ülkede toplam tüketici fiyat artışı %73,06. Oysa Mart-2010 yılından Mart-2017’ye kadar tarım ürünleri üretici fiyat artışları yüzde 56,90’da kalmış.
Olsun, suçlu yine çiftçi...
Hasat aylarında çiftçinin elinden çok ucuza giden tarım ürünleri, aracı ve yollarda adeta fiyatları katlanarak uçuyor. Sonra tüketiciye yüksek fiyattan satılıyor ama sorun yine çiftçide ve tarlada aranıyor.
Dünya’da adeta fiyatı düşen enerji içerisinde Nisan 2010’da birim fiyatı 0,2672 lira olan elektrik ücreti, Nisan 2017’de 0,4118 liraya yükseliyor. Ama suçlu yine çiftçi oluyor.
Santrallerde artan fiyata rağmen 0,11 -0,16 kuruş arasında değişen elektrik, tüketiciye 0,41 kuruştan satılıyor ama sorun çiftçinin tarlasında aranıyor.
***
Herkes şuna alıştı. Tarlada 10 kuruş, rafta 1,0 lira....
İyi ama neden şunu sormuyorsunuz? Santrallerde bugünlerde 0,15 kuruş olan elektrik bile evlerimize 0,41 kuruştan satılıyor. Ne doğru dürüst aracısı var, ne de taşıma maliyeti çok yüksek. Neden elektrik fiyatlarında bile bu kadar çok makas açılıyor?
Elektrik Anadolu’dan İstanbul’a gelirken km’si 0,8 sent olan zorunlu otoban kullanmıyor. Elektrik taşınırken, 150-200 lira ödeyerek köprü de geçmiyor. O zaman elektrikte neden fiyat farkı bu kadar yüksek?
Hele bi sorun...
***
Çiftçiye önlem almayı kafasına koymuş olanlar neden kuralsız AVM’ler ile perakende sektörünün tekelleşmesine göz yumduklarını da açıklasalar ya.
Çiftçiye önlem almayı kafasına koymuş olanlar neden perakende sektörünün tekelleşerek vurgun yaptığını ilan eden Merkez Bankası raporunu gözden kaçırıyorlar.
Çiftçiye önlem almayı kafasına koymuş olanlar neden ulaşım maliyetindeki anormal artışa göz yumduklarını da bir hesaba katsalar ya. Yap-İşlet-Devlet (YİD) modeli ile yapılan ulaşım sistemi sonrası bu ülkede, özellikle tarımda artık ucuzluk beklemeyin diye defalarca yazdım.
Ulaşım bir kamusal maldır ve vergilerle yapılıp, ucuza hizmete sunulmalıdır. Aksi halde, ulaşımdaki 1 birim maliyet artışı, toplamda binlerce kat maliyet artışını beraberinde getirir diyeli yıl oldu.
Çiftçiyi ithalat ile terbiye edeceğini sananlara bir son sözüm olacak: Lütfen Turgut Özal’ın aynı hataya düşüp pirinç ithalatına göz yumması sonrasında, pirinç üretiminin ve fiyatlarının ne olduğunu incelesinler.
Uyarılar!
Evet, dolar fazla yükselmiyor, hatta düşüyor bile. Ama yurt içi yerleşikler deli gibi dolar alıyor.
Merkez Bankası döviz depo ihalesine 2 milyar doların altında teklif gelirken, artık teklifler 3-5 milyar doları aşıyor.
Bu işte bir terslik olmalı...Referandum sonucu dolar alımlarını daha da artırdı. Neden acaba? (Referandum sonrası iki haftada yabancı para mevduatı 9 milyar 865 milyon dolar arttı)
***
Bahar geldi. Karlar eriyip, barajlar su dolmuş olacak ki, elektrik fiyatları ucuzlasın. O da ne? Fiyatlar bir türlü düşmüyor. 14,0-16,0 kuruş arasında geziniyor. Bu fiyata, YEKDEM eklendiğinde santral fiyatı 20,0 kuruşun üzerine çıkıyor. Tavan fiyat 21,0 kuruş civarında. Taşıma maliyetini hiç hesaba katmadık daha.
Bu düzende ne aracı kalır, ne de serbest piyasa. Zaten sanayi şirketleri artık perakende pazardan elektrik alıyor. Serbest tüketicinin hükmü de kalmadı.
Ucuzlayan maliyetleri elektrik üreticisine yansıtın ve yerli üretimi bu marjla karşılayın diye bir yıldır yakarıyorum.
Çılgın güneş projesinden sonra, çılgın rüzgar projesi de geliyor. Lütfen akıllı bir proje de yapın da bu üretim dalgalanması nasıl telafi edilecek öğrenelim.
Galiba elektrik piyasası da patlamak üzere.
***
Negatif faiz ile şişen kira ve emlak piyasasında çatlak sesler geliyor. Özellikle İstanbul’da konut fiyatları, bırakın artmayı düşüyor bile.
Önce kiralar düştü, şimdi de fiyatlar.
Galiba beton ekonomisi de bitmek üzere.
Lütfen, aklımızı başımıza toplayalım ve gerçek bir ekonomi haritası çizelim. Bilgiye dayalı üretim ekonomisine geçmek için süre çoktan bitti. Yoksa gelecek felaketi kimse önleyemez.
Yurtdışından ekonomik yardım isteklerimiz de bizi bir yere taşımaz. Bilelim ve görelim gerçekleri.
Lütfen gerçek sorunları artık korkusuzca tartışalım. Tartışma olmaz ise çözüm de olmaz, bilesiniz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025