İbrahim Kahveci
Hem döviz hem de faiz; ikisi anda uzun süre yüksel(e)mez.
Yüksek faiz ve yükselen kur hareketinin bir arada oluşmasının imkanı çok az. (Kriz psikolojisi hariç)
Son verilerden bahsedelim.
TL mevduat faizinde ortalama yüzde 12,0’yi geçtik. Kısa vadeli mevduatta artık oranlar yüzde 14,0’ün bile üzerine çıktı. Diyeceksiniz ki, Türkiye’de uzun vadeli mevduat mı var? Haklısınız; yaklaşık 1,5 trilyon mevduatın yarısı 3 ay vadeli.
Mevduat faiz ortalaması yüzde 14,0’ü geçmiş ise şu noktaları düşünmek gerekir: Gecelik/haftalık mevduat faiz düşük olduğundan ortalama oranı aşağı çekiyor. Bir de eskiden düşük faizle yatırılan vadeli paralar var. Onlarda ortalama oranı aşağı çekiyor. Kısaca mevduatta ortalama oran %14,7’yi göstertiyorsa, emin olun bankalarda artık yüzde 15,0 üzeri çok rahat vardır.
***
Reel faiz ölçümü açısından enflasyon verisi çok önemli. Enflasyonda yıllık basit oran %10,9 ama ortalama oran %9,36. Nerden bakarsanız bakın mevduatta reel faiz yüzde 4,0’ün üzerine çıkmış durumda. Önceki yılların (2011-2016) mevduatta reel faiz oranı yaklaşık yüzde 1,0 civarlarındaydı.Yani son 5-6 yılda tasarruf etmenin ciddi bir cazibesi yoktu.
Ama artık oluşuyor. Tasarruf açığı kendi mecrasında yolunu buluyor.
Bu tablo faiz Liranın cazibesini ciddi oranda artırıyor. Dolar veya euro almanın alternatif kazancı TL’ye karşı giderek düşüyor. İşte bu nedenle diyorum; kriz psikolojisi hariç yüksek TL faizi ile yükselen kur ortamının uzun süre beraber gitmesi çok zor. Zaten yabancıların sıcak para çıkışları değil, tersine sermaye girişleri hala devam ediyor. Sorun son 6 ayda 40 milyar dolarlık kaynağın 30 milyar dolarını dövize yatıran yerlilerde. (Kısaca maalesef yine düşman içerde)
Kredi Garanti Fonundan (KGF) veya diğer kredilerden (KOSGEB) gelen Liranın önemli bir kısmı yatırıma-istihdama ve üretime değil, yabancının dolarına-eurosuna gitti. Kamu, vergileri erteledi, sosyal güvenlik primlerini erteledi ama bu paraların da bir kısmı dövize gitti. Toplamda son altı ayda yabancı para mevduatı 30 milyar dolar artarak 170 milyar dolardan 200 milyar dolara çıktı.
Şimdi iş değişiyor.Unutmayın ki , önümüzdeki dönemde TL olarak ödenecek borçlar var. Kamunun 16 Nisan sürecini gözeterek almadığı-ertelediği alacakları ödeme zamanı geliyor. Mecburen bir miktar TL’ye geçilecek.
Hatta ucuz TL kaynaklarının da kuruduğunu belirtelim.
Kısaca dövizdeki her yükselişi yerliler satış fırsatı olarak kullanmak durumunda. Yüksek TL faizi ile artan TL ihtiyacı, bizi dolar korkusundan koruyor. Ama asıl korku bence daha büyük...
***
Mevduat faizinin %15,0’lerin üzerine çıktığı günlerde konut kredi faizleri hala yüzde 11,7’lerde. Çok ciddi bir negatif faiz var. Kredilerin çok büyük kısmını oluşturan (%74,2) ticari kredilerde ise ortalama faiz oranı %16,6. Mevduat ile kredi arasında makas nerede ise sıfırlanıyor.
Bankalar topladıkları paranın hepsini kredi veremiyor. Vadesine göre yüzde 10,5 ve yüzde 4,0 arası karşılık ayırıyorlar. Ayrıca bankaların çok ciddi kira gibi, personel gibi diğer giderleri de var. Hatta tek başına işlem vergileri mevduatın üzerine 2-3 puan ekliyor.
Kısaca demem o ki; mevduat faiz oranlarının ana tesiri kredi faizlerine olacaktır. Kısa süre içerisinde artık yüzde 20-25 aralığında bir kredi faiz oranları ile karşılaşabiliriz. İşte benim asıl sorun olarak baktığım alan da burası. Yani bu piyasa dengesinde dolar yükselişinden değil, kredi faiz yükselişinden çekiniyorum.
ÇÖZÜM NE?
Öncelikle şunu belirtmeliyim. Yıllarca para bol iken ucuz dış kredi ile ekonomiyi tüketim ekseninde ayakta tuttuk. Tıpkı Venezuela’nın yüksek petrol fiyatında yaptığı gibi. Ucuza kredi aldık, ulufe gibi paraları dağıttık. Verimlilik ve paylaşımı adeta unuttuk. İnşaat dışında değer üretimini adeta hafızamızdan sildik.
Bu dönem artık kapanıyor.
Yeni sorunu ucuz dış kredi ile kapatmayı düşünmek, 5-10 yıl sonra daha berbat bir Venezuela tablosu ile karşılaşmak demektir. Bizim düşünmemiz gereken nokta; kredi talebini ‘yatırım sürecini kısmadan’ aşağı çekmek olmalıdır. Talebi azalan ürünün fiyatı da düşecektir.
Biliyorum, uzun ve çok zor bir yöntem. Ama aksi yoldan gitmenin kısa vadeli çıkarları karşısında, uzun vadeli bedelleri çok ama çok ağır olacaktır. İşte bu nedenle ısrarla “yeni ekonomi programı yazmamızın zamanı geldi de geçiyor” diyorum.
Not: Ucuz dış kredi yöntemi dışında, bankalara baskı yaparak bu işi düzeltmek istemek; 2000 sonrası 2001’e hazırlanmaktan başka bir şey değildir. Baskı ile oluşacak piyasa dengesinin ne zaman ve nerede patlayacağını da hesap etmemiz gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025