İlker DEMİR
Haziran ayında ilk haftanın tartışma konusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Malatya'da bir iftar yemeğindeki konuşmasını dinleyen misafir 2. Ordu Komutanı Org. İsmail Temel'in gülücüklü alkışıydı.
Devletin komutanını diğer devlet kanadı azarladı, devlet içi tartışma başladı:
"N'ayır, Paşa, bir parti adayını alkışlayamaz!"
Balık hafızalı olmayanlar hatırlıyor, paşaların "kazığa oturtan" mesajlarını, mahkemelerde aleyhte savunma yapan avukatlara yol üzeri tehditleri ve balyoz vb devleti teslim alma davalarındaki cezaevi ziyaretlerini ve kullanılan en hafifinden hain gibi galiz sıfatları.
Türkiye'de norm çıkara göre vırt zırt değişiyor, ama özü köhne.
Geçmişte Erdoğan savcıydı, CHP Başkanı avukatı, yanında saf tutanı, Silivri'deki her duruşmanın örgütleyeni, İnce de onlardan biri.
Bu kez biçimsel olarak rol yerleri değişti, ama bu kez İNCE sadece savcı değil aynı zamanda infaz memuru:
"Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir general, bir siyasi parti başkanını, konuşmasında vatan, bayrak, millet demediği halde alkışlıyor. 30 Ağustos'ta ilk emekli edeceğim general bu. Onun apoletlerini sökeceğim."
Kritere bak, başkan seçilirsem mahkemeye vereceğim demiyor, emekli ediyor, apoletlerini söküyor.
Bu hukuki vizyona gelecek çığlığı attırıyor.
Ama bilinç bu, bir alkış kopuyor, işte başkan, işte adalet diye, övgüler gökleri kaplıyor.
Al birini vur ötekine, çünkü "İkisi de aynı fidanın karanfil açan iki dalı."
İnce hızını alamıyor, o meşhur sahayı belirleme kokusunu salmaya devam ediyor:
"Herkes haddini bilecek. Herkes kurallara uyacak. Herkes anayasaya yasaya uyacak."
Herkes yasaya uyacak ama o daha aday adayıyken ağzında infaz ilamıyla geziyor.
Aynı fidanın öbür dalı, Ak Parti'nin Savunma ve Adalet Bakanları karşı demeci patlatıyor:
"Kahraman komutanımıza söz edemezsin!"
Bu kez ordu onların kahramanı oluyor.
Öte yandan devletin öbür daldan Danıştay üyesi Aysel Demirel, İnce'nin geçmişte söylediği," başörtüsü özgürlük değildir, özgürlükten, başını açma özgürlüğünden vazgeçmektir." sözü için bir tweet atıyor, sonra siliyor ama ikizi gibi niyet okuması ortalığı karıştırmaya yetiyor:
"Evet çok şükür başörtüsü mesele olmaktan çıkmıştır bugün gizlemeye çalıştığınız gerçek niyet ve çabalarınıza rağmen. Muharrem İnce zihniyetindekilerin yaşattıklarını unutmadık unutmayacağız."
Devletin CHP kanadı yine kükrüyor:
"Bir bürokrat böyle söz edemez! İstifa etmezse, Disiplin Kurulu'nun harekete geçmesi lazım!"
İki taraf da aynı tevhid-i tedrisattan, aynı sınıftan, tikleri, tripleri benziyor.
Biri modernizm diğeri İslam sosuna bulaşık otoriteryen.
Biçimleri değişik, hamam aynı.
Kişiler kurum adına söz etmedikçe, kişisel görüşleri ifade hakkına giriyor ve suç söylemde aranıyor.
Kriteri var, işinize "gelene hay hay, gelmeyene bay bay" doğru olmuyor, halk demokrasiye ihtiyaç duyuyor.
Peki sola ne oluyor?
Çarşaf çarşaf İNCE güzellemelerinden kim ne medet umuyor?
"Vay be, İNCE'nin performansı, halkla kaynaşması Erdoğan'ınkini alaşağı ediyor" vb yağcı ajitasyonlar doğru olup olmaması bir yana üste vazife olmayan uğraşı ve kiralık, iğreti bir elbise gibi duruyor.
Ama bununla yetinilmiyor, "demokratik demokratik" oy tayin ediliyor, hatta sonuç: Vekil seçiminde HDP, başkanlıkta İNCE.
Baş üstüne, niye?
Sol kimi savunuyor?
Bir tek Demirtaş halkın adayı, hak ve özgürlükten yana.
Solun derdi sadece oy değil, döne döne sistemi anlatmak, demokrasiyi savunmak gerekiyor.
Neden ilkesizlik ediliyor?
Türkiye'de herkes otoriter devlet tevhidi tedrisatlı, aritmetik tescilli kuyrukçu ve dolayısıyla bağımsız, kişilikli tavırsızlık yüzünden sol, yıllardır sınıfta kalıyor; kimi solcu ve halk fiilen CHP'den, Ak Parti'den kopamıyor; kendine oy veremiyor; pragmatik CHP ve devlet örgütleri barışa yönelemiyor.
Demokratik rejimin teminatı için tüm demokrat oyların Demirtaş'a ve HDP'ye verilmesi gerekiyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.10.2025
17.09.2025
28.08.2025
10.08.2025
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025
6.06.2025
16.05.2025