Kurtuluş TAYİZ
PKK ile ilgili bugüne kadar oluşturulan en büyük algı, örgütün asla bitirilemeyeceği ve yenilemeyeceği algısıdır. Bu yüzden de gazetelerde, teslim olan PKK’lıların, operasyonlarda öldürülen örgüt mensuplarının sayısına dair çıkan haberler ne olursa olsun; Kandil hangi darbeyi alırsa alsın, bu algı bir türlü kırılamıyor.
PKK’nın bitirilemezliği veya yenilemezliğiyle ilgili hâkim algı, aslında örgütün arkasındaki dünya desteğinin süreklilik arz etmesinden kaynaklanıyor ve o akıldan besleniyor. Dış ve onun uzantısı olan iç destek, bu algının hep canlı kalmasını ve devamlılığını sağlıyor.
Devlet aklı, PKK’yı bitirmeye dönük samimi, kararlı ve emin adımlar atarken; PKK’nın Türkiye’de sona yaklaştığına dair somut veriler bulunurken; onun bitmesine ve bir belanın ülke sınırlarından defedilmesine geçit vermeyen şey, zihinlerde PKK’ya dair yaratılan süreklilik ve ebedilik algısıdır.
Dünya sistemi, doğmasına ve yayılmasına önayak olduğu PKK’yı, bugün daha da güçlendirerek Suriye ve Irak’ta devletleştirmeye çalışıyor. Ardından, bu planı Türkiye’de uygulamaya koyacak. Türkiye’yi ve bölgeyi dizayn etmek maksadıyla uluslararası bir proje biçiminde oluşturulan PKK’yla ilgili, “bitirilemez ve yenilemez” algısının bu kadar güçlü olmasının temel nedeni işte budur.
Çatışmaların başladığı 24 Temmuz 2015’ten bugüne 483 şehit verildi. 2 bin 859 güvenlik görevlisi de yaralandı. Buna karşılık 2 bin 583’ü yurtiçinde olmak üzere toplam 4 bin 949 PKK’lı etkisiz hale getirildi. 747’si de yaralandı. 1382’si ise sağ ele geçirildi veya teslim oldu.
Bu sayılar neyi ifade ediyor? Rakamların abartıldığını iddia edenler olsa da son 40 yıldır etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı; Türkiye’nin kolay kolay kendisini kurtaramayacağı, teröristleri fazlasıyla etkisiz hale getirse dahi, süreklilik arz eden bir terör belasıyla boğuşmak zorunda kaldığını ve kalacağını gösteriyor.
Türkiye, başına örülen bu kesintisiz terör taarruzu çorabını giymeye, durmadan maruz bırakılmakta. Bunun en iyi açıklaması terör örgütünün “Bir ölür, bin doğarız” mottosunda. PKK 24 Temmuz’dan bu yana kaç genci öldürttü? Binlerce genci. Peki kimin için ve ne uğruna? Özgür Kürdistan cevabı, sadece tasarlanan planı gizlemeye yarayan kandırmaca ve kaçamak bir cevap.
PKK, 40 yıldır bir ölüm döngüsü çeviriyor. Bu korkunç döngüyü, “PKK bitirilemez ve yok edilemez” şeklinde açıklamak akıl çelmeyi hedefleyen bir kurnazlık. PKK, 40 senedir insanları gaddarca öğütmesine karşın, bununla övünen bir edebiyatı Kürtlerin başına musallat etmeyi nasıl başardı? Bunu kendi başına mı yaptı? Bu nasıl mümkün oldu?
İşin dünyayla ilgili kısmı elbette var ama bu işin asıl kısmı, içeride PKK’nın kanlı değirmenine su taşıyanların, “PKK bitirilemez” algısını oluşturmasıyla başarıldı. Sırtını dışarıya dayayan PKK efsanesi, içeride üretildi. Devletin içinden bu algıyı besleyenler olduğu gibi, siyasetin ve medyanın içinden de bu algı durmadan üretildi.
Dünya sistemi ve içerideki algı üreticileri devleti ve milleti PKK’nın bir iç dinamik olduğuna ve devletin kabahatinin sonucunda ortaya çıktığına inandırmaya çalıştı. Devlet buna inanır gibi oldu, bazı adımlar attı ancak çok geçmeden işin hiç de öyle olmadığını fark etti.
Bu büyük terör hareketinin kaynağı, 1923’te kurulan Türk devletinin sınırlarıyla ilgilidir. Bütün kavga ve gürültünün arkasında Türk devletini kimin kontrol edeceği veya Türklerin kaç kilometrekareye hükmedeceğiyle alakalı.
“PKK çözülüyor mu” sorusuna dönecek olursak; milli hedeflerine ulaşmayı başaran bir Türkiye’de ne PKK ne de başka bir terör örgütü sorun olarak varlığını devam ettirebilir. Dünya sistemi terör kartıyla bu tarihi yürüyüşü engellemeye çalışıyor. Türkiye, kalkınma yolundaki bu tarihi eşiği dış ve iç engellere takılmadan aşabilirse, PKK’yı tehdit olmaktan çıkaracağı gibi dışa bağımlılıktan da kurtulacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın misyonu, Türkiye’ye bu tarihi eşiği aştırmaktır. Erdoğan, Türkiye’nin bu tarihi ilerleyişini yürüten liderdir. Son günlerde tedavüle sokulan, “Erdoğan ilahlaştırılıyor” söylemi, daha önceleri çok sık duyduğumuz “Türkiye otoriterleşiyor, Erdoğan diktatörleşiyor” söyleminin devamı ve “iç” versiyonudur.
Dışarıdan veya içeriden, soldan veya sağdan, birbirinin kopyası söylemlerle açıktır ki bu tarihi yürüyüşe çelme takmak amaçlanmaktadır. Başarılı olup olmayacaklarını kuşkusuz zaman gösterecek; şimdilik, bu söylemleri dolaşıma sokanların iyi niyet taşımadığını söylemekle yetinelim.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019