Markar ESAYAN
“Adamlar yine yüzde elliyle gelecekler ya...”
“Vallahi billahi gelecekler...”
“Feci bir şey bu.”
“Her tarafı ele geçirdiler. Bütün kadroları kendi adamları ile doldurdular.”
“En az 10 sene gerekir bu yapılanların düzelmesi için.”
“Ergenekon davası dediler, bütün muhalifleri içeri tıktılar. Gazeteci bırakmadılar.”
“Zaten daha da kimse bir şey yazıp çizemez bu ortamda.”
“Ama bu halk gider yine bunlara oy verir.”
“Verir tabii. Halkın umurunda bile değil olanlar. Çoğu gazete okumuyor. Olan bitenin farkında bile değiller.”
“Bakalım yeni anayasa nasıl olacak?”
“Onu da kendilerine benzetirler.”
***
Bu diyaloglar tamamen gerçek. Havalimanından dün eve servisle dönerken oturduğum sıranın hemen arkasında iki genç böyle konuşuyorlardı aralarında.
Oldukça hüzünlendim. İçim sıkıldı.
Bu ülkenin pırıl pırıl iki genci, üniversite öğrencisi veya mezunu olmalılar. Sözlerine ister katılın ister katılmayın, çok endişeli oldukları kesin. Görüşleri objektif değil. Halkı olayları takip etmemekle suçlarken, kendileri belli ki Sözcü okuyarak klişe ediniyorlar.
Ama olsun. Bu çok önemli bir veri değil mi halkın geri kalanının duygularını anlamak için? Onlar da bu ülkenin vatandaşları ve kendilerini yöneten hükümet hakkında paranoyaya varacak bir altüst oluşla yaşıyorlar.
Demek ki acilen bir şeyler yapmak gerekli. Bu algıyı oluşturan haklı ve haksız nedenler neler? Bunları önlemek için neler yapmak lazım geldiğini düşünüp, reçeteyi uygulamak lazım.
***
Ankara’ya gitmiştim.. Hukukçu ve yazar Orhan Kemal Cengiz’in kurucusu ve başkanı olduğu İnsan Hakları Gündemi adlı STK’da düzenlenen, gençlere yönelik kursta bir ders verdim. Türkiye’de demokrasi, insan hakları, azınlık sorunları gibi konularda uzun ve çok verimli bir paylaşım oldu.
Gençlerin çoğunda aynı şeyi gördüm. Yapılanları önemsiyorlar, ama sapmalar olduğunu düşünüyorlar. Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmış olması ciddi bir güvensizlik yaratmış durumda.
Başbakan Erdoğan’ın Başkanlık Sistemi imaları herkesi endişelendiriyor. Yeni bir anayasanın Başkanlık tartışmalarına kurban gideceğini düşünüyorlar. Bu çocuklar serviste kulak misafiri olduğum gençlerden farklı. Politikler ve kafaları çok açık. Doğrunun da yanlışın da hakkını verecek kadar analitik düşünüyor ve objektif bakıyorlar Türkiye’ye.
İster tamamen AK Parti karşıtı, ister AK Parti’yi yerinde destekleyen, yerinde eleştiren kesimler olsun, Erdoğan’ın olası Başkanlık ısrarının ülke için felaket olacağını düşünüyor insanlar. Parlamenter sistemi yeni özgürleştirmeye başlamışken, henüz Kürt, Ermeni, Alevi sorunları çözülmeyi beklerken, gereksiz bir Başkanlık kutuplaşmasına ihtiyacı var mı Türkiye’nin.
***
Erdoğan’ı başarılı buluyorum. Dün anlattım. Ben sembollere, önyargılara değil, yapılan işe bakarım. Küstüğüm ülkeyi ülkem olarak benimseme yolunda, çok ciddi pansumanlar yaptı Erdoğan ve kurmayları.
Ama durdular. Onlar durdukça endişeler arttı. AB üyeliği bizim en büyük sigortamızdı, tavsadı. Yapılanların geri alınamayacağı bir noktada değiliz henüz. Değişimin tek taşıyıcısı AK Parti... Bir de başka partiyi deneyelim noktasında da değiliz. Çünkü çok riskli bir kavşaktan keskin bir dönüş yapıyoruz, yaşananlar görüş ayrılığı değil sadece, bir iktidar-sınıf savaşı.
AK Parti’nin temsil ettiği halk, İttihatçı-imtiyazlı laikçi zümre ve bunların ardında hizalanmış endişeliler...
Demem o ki, AK Parti sadece kendi ve kendi tabanından sorumlu değil. Ülkenin vesayetten tamamen kurtulması, Ergenekon’un kafasının ezilmesi, İttihatçıların geri dönemeyecek kadar yenilgiye uğratılması lazım. Başbakan işinin bittiğini düşünmesin. CHP ve MHP’nin dönüşmesini sağlayacak sosyolojik veriler henüz ufukta görünmüyor. Kutuplaşma arttıkça da bu olmayacak. Siyasetin yerini korku tahkim etmeye devam edecek çünkü.
Hâsılı, değişim bayrağını devretmek veya yere düşürmek için henüz erken. Yukarıda konuşmalarını aktardığım çocuklar için de “Bana ne, benim seçmenim değil ki” deyip görmezden gelemezsiniz.
Bu noktada, radikal demokrasi hamlelerine dönüş yapan AK Parti’ye şiddetle ihtiyacımız var. Aklı başındaki herkesin, önümüzdeki seçimlerden sonra, ilk iktidar dönemindeki dinamik bir AK Parti’yi umdukları bir noktada, Başkanlık Sistemi’nin peşine takılmanın bir mantığı yok. Bu Erdoğan için de üzücü bir final olur. Tarihe geçmek üzereyken, ülkeyi yarı yolda bırakan ibretlik bir lider olarak anılır. Kimse de yaptığı iyi işleri hatırlamaz.
Reçete belli; Kemalizm’le tüm bağların ve İttihatçı zihniyetle özellikle milliyetçilik konusunda paylaşılan ortak genlerin tasfiyesini yapmak. AK Parti nasıl Milli Görüş defterini kapattıysa, milliyetçilik defterini de kapatmalı. Ergenekon, bu ülkenin kaderini değiştirecek en önemli dava. Tavsayan, yanlış giden, düşünce ve ifade özgürlüğünün tehlikeye atıldığını düşündüren yanlışlardan dönülmeli. Bu dava çok önemsenmeli ve adil yürütülmeli, iyi yönetilmeli.
Yeni anayasa tek önceliğimiz olmalı. Toplumun ekseriyetinin içine sinecek bir metin için olağanüstü çaba sarf edilmeli. Kürt meselesi mutlaka dinamik bir şekilde gündeme geri dönmeli. BDP-PKK çizgisinin temsil ettiği kesimlerin şikâyetleri, korkuları önemsenmeli. Güven tahkim edilmeli. KCK faciası sona ermeli.
Henüz yolun başındayız. Bu hikâye yarım kalmamalı.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Operasyon çökünce...
9.05.2019 - Kızgın demiri soğutma yöntemleri...
2.05.2019 - Müzik ve terör örgütü listelerinin benzerlikleri...
24.04.2019 - Taşın altına elini yine Erdoğan koydu...
21.04.2019 - Millet İttifakı neye kuluçka oldu?
18.04.2019 - Organize kötülüğün peşini bırakmayacağız...
16.04.2019 - CHP'nin 2019 resmi
13.04.2019 - Mazbata fetişizmi neye delalet?
10.04.2019 - 31 Mart’ta Türkiye neyi başardı?
3.02.2019 - Bu seçimin adaletsizliği…
28.03.2019
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
muhammet celik
Sandalyeye asker otursun, ve 12 eylul, 28 subatta oldugu gibi kimin faili kim oldugu, kimin kime tecavuz ettigi dahi belli olmasin istiyorsunuz. Aslinda onlarinda azmettiricisi belli ama sizn gibi duyarli demokrat yazar oldugunu iddia edenler o azmettirciler hakkinda iki kelam karalayamadilar cunku onlarda faili mechullere karisirlardi. Zaten sizin boyle elestirebiliyor olmaniz dahi ulkedeki demokrasinin en buyuk gostergesi degilmi Allah askina... Raragip cicen in sordugu sorunun cevabinu bekliyoruz altan bey.
ali gulec
Sayin Altan, cozdugunuz ve sordugunuz denklemde muthis. size tesekur etmeyi bir borc biliyorum.Bir gun, insanlar, bir gun, bu uldede demokrat ve laik olamayacaklarmi? yani onurlu, serefli.
veysi
keşke her gazeteci senin gibi cesaret edip gerçekleri dile getirseydi..
muharrem
sayın Altan ,politikacı ister fizanda ister se dünyanın başka bir ucunda farklı millet ,din, kültürden olsun.hiçbirisine güvenilmez. chp şimdi bilmemnereye gidiyor ama bürokratik vesayetin baba savunucusu geçmişte chp idi.chp nin eski yerini ise şimdi akp dolduruyor.yarın chp iktidara gelsin tersi olur.muhalefette doğru söyler iktidarda şaşar hesabı.bu ülkeye bisikletle işine giden yöneticiler gelmediği müddetçe hirbirşey değişmez.halka saygı ve sevgi yok.yetmez ama dedik kötünün iyisini seçtik.
abdullah tayşun
şırnaktan selamlar sayın büyük üstad ahmet altan senin bu dürüstlüğüne hayranım senin bu güzel çalışmalarına üstün başarılar dilyorum ve seni can günüden tebrik edyurum
Ragıp ÇİÇEN
Sayın Ahmet bey..! İnanıyorum ki, bu ülkede bu sözleri söyleme hakkına sahip olabilecek en son kişi siz olabilirsiniz..! "Referansım islam" diye,"Demokrasi bizim için amaç değil, araçtır" diye açık ve net cümlelerle "niyetini ifade eden" bir başbakanı, bir siyasi hareketi "YETMEZ AMA EVET" diye destekleyen, bu projeye bavul dolusu (nereden edinildiği, kimin hazırlayıp kurguladığı belli olan" %90 ı sahte çıkan belgeleri "balyoz" gibi bu iktidarın eline ve emrine veren BİZZAT SİZ DEĞİLMİSİNİZ?