Markar ESAYAN
21. Yüzyıl'ın şartları belirlenirken, kolonyal düzenin biriktirdiği tüm cerahat Suriye'de patladı.
Neden böyle oldu söyleyeyim, çünkü tüm hegemon veya hegemon olmaya aday ülkelerin menfaatlerinin en az zarar görerek kapışabileceği, ya da doğrudan güç gösterisine girişebileceği münasip yer orasıydı.
Kabil yine Habil'i öldürüyor ve toprak masum kanlarıyla sulanıyor. Kabil, kardeşinin Allah önünde daha makbul olduğunu görerek öfkelenmişti ve özeleştiri yapmak yerine, iyi işler yapan kardeşini ortadan kaldırarak hegemon (tek) olmayı seçti.
Daha sonra, kardeşinin nerede olduğunu soran Rabbi'ne verdiği cevap çok ilginçti. “Ben kardeşimin bekçisi miyim?”
Bencilleşmenin veya tersinden bireycileşmenin bir ifadesiydi bu.
Suriye, bugün Rusya'nın Hazar'daki gemilerinden Suriye'yi vurabildiğini göstereceği bir Habil ülkesidir.
Arada kısa kalıp İran'ı da vurabilirsiniz, o kadar hata olur.
Her Kabil, bir sonraki Habil'dir çünkü...
21. Yüzyıl'da oyunda olacağını ispat etmek isteyen tüm Kabiller Suriye'de masum kanı döküyor şu an. Çünkü kardeşinin bekçisi olma erdemini Türkiye dışında göstermeye çalışan güçlü ülke sayısı neredeyse sıfır.
Evet, bizler yaratık olmadığımız için kardeşlerimizden sorumluyuz.
Çünkü insan formunda doğmak insan olmaya yeterli değil.
Toplum olmak için de insan formunda yaşayanların aynı yere toplaşmaları yeterli olmuyor.
Uygar bir devlet olmak için de Mars'a uydu göndermenin tek kriter olmadığı, iki bin milden bir ülkeyi vurmanın devlet olmaya kafi gelmediği, şimdi değilse bile, bir gün bu hoyratlık tüm ülkeleri ateşe verdiğinde anlaşılacaktır.
Keşke buna gerek kalmadan anlaşılsa...
Biz, kardeşimize sahip çıkmanın, insanlaşmanın, adalete önem vermenin sadece ahlaki bir mesele olduğunu, kişisel boyutta olup bittiğini düşünebiliriz.
Sanki ahlaki tercihler, buna göre oluşan toplum ve devlet karakterleri, sadece moral, metafizik alanda sınırlı kalan etkiler doğururmuş gibi...
Öyle değil. Bu tercihler kişinin kadar, ailenin, toplumun, devletin ve dünyanın da kaderini belirler.
Etkileri insan ömrünü aşan sürelerde ortaya çıktığı için gözden kaçabilir. Ama böyledir.
Nitekim dünyanın Suriye'de ispat ettiği çürüme, dünyaya zarar verecektir. Kabil'i mahvettiği gibi, Mefistofeles'le (şeytan) anlaşan Faust'un sonu gibi, iyi bitmeyecektir.
Kardeşine zarar veren, ona sahip çıkmayan, kendisini kurban ediyordur.
Dünya Suriye'de ilan edilmemiş bir 3. Dünya Savaşı'nı başlatırken, bunun Suriye'de olup biteceğini, onların da sadece bonusları toplayacağını varsayıyorsa, yanılıyor.
Afganistan Irak'a, Irak Suriye'ye yol açtı. Ve artık yüzbinlerce talihsiz mülteci Avrupa sınırlarına dayanmış durumda.
Dünyada çok fazla acı ve adaletsizlik var. Bunu bir çevre meselesi gibi de düşünebilirsiniz.
Bu kirliliği atmosferimizin kaldırması mümkün değil.
Kardeşlerimizin bekçisi olmak zorundayız. İyi insanlar olmasak bile, komşumuzun darda, tehlikede ve aç olmasına sırtımızı döndüğümüzde, bu tavır bizim de rahat etmemizi engeleyecektir, bunu düşünmeliyiz.
Evreni ister Allah'ın yarattığını, ister bir rastlantı sonucu oluştuğunu düşünün, düzeni yakından incelediğinizde, bir kurala göre ilerlediğini görürsünüz.
Yaşam zincirinde yer alan her varlık, sistemin sağlıklı işlemesini sağlayan bir işleve sahiptir. Bu zincire zarar verdiğinizde, kendinize zarar veriyor olursunuz. Bu kanserleşmektir.
Dünya bu anlamda iyi bir yere gitmiyor. Üç yüzbin Suriyelinin önlenebilir nedenlerden ötürü ölmüş ve ölüyor olması, yarın başka bir yerlerde üç milyon insanın ölümüne şimdiden zemin hazırlıyor.
İnsan uygarlığı altı bin yıldır bu pratiği deneyimliyor.
21. Yüzyıl'da, geçmişten doğru dersler mi çıkartacağız, yoksa aynı hataları geometrik şekilde artan kötü sonuçlarıyla yeniden tekrarlayacak mıyız?
Çok ümitsiz değilim.
Bugün iki milyon üçyüz bin mülteci, kardeşine sahip çıkan bir ülkeye ve onun halkına iyilik adına gelecekte tanıklık etmeye hazırlanıyor. Bu kara tabloda bir ABD, bir Rus veya iran vatandaşı olmadığım için şükrediyorum.
Çünkü bereket ve lanet miras gibi gelecek nesillere geçer.
Karşılık beklediğimiz için değil, o karşılık vicdan rahatlığı ile peşinen tahsil ediliyor çünkü.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019