Markar ESAYAN
Ticari bir deha olan bir büyüğüm vardı, rahmetli oldu. Sohbetlerimizde sık sık bana uzman olduğu ticaret ile ilgili bilgiler verirdi. Mesela şunu söylerdi: Tuttuğun takımı, oy verdiğin siyasi partiyi sır gibi sakla, düşman kazanma. Herkesten para kazanmanın tek yolu, renksiz, kokusuz ve bir süzgeç gibi olmaktır. İnsanlar geçmeli, paraları kalmalı.
Lakin bu sözler bana uygun şeyler değildi. Ne ticaret, ne de bu içine kapanık haller. Bu aile büyüğüm oyunu kuralına göre oynamayı öğrenmişti. Bunda da bir hikmet vardır, biliyorum. Üstelik onun ömrü bu ülkenin en zor en tehlikeli zamanlarında geçmişti.
Ben Galatasaraylıyım. Son iki seçimde AK Parti’ye oy verdim. Referandumda ise yetip yetmeyeceğine bakmadan “Evet” dedim. 12 Eylül Davası’nda “iki tonton ihtiyarcığın” yargılanması beni acayip mutlu ve tatmin ediyor. Suç duyurusunu ilk yapanlardan olarak bunda payım var. Davanın ilerletilmesinde de umarım küçük bir payım olabilir. Berfo Ana’nın en azından bu kadarını görmüş olması için bile buna değer.
Bu ülkenin bir detoks sürecinde olduğunu, her unlearning- detoks- rehabilitasyon döneminde olduğu gibi, kendine dair çelişkiler, gelgitler barındırdığını biliyorum. Çelişkiler beni de çok rahatsız ediyor. Lakin yanlışların artık doğru olarak yutturulamaması ve birer çelişkiye terfi etmesini de azımsamayınız. Çelişkilerin “çelişki” olarak sıfatlanması bile bir gelişmedir. Şike lobisinin AK Parti üzerindeki etkisi ve uzlaşmasıyla Şike Yasası’nın değiştirilmesi mesela. Evet, bu yasa böyle değiştirildi ama, yara da öylece orada kaldı. Ayıp, AK Parti’nin hanesine yazıldı. Şike Davası nedeniyle gelecek cezalardan Fenerbahçe’yi kurtarmak ve bu camianın oylarını kaybetmemek için yapılan ayak oyunları gizlenemiyor artık. Başbakan’ın bizzat devreye girerek “Suç’un şahsiliği” gibi bir içtihat yaratmaya çalışmasını kamuoyu not alarak izledi. Bunların üzeri artık kapatılamıyor, vicdanlarda iz bırakıyor.
Nitekim, son günlerde Galatasaray’da yaşanan Melo skandalı da bir Galatasaraylı olarak beni fazlasıyla rahatsız ediyor ve üzüyor. Şike soruşturmalarına Galatasaray da karışsaydı, bu konudaki tavrımda gram değişiklik olmayacaktı. Ama takım arkadaşı Riera’yı soyunma odasında döven bir suçlunun kulüpçe affedilmesini hazmedemiyorum. Evet, sadece bu konuda Atatürkçüyüm: Ben de sporcunun zeki, çevik, ahlaklı ve suç işlediğinde takımdan kovulmuşunu seviyorum.
Melo hemen kovulmalıydı. Sonuçlarından bağımsız bir şekilde bu karar verilebilmeliydi. Ucu doğrudan bizlere dokunsa bile ilkesel ve adil davranmayı artık öğrenmeliyiz. Melo’nun daha evvel de aynı sorunları çıkardığına dair Fatih Terim’in ifadeleri basına yansıdı. Bazı gazetelerin Terim’e dayandırdığı bilgiye göre, Melo “Hiç gelmediyse dört kez” Fatih Terim’in odasını ziyaret etmek zorunda kalmış. Play-off uygulamasının bir rezalet olduğu ortada. Altı hafta gibi kısa bir sürede 12 tane derbi oynanacak. Bu, rakiplerine tur bindiren Galatasaray’a büyük bir haksızlık. Sadece Play-off’da başarılı olabilmek için Melo’nun bu ağır suçunun affedilmesi onur kırıcı. Üstelik Galatasaray’da kiralık oynayan Melo ile anlaşma sağlandığı ve Galatasaray’ın oyuncusu olacağı söyleniyor.
Melo’nun Riera’yı hastanelik edinceye kadar dövmesi üzeri kapatılacak sıradan bir kavga değil. Planlı gerçekleştirilmiş bir saldırı. TV8’de bakın Ümit Karan nasıl anlatmış bu olayı: “Soyunma odasında fitness ve duş kabinlerine bir de antrenmana giden kapılar var. Melo olaydan sonra soyunma odasına gidiyor ve herkesi dışarı çıkartıyor. Orada fizyoterapistler ve masörler bulunur. Herkesi çıkarıp kapıyı da kimse gelmesin diye arkadan kilitliyor. 20 dakika bekledikten sonra Riera geliyor ve onun da arkasından girip üçüncü kapıyı kilitliyor. Melo olay sırasında hiçbir şey sormadan Riera’ya yumruğu vuruyor ve Riera yere düşüyor. Sonra da tekmeler atıyor.”
Futbolun bu kadar kirlendiği bir ülkede Galatasaray’a yakışacak davranış, şampiyonluğa mal olsa bile bu oyuncuyu takımdan kovmak olmalıydı. Terim’in UEFA kupasını aldıktan sonraki dönemde takımın başına ikinci geçişinde başarısız olmayı göze alamadığı söyleniyor. İşin daha da acısı, Melo sonucu etkileyecek kadar yetenekli bir futbolcu olmasaydı çoktan kovulmuştu.
Konu Fenerbahçe veya başkaları olduğunda adalet timsali olup da, çuvaldızı kendine batırmak gerektiğinde yan çizmek, ciddi bir sorundur. Bu ülkenin her alan, kurum ve kesiminde böyle bir anomali var. Galatasaray, Melo’yu bu kadar kritik bir anda kovsaydı, şampiyonluk kaçar mıydı bilinmez ama, Cimbom gönüllerimizin şampiyonu, yeni Türkiye için de önemli bir değer üretmiş olurdu. Bu ayıp Galatasaray’a da, Ünal Aysal’a da, Fatih Terim’e de hiç yakışmadı.
Son tayin ediciler olarak bizler de bunu not aldık.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019