Mehmet Ali ALÇINKAYA
Hukukun, Vicdanın ve Siyasetin Kesişiminde Türkiye
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkında verdiği “hak ihlali” kararının, Türkiye’nin itirazının reddedilmesiyle kesinleşmesi, yalnızca bir yargı sürecinin tamamlanması değil; Türkiye’nin demokrasi, hukuk ve siyaset tarihinde yeni bir dönüm noktasıdır.
Bu karar, devletin vesayetçi zihniyetiyle halkın özgür iradesi arasındaki tarihsel gerilimin artık sürdürülemez bir hâl aldığını göstermektedir.
Söz konusu gelişme, salt hukuki bir sonuç olmanın ötesinde, toplumsal vicdanın ve demokratik bilincin yükselişini de simgelemektedir.
Bu bağlamda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Hukuki yollar sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlı olacaktır.” şeklindeki açıklaması, uzun yıllardır “düşmanlaştırma siyaseti”yle örülen söylem duvarlarında dikkat çekici bir çatlak olarak değerlendirilebilir.
Bu ifade, iktidar blokunun dahi toplumsal gerçeklik karşısında eski dilini sürdüremediğini, halkın vicdanının artık siyasal merkezin üzerinde belirleyici bir etki kazandığını ortaya koymaktadır.
Hukukun Ötesinde; Toplumsal Vicdanın Yükselişi
Demirtaş davası, Türkiye’de hukukun siyasallaşmasının ve halk iradesinin kriminalize edilmesinin sembolüne dönüşmüştür.
AİHM kararı, bu çarpık düzenin karşısına dikilen evrensel hukuk ve toplumsal vicdanın güçlü bir tezahürüdür.
Bu karar, temel bir hakikati bir kez daha hatırlatmaktadır:
Düşünce suç değildir. Halkın iradesi yargılanamaz.
Selahattin Demirtaş ve binlerce siyasal tutsak, bireysel özgürlük arayışlarının ötesinde, susturulmak istenen bir toplumun sesi, bastırılmak istenen bir vicdanın yankısıdır.
Her bir tutukluluk, halkın hafızasında bir onur sayfası, bir direniş belgesi olarak yerini almaktadır.
Demokratik Cumhuriyet; Halkların Ortak Yaşam Felsefesi
Demokratik Cumhuriyet, bu toprakların geleceğine dair en köklü özgürlük paradigmasıdır.
Tek kimlikli, tek dilli, tek inançlı ulus-devlet anlayışını aşarak; halkların eşit, özgür ve gönüllü birliği temelinde yeni bir toplumsal sözleşmeyi esas alır.
Bu anlayış, devleti değil toplumu merkeze alır; kadın özgürlüğünü, yerel demokrasiyi, ekolojik yaşamı ve halkların eşit temsiliyetini temel değerleri olarak görür.
Demirtaş’ın özgürlüğü, bu demokratik felsefenin yaşamsal bir gereğidir.
Çünkü özgür siyaset olmadan demokratik toplum kurulamaz; özgür irade olmadan barış inşa edilemez.
Devletçi Zihniyetin Krizi ve Toplumsal Bilincin Yükselişi
Bugün Türkiye’nin yaşadığı kriz, bir yönetim bunalımından ziyade bir zihniyet krizidir.
Devletin toplumu kontrol altına alma refleksi, halkın yükselen bilinci karşısında işlevsizleşmektedir.
Kadın hareketleri, gençlik dinamikleri, yerel meclisler ve sivil inisiyatifler; halkın kendi kaderine sahip çıkma iradesinin güçlendiğini göstermektedir.
Bahçeli’nin “tahliye hayırlı olur” sözleri dahi, bu çözülmenin merkezdeki yansımasıdır.
Çünkü artık hiçbir siyasal aktör, halkın vicdanının önüne geçemez.
Toplum, özgürlük arayışını devlet sınırlarının ötesine taşımış, Demokratik Cumhuriyet fikrini kendi bilinciyle toplumsallaştırmıştır.
Mücadele Ölçüsü; Halkın Örgütlü İradesi
Demokratik Cumhuriyet mücadelesi, bireysel kurtuluşun değil; kolektif özgürleşmenin adıdır.
Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğü de bir liderin değil, halkın örgütlü iradesinin sembolüdür.
Bu irade; köydeki kadının, fabrikadaki işçinin, okul sırasındaki öğrencinin ortak sesidir:
“Özgürlük bizimdir, çünkü biz halkız.”
Bu mücadele, bir partiye veya gruba sığmayacak kadar geniş; insan onuruna, adalete ve eşitliğe dayalı bir toplumsal vicdan hareketidir.
Barışın ve Umudun Kapısı; Yeni Bir Başlangıç
AİHM kararı, karanlık bir dönemin ardından yeni bir başlangıcın kapısını aralamaktadır.
Bu karar, yalnızca hukuk değil; vicdanın ve adaletin yeniden ses bulduğu bir dönüm noktasıdır.
Gerçek barış, silahların susmasıyla değil; adaletin konuşmasıyla mümkündür.
Adaletin sesi ise, toplumun vicdanında yankı bulduğunda gerçekliğe dönüşür.
Demirtaş’ın ve tüm siyasal tutsakların özgürlüğü, halkların ortak yaşam, barış ve demokratik gelecek iradesinin somut ifadesidir.
Bu nedenle Demokratik Cumhuriyetin inşası, bir yasa değil; bir vicdan devrimidir.
Demokratik Cumhuriyetin Vicdanı Konuşuyor
AİHM kararı, Türkiye’nin geleceği açısından tarihsel bir yol ayrımıdır.
Bir yanda geçmişin baskıcı, tekçi, devlet merkezli zihniyeti; diğer yanda halkların kardeşliği, eşitliği ve özgürlüğü üzerine yükselecek Demokratik Cumhuriyet ufku bulunmaktadır.
Bugün Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan, bu iki yoldan hangisinin tercih edileceğidir:
Korkunun mu, yoksa umudun mu?
Baskının mı, yoksa halkların dayanışmasının mı?
Cevap nettir;
Demirtaş’ın özgürlüğü halkın özgürlüğüdür.
Demokratik Cumhuriyet, halkların ortak vicdanıdır.
Ve o vicdan;
artık susmayacak kadar bilinçli,
geri dönmeyecek kadar kararlı,
yenilmeyecek kadar örgütlüdür.
“Barış, özgürlük ve adalet yalnızca bir hedef değil — yaşamanın en insani biçimidir.
Demokratik Cumhuriyet, bu yaşamın adıdır.”
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025
15.10.2025
12.10.2025
9.10.2025
8.10.2025
6.10.2025