Mehmet BARANSU
Geçen hafta CHP’nin listelerini kimin hazırladığını sormuş, sizlerle bazı ipuçlarını paylaşmıştım. “Algoritmik şifreleri” iyi bilmediğimden olsa gerek, şifrelerin önemli bir bölümü çözüldü. Listeleri belirleyen iradenin Beykoz Konakları olduğu saptamama meslek büyüğüm Taha Kıvanç’tan küçük bir itiraz geldi. Ergenekoncunun, Sosyal demokratın, solcunun, sağcının, tefecinin, hırsızın, ülkücünün, devrimcinin bir arada olabileceği bir listeyi hazırlayabilecek yapılanmaya “Konsey” denilebileceğini söyledi.
Meslek büyüklerime saygım var. İtiraz edecek durumda değilim. Söz konusu Taha Kıvanç’sa susmayı yeğlerim. Beykoz Konakları’nın Konsey içerisinde bir yapılanma olduğu düzeltmesini, algoritmik şifrelerimin de iyi olmadığı notunu bir kez daha düşerek, bugünkü yazıma başlıyorum.
Türkiye, Ümraniye’de bir gecekonduda el bombalarının bulunduğu günden beri Ergenekon’un bir numarasını arıyor. Genel kanı bir numaranın eski bir kurt politikacı ya da emekli Genelkurmay Başkanlarından biri olduğu yönünde. Bu konuda genel kanıdan farklı bir noktada durduğumu söylemeliyim. Tanıyanlar bilir. Birden fazla bir numara olduğuna inanırım. Her kurumu temsilen bir kişiyle derin yapının örgütlenme modeline gittiğini, ortalıkta dolaşan isimlerde de “bir numara olmadığını” düşünürüm. Bu kişilerin tepesinde bir isim yok mu diye soranlara, bir numaranın sayıları 10’u geçmeyen “küçük bir konsey” olduğunu söylerim.
Bu konseyde ne politikacı, ne de asker var. Tamamı iş adamlarından oluşuyor. Ancak, zaman zaman toplantılarına emekli asker, politikacı ve büyükelçileri alabiliyorlar. Belirleyici irade hep kendileri oluyor. Gelen konuklar “belirlenen iradeye” destek oluyorlar. Aslında çok da farklı düşünmüyorlar. Alınan ya da alınacak kararlar bir kez de “sır tutabilen”, “sahada etkili” konuklarla masaya yatırılıyor.
Konseyin büyük çoğunluğu kamuoyunun önüne çıkmayı sevmez. Gizemli kalmayı tercih ederler. İçlerinden bir isim Türkiye’den P2 Mason locasına gidecek isimleri belirleyecek kudrete sahip. O da ortalıkta görünmeyi pek sevmeyenlerden. Bir diğer iki isim ise son 10 yıldır Beykoz Konakları’yla yakın ilişki içerisinde. Siyasetle çok yakından ilgilenen, akrabaları konakta ikamet ediyor. Siyasetin dizayn çalışması da bu akrabalar üzerinden yürütülüyor.
Şimdi bu konuyu neden açtığım merek edilebilir. Bu kadar girizgâhı yapmamın sebebi, CHP listelerinin önemli bir kısmının, konsey tarafından, Beykoz Konakları marifetiyle hazırlanmış olması. Listelerdeki seçilebilecek isimlere baktığınızda da bunu net bir şekilde görebilirsiniz.
Konsey şu sıralar 12 Haziran sonrası planlar üzerine çalışıyor. Bir dizi görüşme ve yemekli toplantı yapılıyor.
Hatırlarsanız, kaset komplosuyla Deniz Baykal’ın iktidardan devrilmesiyle, “sarı devrim” yapmak üzere yola çıkan bir isim parti kurma hazırlıklarına hız vermişti. Beykoz konaklarından gelen talimatla da (ben bunu emir olarak görenlerdenim) kararından vazgeçti. Kılıçdaroğlu rüzgarının estiği o günlerde kendisine doğru zamanı beklemesi gerektiği söylendi.
12 Eylül referandumda alınan “mağlubiyet”, Kılıçdaroğlu rüzgarının erken dinmesi, Konsey’in kartları bir kez daha karmasına sebep oldu. 12 Haziran’da AK Parti’nin bir kez daha tek başına iktidara geleceğini öngören Konsey, yeni bir planı devreye soktu. Beklemeye alınan isim, seçimin ardından önce partiye alınacak, ardından da Genel Başkanlık koltuğuna oturtulacak. Konsey üyeleri “Tayyip’in karşısına bu kez lider bir ismi çıkartacağız” diyorlar. Konsey’in listelerde, Baykal, Önder Sav ekibini tamamen tasfiye etmesinin tek nedeni de bu. Dikensiz bahçede, devrimi kansız yapma isteği.
Parti ve eski genel başkanla sorun yaşayan bu ismin, Genel Başkanlığına teşkilatın karşı çıkması durumunda ise B planı hayata geçirilecek. Bu isim bu kez CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapılacak. Başkanlık koltuğuna ise temasa geçilen ve liste operasyonun içinde bulunan yönetimdeki isim oturtulmaya çalışılacak. Bu ismin özelliği, kaset komplosunun içinde yer alması ve Baykal’ın evinde “geri dön gözyaşları” dökmesi.
Konseyin siyaseti dizayn çalışmalarıyla ilgili aldığı karar şimdilik bu. Cuma namazı saatinde parti programı açıklayacak kadar siyasete ve politikaya uzak olan Kılıçdaroğlu, seçim sonrası “ipini çekecek tehlikenin” çok yakınında olduğunu göremiyor. Kurtlar Konseyi, 12 Haziran sonrası yiyeceği kuzuyu aylar öncesinden seçti.
Kılıçdaroğlu neden sustu?
Kılıçdaroğlu’na geçen hafta Mehmet Haberal’in, İzmir milletvekili adayı Mehmet Susam’ın yaptığı yolsuzluklarını hatırlatarak, bu isimleri nasıl aday yaptığını sormuştum. Kemal Bey beklediğim gibi susmayı tercih etti.
Şimdi kendisine başka sorularım olacak. Aylin Kotil’in CHP İstanbul İl Başkanı yapılmamasını, ardından da milletvekilliği listesine konmamasını Konsey’den bir isim mi rica etti? Bu kişi Beykoz konaklarında yaşayan, sizin de görüştüğünüz eski bir siyasetçi olabilir mi? Yolsuzluğunu kapatan savcıyı listeye aldıran ismin ticari ortaklarından biri size ya da hemen yakınınızdaki bir isme Kotil’in aday gösterilmemesi telkininde bulundu mu? Partinizde, Kotil’in aday gösterilmemesi için birilerine para verildiği iddiaları dolaşıyor, bu doğru mu?
Altını çizelim
İşçi Kemal, Memur Kemal, Emekli Kemal, Esnaf Kemal ve bilimum Kemal reklamlarına rağmen, CHP’nin seçilebilecek aday sıralamasında işçi, memur, emekli, esnaf bulmak zor, Sermayenin temsilcileri listelerde en ön sıralarda. Zafer Mutlu’yu Etibank davasından kurtaran savcının isminin karşısına listelerde “emekli” notu düşülmüş. Artık siz anlayın listelerin ne kadar “emekli” olduğunu.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015