Mehmet BARANSU
Elif Çakır, geçtiğimiz hafta mütevazı bir teknede arkadaşlarının organizasyonuyla bir doğum günü partisi yaptı. Partinin konukları arasında “gazeteci” Fatih Çekirge de vardı. İsmi 28 Şubat’la özdeşleşen Karargâhın o dönemki bir numarası Çekirge’nin, 28 Şubat’ta başörtülülere yapılan haksızlıklar gözönüne alındığında, başörtülü bir yazarın doğum gününe katılması kamuoyunda tartışıldı. Çekirge de bu tartışmalardan sonra bir yazı kaleme aldı.
Elif’le konuştum. Partiyi arkadaşları organize etmiş ve kimin katılacağından haberdar değilmiş. Bu notu düştüm, çünkü yazacaklarımın Çakır’la bir ilgisi yok. Ortaya çıkan fotoğraf ve Çekirge’nin açıklamalarından hareketle, 28 Şubatçılar ve muhafazakâr kesimin her geçen gün alevlenen aşkını gözler önüne sermek istiyorum.
Çekirge de kendisine yöneltilen eleştiriler karşısında, 15 aralıkta hürriyet.com.tr internet sitesinde “Bak sevgili kardeşim bu yazıyı iyi oku” başlığıyla bir yazı kaleme aldı.
“Elif’in doğum gününden sonra yapılan eleştirileri biliyorsunuz. Bugüne kadar 28 Şubat süreciyle ilgili bana atılan çamurları, yakıştırmaları ciddiye almadım. Polemiğe girmek istemedim. Ama başörtülü diye iki arkadaşıma saldırma gerekçesi yapılınca dayanamadım.
Bak sevgili arkadaşım. İşte ilan ediyorum. Bu sözüm sana...
25 yıllık gazetecilik hayatımda; Yalnız 28 Şubat değil, mesleğimin her anında gazetecilik dışında yasa dışı bir işim olmadı. Demokrasi dışı hiçbir organizasyonda olmadım. O günleri Ankara’da yaşayanlar bilir. Çünkü zaten her şey apaçık ortada oluyordu. Yani gizli saklı bir şey yoktu. Patronlardan yargı dünyasına kadar Genelkurmay karargâhında verilen açık brifingler herkesin gözü önündeydi...”
Çekirge çok doğru söylüyordu. 28 Şubat’ta her şey apaçık milletin gözü önünde olmuştu.
Ankara’dan, Genelkurmay karargahından aldığı emirle Sabah gazetesinin manşetlerini nasıl süslediği, gizli saklı değildi. İsmi açıklanmayan komutanlar zinciriyle, Zafer Mutlu’yla birlikte yaptıkları psikolojik operasyonu, post modern darbenin içindeki ortaklıklarını bilmeyen yoktu. Can Atak’lı, o günlerin çekirgesinin rolünü verdiği röportajlarda açık etmişti. Arkadaşlarını aldıkları emirle manşetlerden alçak ilan edecek kadar da alçalmışlardı.
Çekirge doğru söylüyordu... Her şey milletin gözü önünde oldu...
İki bine yakın insan sizlerin psikolojik harp ve kara propagandası sayesinde ordudan atıldı. Sekiz bine yakın insan zorla emekli edildi. Binlerce başörtülü kızın eğitim hakkı, yerlerde sürüklenerek ellerinden alındı. Binlerce imam-hatip liseli öğrencinin gelecekleri sizler sayesinde katsayı, kesintisiz eğitim adı altında karartıldı. Güneydoğu’da binlerce insan faili meçhule kurban giderken siz başka işlerle meşguldünüz.
Sizler askerle birlikte psikolojik harp yaparken, patronlarınız bankaları soymakla meşguldü. Ülke soyulurken sesinizi çıkartmamıştınız. Soygunu milletin bilmemesi için, irtica adı altında bir tiyatroyu sahneye koymuştunuz. Sahnede sizin ve emir aldıklarınızın senaryosu oynanırken, ismi açıklanmayan generaller sufle yapıyor, sahnenin arkasında patronlarınız ülkenin içini boşaltıyordu.
25 yıllık meslek hayatında gazetecilik dışı bir işin olmamış. Demokrasi dışı hiçbir organizasyon içinde olmamışsın. Doğrusu bu laflarına çok güldüm. Senin, Zafer Mutlu’nun, Ertuğrul Özkök’ün ve diğerlerinin darbenin, statükonun içindeki rollerinizi, 28 Şubat darbesindeki ortaklığınızı bilmeyen yok. 2003-2004’te Sarıkız’da, Ayışığı’nda, darbe günlerinde Mustafa Balbay’ın rolü neyse, 28 Şubat’ta sen, Zafer Mutlu ve Ertuğrul Özkök’ün rolü oydu. 28 Şubat bir darbeydi ve o darbenin tam göbeğinde sizler oturuyordunuz.
Bir lafım da “bulundukları ortamın havasını bile zehirleyen sizlere” halen itibar eden, yaptıklarınızı unutan muhafazakâr kesime. Yani omurgasızlara.
Ne oldu da bu insanların yaptıklarını unuttunuz? Sizleri öven bir yazıyla yelkenleri suya indirdiniz? Uçaklarınızda başköşeye darbecileri, statükocuları oturttunuz? Masalarınızın, partilerinizin ayrılmaz konukları oldular. Yüzde 47’yle sizleri oraya çıkaranları unutup, kendinizi halen onlara kabul ettirmenizin sebebi nedir? Ekranlarınızı 28 Şubatçılarla, darbecilerle, şikecilerin emir kullarıyla doldurdunuz. Bakın TRT’nin ekranlarına, bakın kendini muhafazakâr ilan eden diğer TV’lere. Bakın uçaklardaki gazeteci konuklarınıza... Bakın masalarınızdakilere...
Muhafazakâr kesimin yazarları da gazetecileri de ne çabuk unuttular kendilerine ve o günlerde bu millete yaşatılanları. Ertuğrul Özkök kompleksiyle, ona benzemek için girmedik kılık bırakmadılar.
Ey muhafazakâr kesim... Ey kendini cemaat zannedenler... Çevrenize bakın ve omurgasızlığınızı görün. Unutmayın ki yarın onlar yine gelecekler ve yine sizleri darağacına götürmek için ellerinden geleni yapacaklar. Çünkü onlar “dönekliğin” ne olduğunu çok iyi biliyorlar. Çünkü onlar bukalemunlar.. Böyle olmayacağını düşünüyorsanız, tarihe biraz bakın derim.
Ben onlarla aynı ortamda bulunmayı, bu ülkenin hakları yenen insanlarına hakaret kabul ederim. Helalleşelim çok doğru... Ben sizleri bağışlayayım da ordudan atılan binlerce insanla, yaşadıkları ve yaşattıklarınızla, başörtülü kadınların ellerinden aldığınız gelecekleriyle, işkenceyle öldürttüğünüz insanlarla, faili meçhule kurban gidenlerle ve diğer mağdur olan milyonların haklarıyla nasıl helalleşeceğiz... Nasıl helal edeceğim bende olmayan o hakları...
Ve en önemlisi onların yüzüne nasıl bakacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015