Mehmet TEZKAN
Ana demeyeceğim ama dün ikinci gündem maddemiz FETÖ’nün yine siyasi ayağıydı. Yine diyorum çünkü bu mesele zaman zaman gündeme geliyor, konuşuluyor, tartışılıyor, iddialar ortaya atılıyor bir süre sonra unutulup gidiyor.
2020 yılında bu meseleyi gündeme getiren kişi MHP Genel Devlet Bahçeli oldu. Bahçeli’ye göre FETÖ sekiz kurum üzerinde hakimiyet kurmaya çalıştı (ordu, yargı, kamu, basın, sosyal medya üniversiteler, iş dünyası ve siyaset kurumu). Yedisinde örgüte büyük darbe vuruldu ama siyasi ayakta sonuç alınamadı.
Bahçeli’nin bu sözlerinden yaklaşık 15 gün sonra 26. Genelkurmay Başkanı bir televizyon programında konuşu FETÖ’nün siyasi ayağına getirerek; 2009 yılında Kayseri’de askerlere kurulan tezgahı anlattı. Ve "26 Haziran akşamı gece 01.00’de askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın" dedi.
O dönem özel yetkili mahkemelerin neredeyse tamamı FETÖ’cü savcı ve hakimlerin elindeydi.
Başbuğ’un bu sözler üzerine kıyamet koptu tabii.
Cumhurbaşkanı’nı sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı’nın direktifiyle gece yarısı teklifinde imzası bulunan vekiller Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulundu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun gündeminde de bir süredir FETÖ’nün siyasi ayağı vardı. Sonunda dünkü grup konuşmasının neredeyse tamamını bu konuya ayırdı.
Kısaca; devletin en önemli birimlerine, kılcal damarlarına Fethullahçıları kimler yerleştirmişse siyasi ayak onlardır dedi.
İktidarı daha doğrusu dönemin Başbakan’ı Erdoğan’ı işaret etti.
Daha da ötesi siyasi ayağı olmakla suçladı.
2004 yılındaki MGK’nın Fethullah yapılanması kararının sumen altı edildiğini gerekçe gösterdi. Siyasi riski hükümet adına Başbakan’ın üstlendiğine dikkat çekti.
Hatırlıyorum, Bülent Arınç bir ara MGK kararını uygulamamakla övünmüştü!
Kılıçdaroğlu, MGK’nın bu kararına rağmen FETÖ elemanlarının devletin en hassas kurumlarına yerleştirilmeye devam edildiğini söyledi (TÜBİTAK, MİT, YÖK, Telekominikasyon, yargı, polis, asker vs.) ÖSYM’de çalınan soruların FETÖ’cülere verildiği bilindiği halde susulmasını siyasi ayağın faaliyetleri olarak gösterdi.
"12 Eylül 2010 sonrasında örgüt kendini devletin tek hakimi olarak görmeye başlamıştır" dedi. Gerçekten de Anayasa değişikliğiyle FETÖ’cü yapılanma önce HSYK’yı ele geçirdi, sonra Yargıtay’a 160, Danıştay’a 50 üye atayarak yüksek yargıyı da kontrolü altına aldı.
Defalarca yazıldı, çizildi. Bülent Arınç’a suikast girişimi maskesi altında Fethullahçı hakimin kozmik odaya girmesi devlet içindeki güçlerinin zirve yaptığının işaretiydi.
Kılıçdaroğlu, Fethullahçıların talebiyle bazı yasal değişiklikler yapıldığına da dikkat çekti.
CHP liderinin söylediklerinde yeni bir şey yoktu.
Kronolojik olarak gelişmeleri sıraladı. Bu insanları o görevlere muhalefet getiremeyeceğine göre kim getirdiyse siyasi ayak odur diyerek noktayı koydu.
* * *
Ben meseleye biraz farklı bakıyorum. Bu konuda son bir ay içinde iki yazı kaleme aldım. Benim iddiam şu, FETÖ’nün yargı ayağı, polis ayağı, asker/ordu ayağı, bürokrasi ayağı, üniversite ayağı, iş dünyası ayağı gibi güçlü siyasi ayağı yoktu.
Çünkü siyası ortağı vardı. AKP ile Gülen Cemaati ortaklık yaparak devletin kadrolarını değiştirdiler. Devlete bu şekilde hakim olmayı hedeflediler. AKP muktedir olmanın yolunun 'cemaatle' anlaşmaktan geçtiğine inandı.
Fethullahçı kadrolar devletin kilit noktalarına bu amaçla getirildi. Kimin ne olduğunu herkes biliyordu.
Bir dönem Fethullahçı olmak bütün kapıları ardına kadar açıyordu!
Öyle değildi diyen var mı; diyen çıkar mı?
Hayır. Cumhurbaşkanı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra "Allah dedikler için müsamaha gösterdik. Hem Rabbime hem milletime verilecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin" sözleriyle yıllar süren ortaklığı itiraf etmişti.
Somut bir örnek vereyim mi? Anayasa Mahkemesi raportörüyken önce Denizcilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı yapılan 29 gün sonra üst düzey bürokrat kontenjanından Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine getirilen, Anayasa değişikliğiyle asil üye olup Anayasa Mahkemesi Başkanvekili görevini üstlenen Alpaslan Altan’ın Fethullahçı olduğu bilinmiyor muydu?
Biliniyordu. Bilindiği için o göre getirildi.
Bilinmese darbe girişiminin ertesi günü FETÖ’cü olmaktan göz altına alınır mıydı?
Daha önce alıntı yaptım ama tekrar etmekte yarar görüyorum.
Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi, 17/25 Aralık (2013) öncesi Yeni Şafak’ta yazdığı yazıda Fethullahçılara şöyle seslenmişti:
"2004'ten önce ve sonra kaç valiniz vardı, şimdi kaç valiniz oldu; kaç milletvekiliniz vardı, şimdi kaç milletvekiliniz oldu; kaç bakanınız vardı, şimdi kaç bakanınız oldu; kaç üniversiteniz vardı, şimdi kaç üniversiteniz oldu; ticaret hacminiz neydi, şimdi ticaret hacminiz ne oldu?"
Demek ki; Fethullahçı, vali, milletvekili, bakanlar o tarihte biliniyordu.
Demek ki; çetele tutuluyormuş.
Siyasi ayak demesek bile FETÖ’nün siyasi uzantısı varmış. Bakanlık bile koltuklarını bile işgal etmişler!
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021
17.08.2021
11.08.2021