Mesut YEĞEN
Muhalif mahfillerdekiler birkaç haftadır 6’lı Masa’nın, muhalefetin yetersizliklerini konuşuyoruz. Adaletsiz, kayırmacı, otoriter olmakla kalmayıp ekonomiyi de berbat etmesine rağmen Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın hâlâ 2023 seçimlerini kazanabilme şansının olmasından 6’lı Masa’yı, muhalefet partilerini sorumlu tutup, kendimizce feveran ediyoruz. Her şey bu kadar kötü giderken muhalefet partilerinin “seçimler çantada keklik” havasına kapılmışlığına şaşırıp, 6’lı Masa’nın parıltısızlığına, ümit uyandırmazlığına öfkeleniyoruz.
Haksız sayılmayız. Lakin biraz rahatlayabiliriz. Muhalefet partileri nihayet değişiyor olduğundan değil, Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın bir şey yapmaya mecalinin kalmamış olduğunun belli olmasından. Haftalardır allanıp pullanarak müjdesi verilen Türkiye Yüzyılı beyannamesi de gösterdi ki, muhalefet parıltısız; lakin iktidarın ve Erdoğan’ın da yeni bir şey söylemeye, yeni bir şeyler yapmaya mecali yok. 20 seneden sonra seçimleri kaybedip iktidardan uzaklaşması bu kadar yakın bir ihtimalken, bunca allanıp pullanan vizyon belgesinden ancak bu kadarının çıkması Erdoğan’ın vaziyeti değiştirmek için büyük şeyler yapmaya takatinin kalmadığını gösteriyor. Yapılabileceklerin sınırlarını kendi elleriyle daraltıp, imkânları berhava etmiş olmalarından mıdır, artık eski havalarında olmamalarından mı bilinmez; ancak, Erdoğan’ın ve partisinin memlekete ve seçmene, durup kulak kesilecek bir şeyler söyleyebilecek mecali kalmış görünmüyor.
Türkiye Yüzyılı
Haftalar boyunca “AK Parti 2.0”, “AK Parti kuruluş kodlarına dönüyor” denilerek müjdesi verilen Türkiye Yüzyılı beyannamesinden bir şeyler çıktı elbette, çıkmadı değil. Ancak sadra şifa olup, 2023 seçimlerinde Erdoğan’ı uçuracak bir şeyler değil çıkanlar. Bir çırpıda özetlemek gerekirse: Üç-beş muhalif gazeteciyi beyannamenin sunulduğu toplantıyı izlemeye davet etmek ve bakanları ve vekilleri tribünlere gönderip davetlilere salonun ortasında yer vermek türünden “yüce gönüllülüklerle” kavgacılık ve kibirlilik imajından sıyrılmaya çalışmak; inanmışlık hissi vermeyen mimiklerin eşlik ettiği “gelin” davetiyle tabanının son senelerin geriliminden yorulmuşlarına “kutuplaştırmadan vazgeçebilirim” mesajını vermek; “gelin” davetiyle ve güçlü devlet ve ordu motifleriyle seküler milliyetçilerin meyyal olanlarını tavlamaya çalışmak vs.
Erdoğan’ın son birkaç senede yaptıklarıyla kıyaslanarak değerlendirildiğinde az biraz manası var görünmekle beraber 2023 seçimlerinde Erdoğan’ın kaybedebileceğine işaret eden siyasi tabloyu kesinkes değiştirmekte işe yarayabilecek şeylere pek benzemiyor Türkiye Yüzyılı beyannamesinden çıkanlar. Malum, kamuoyu yoklamalarının gösterdiği şu: Erdoğan’ın 2018’den bugüne 10 puan kaybetmesinin arkasında iki büyük sebep var: Hayat pahalılığı ve yerli ve milli rejim diyerek Kürtlerle ve başkalarıyla girdiği kavga. Erdoğan’dan uzaklaşanların büyük kısmı hayat pahalılığından canı kötü yananlar ve girdiği kavga halini onaylamayıp tedirgin olan Kürtler ve muhafazakârlar. Durum bu olduğundan, sadra şifa olabilmesi için, hayat pahalılığının durdurulabileceğine ve kavga halinin bitirileceğine, hiç olmazsa bunlardan birinin yapılabileceğine işaret eden bir mahiyeti olması beklenirdi Türkiye Yüzyılı beyannamesinin. Gelin görün ki, beyanname bu iki önemli mevzuya dair ikna edici bir vaatte bulunmak yerine, ilkini “güçlü devlet”, ikincisini de “gelin” çağrısıyla ikame etmeyi tercih etmiş. Savunma sanayi, Togg ve Kanal İstanbul denilerek enflasyon meselesi buharlaştırılırken, alt metninde “yerli ve milli rejime teslim olup, biat edin”den “yerli ve milli rejimde size de yer var”a uzanan bir çağrı yer alan bir davetle de kutuplaştırma ve ayrıştırma işlerinin üstü örtülmeye girişilmiş. Bu haliyle beyanname şunu gösteriyor: Erdoğan seçmen desteğindeki büyük erimenin sebeplerini ortadan kaldırmaktansa, bu iki sebebi retorikle etkisizleştirmeye girişecek. Bu durum da şu iki şeyden birine, muhtemelen her ikisine birden işaret ediyor: Erdoğan’ın hareket alanı artık çok dar ve Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın yeni bir şeyler yapmaya mecali, takati yok.
Çarşı pazar fiyatlarının artışının engelleneceğine dair ikna edici bir siyaset oluşturmaktansa dış güçler ve güçlü devlet retoriklerine sarılmanın ardında pek muhtemelen elde enflasyonu bugünden yarına durdurabilecek bir araç olmayışı var. Son dönemde takip edilen uluslararası siyaset ve ekonomideki ‘epistemolojik kopuş’ memleketi yüksek enflasyonla birlikte yaşamaya mecbur bırakmış olsa gerek ki, Türkiye Yüzyılı beyannamesi bu meseleye dair dişe dokunur bir şey söylemiyor. Keza, sahici bir normalleşme ve barışma siyasetindense alt metninde “yerli ve milli rejime biat edin” ya da “yerli ve milli rejimde size de yer var” çağrısının yer aldığı “gelin” retoriğine başvurulmuş olması, pek muhtemelen 2016’dan sonra oluşan güç konfigürasyonundan doğan bir mecburiyet.
Hülasa, Türkiye Yüzyılı programı sadra şifa olup Erdoğan’a kolaylıkla seçim kazandırabilecek bir işe benzemiyor ve bu halinin ardında Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın hareket alanının çok daralmış olması olsa gerek. Ya da 20 senedir iktidarda olmanın ve her şeyi tüketmiş olmanın yol verdiği mecalsizlik.
Yetmezse?
Peki durum buysa, Türkiye Yüzyılı beyannamesi bu kadar yetersizse, havlu da atmış olmadıklarına göre, Erdoğan ve Cumhur İttifakı 2023 seçimlerini nasıl kazanmayı düşünüyor? Muhalefetin üzerine çok konuşulan yetersizlikleri ve 6’lı Masa’nın HDP bağlantısının zayıflığı gibi beyannameyle ilgisiz olarak ya da beyannameden önce işleyen faktörler baki. Bunların Erdoğan’ın seçimleri kazanmasına katkı yapacağına güvenilmeye devam ediliyor olsa gerek. Ancak özel olarak beyannameden çıkan şey şu: Erdoğan ve Cumhur İttifakı Türkiye’yi bir tür Yenikapı 2.0 iklimine sokarak seçimleri kazanmayı deneyecek. Beyannamede Kürtlere yapılan esas vaadin “kimlik siyaseti değil birlik siyaseti” olması, Cumhur İttifakı’nın Kürt meselesindeki cari pozisyonunu değiştirmeyeceğini gösteriyor. Aksine, işaretler Erdoğan’ın Kürtlerden umudu kestiğini ya da Kürtlere ‘dönerek’ seçimleri kazanmayı denemeye niyetinin olmadığını gösteriyor, en azından şimdilik. Bunun yerine, seküler milliyetçilerin meyyal olanlarını Yenikapı ruhunu güncelleyen bir anlaşmaya davet ederek seçimleri kazanmaya çalışacak görünüyor Erdoğan. Mansur Yavaş’a verilen kuvvetli seçmen desteğinden cesaret alarak CHP, İYİ Parti, Zafer Partisi ve Memleket Partisi saflarındaki seküler milliyetçileri yanına çekmeye çalışmak, Erdoğan’ın öncelikle denemeye çalışacağı yol olacağa benziyor. Yenikapı ruhunun terkibine bir tutam daha milliyetçilik ve Atatürkçülük ekleyip, terkipteki muhafazakârlığın dozunu azaltarak seküler milliyetçilerin meyyal olanlarıyla yeni bir ahitleşmeyi deneyecek gibi Erdoğan seçimleri kazanabilmek için. Atatürk’ün hiç olmadığı kadar sahiplenilmesi, Alevi açılımı, Mahir Ünal’ın görevden affı vs. bütün bunlar bu yeni ahitleşmenin işaretleri olsa gerek.
Peki, bütün bu yeniden ahitleşme Erdoğan’a seçimleri kazandırır mı? Bir başına zor. 6’lı Masa bir arada kalır, ortak bir programda anlaşır ve HDP’nin de desteğini alacak bir adayda uzlaşırsa bu yeni ahitleşmenin Erdoğan’a ihtiyaç duyduğu 10 puanı getirmesi zor. Ne var ki, işlerin muhalefet için yolunda gideceğinin de garantisi yok ve olur da muhalefet cephesinde işler bozulursa bu yeni ahitleşmenin getireceği seçmen, Erdoğan’ın seçimleri kazanmasına yetebilir. Bu durum Erdoğan’ın bu mecalsiz haliyle bile iktidarda kalabileceğini gösteriyor. Kaldı ki, muhalefet dağılmaz da yeni ahitleşmenin Erdoğan’ı iktidarda tutmaya yetecek kadar bir destek üretmediği anlaşılırsa, Erdoğan’ın son bir hamleyle Kürtlere ve kutuplaşmadan bezip AK Parti saflarından uzaklaşmışlara dönük yeni bir adım atması ihtimali de var.
Türkiye Yüzyılı beyannamesi Erdoğan’ın mecalsizliğine işaret ediyor ve fakat mecalsizliği Erdoğan’ın kaybedeceğini göstermiyor. Erdoğan’ın kaybetmesi için muhalefetin bir arada kalıp bir pırıltı göstermesi gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
18.05.2025
4.05.2025
8.04.2025
8.03.2025
4.02.2025
25.01.2025
11.01.2025
28.12.2024
13.12.2024