Mustafa Karaalioğlu
Sandık sıcağından dolayı bambaşka tartışmalar meşguliyet yaratsa da 16 Nisan sabahından beri Türkiye’nin bir numaralı gündemi onarımdı. Hala da öyledir… Sarsıcı, yıpratıcı ve geride hasarlar bırakan bir sistem değişimi kararının ardından yeniden yola koyulurken hem hasar tesbiti hem de gereğini yapmaktan daha tabii bir şey de olamazdı zaten…
Normal ve tabii olmasına rağmen şu ana kadar yapılamadı…Beklenen sükunet tahakkuk etmek şöyle dursun üzerine dahili ve harici bir dizi başka gerilim ve kriz eklendi. En nihayet içeride CHP, dışarıda da Almanya kıyılarına vuran problemleri yaşamaktayız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her zor seçim hedefinde daha da geliştirdiği bir tarz-ı siyaset var ve bu 16 Nisan’da kaldığı yerden yükselerek devam ediyor. Kendi içinde bu tarzın hedef zorlaştıkça dozu artan bir seyir izlediğini de görüyoruz. Şimdi, bizatihi yine Erdoğan’ın ifadesiyle “işimiz zor çünkü yüzde 50+1 bir oy lazım” noktasında bulunulduğuna göre seyrin artarak yükseleceğini tahmin etmek de zor değildir.
Cumhurbaşkanı’ın en baştan beri bir seçim kazanma mimarisi var bu mantığa vurulduğunda olup bitenlerde kendi açısından bir anormallik de yoktur. Nasıl, CHP lideri Kılıçdaroğlu 16 Nisan’da partisinin oyunun neredeyse iki katı bir muhalefet blokunu şöyle ya da böyle “hayır” safında tutmayı başarmışsa Erdoğan da kendi hamlelerini yapacaktır. Zira yeni sistemin kazanma barajı gereği durum gerçekten de zordur. Bundan dolayı o mimariye yeni sistemin icabı, yeni dokunuşlar gerekmektedir.
***
Evvela… Cumhurbaşkanı’nın ana muhalefet liderine kıyasla icrai imkanları ve avantajları bulunmaktadır. Tabii sorumlulukları da… Böyle olduğu için toplumun farklı kesimlerinde yaşanan hoşnutsuzları; ama bilhassa kendi parti tabanındaki kaygıları onarmak imkanına sahiptir. Sadece sahip olması değil, bu imkanı kullanması da isabetli olacaktır. Çünkü 2019 veya daha önce yapılsın farketmez, başkanlık sistemi seçimi için kampanya şimdiden başlamıştır. Kılıçdaroğlu’nun atleti de bir kampanya malzemesi, Dolar’ın gerilemesi veya devam etmekte olan davalar da birer seçim malzemesidir. Üstelik daha ortada Erdoğan’dan başka adı belli bir aday bulunmamasına rağmen.
Adaylar belli olsun olmasın seçimin kaderi üzerinde tesir gücü en yüksek olan isim Erdoğan’dır. Dahası, muhalifleri ne kadar kızsa da, partisi çevresindeki bazı isimler ne kadar mutsuz olsa da durumu değiştirme kredisine sahiptir.
***
Hukuktan diplomasiye, siyasetten medyaya kadar ülkenin kapasitesinin üzerinde yük taşıdığı gerçeğini Erdoğan da görüyor. Görüyor ki bilhassa son zamanlardaki konuşmalarında bu yükleri hafifletme ihtiyacını net ifadelerle yansıtıyor.
Demokrasi, hukuk ve temel haklar hattında yapacağı birkaç sahici hamleyle atmosferi yumuşatma imkanı vardır. Bunlara da hem Erdoğan’ın hem de Türkiye’nin ihtiyacı olduğu da gerçektir.
Seçime kadar uzun bir zaman var ve bu dönemin olabildiğince gerilimsiz geçmesi isabetli olacaktır. Mevzu seçim olduğunda bile hedef sadece yüzde 50’yi geçmek değil, geri kalan yüzde 50’nin de yüzünün güldüğü bir ülkenin başkanı olabilmektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025