Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Çukurca’da acılı derin bir çukur açıldı. Bu çukur Kürt sorununun çözümü önünde açılmış bir çukurdur aynı zamanda. İntikam duygularını körüklemenin ötesinde hiçbir sonuç doğurmayan bir saldırıydı bu. Bir sonuç var kuşkusuz: Barışı ötelemek.
Ötelendi de...
Çukurca saldırısı bir hamlede köklü çözüm bekleyenleri güçlendirdi. Bir tarafta “Kandil’e Türk Bayrağı dikmek” isteyenler arttı. Cumhurbaşkanı, alışılagelmiş üslubunu aşan biçimde ilk kez devletin göstereceği şiddetten söz etti. Başbakan da bu yükselişi körüklüyor. Bir yandan itidal tavsiye ediyor ama öte yandan “Basın milli duruş sergilemeli” diyor. Sergileniyor da; dün “askerî çözüm çözüm değildir” diyenler içinde bile bugün sınırötesi kara harekâtını destekleyen sesler artıyor.
Türk kamuoyu yüreklerde derin yara açan Çukurca saldırısına etkili bir yanıt bekler hale geliyor. PKK’ye yönelik eskisinden hayli farklı olacağı anlaşılan şiddet gelmek üzere. Tüm işaretler bu yönde. Böyle bir şiddet PKK’nin askerî gücü ile sınırlı kalmaz, kalamaz, sivil Kürtlere doğru taşması önlenemez. Korkarım ki, KCK operasyonları daha da genişleyecek.
Öte yandan Çukurca saldırısı savaştan çıkar umanları ve nostaljik hayaller içinde “devrimci halk savaşı” bekleyen maceracıları da heveslendirdi. Bir taşla iki kuş hesabı... Bir yandan bu saldırının ardından iktidar otoriterleşecek ve halk savaşının gerekçesine uygun yani kitaba uygun “faşist bir diktatörlük” ortaya çıkarılmış olacak. Böylece halk savaşının meşruiyet zemini hazırlanacak. Yani “Ne yapalım, silahlı mücadeleden başka bir yol kalmadı” denecek. Öte yandan maceracı çizgiye kuşkuyla bakan sol kesimler gerideki silahlı gücü görüp ona biat edecek ve böyle bir silahlı halk savaşının olabilirliğini düşünmeye başlayacaklar. “Ya tutarsa” diyecekler...
Oysa önümüzde bir fotoğraf duruyor. Kaddafi’yi linç eden isyancıların fotoğrafı bu.Düşündürücü olmalı. Bu tablo, bu görüntü bugünün dünyasında artık tek taraflı okunamaz. Kaddafi diktatörlüğüne isyan eden halk elbette haklıdır. Hugo Chavez gibi bakanların uyduruk sosyalizmi adına Kaddafi’yi bir sosyalist, anti-emperyalist, devrimci falan görüp, isyancılara “hainler” denemez. Hiç kuşku yok, bu linç görüntüsü bir diktatörün hazin sonunun fotoğrafıdır.
Bir isyanın kendi mantığı olduğunu da elbette bilmekteyim, ama... Ama bu mantığa teslim olmak zorunda mıyız?.. Diktatör de olsa bir insanı yargılamak yerine linç etme mantığını kabul etmek zorunda değiliz. Eğer geçmişten öğreneceksek, bir davanın haklılığıyla bu haklılık gerekçesi ardına sığınıp araçları amaçlaştıran yanlışları birbirinden ayırabilmeyi de öğrenmiş olmalıyız. Değilse tarih tekerrür olur. Ne şiddeti görüp gerisindeki haklılığı görmemek doğrudur ne de haklılığa bakıp şiddeti meşru görmek doğru.
Devrim mi... evet, ama günümüzde artık silahsız, demokratik halk devrimleri gündemde. Yani:
Tek yol artık demokrasidir.
Demokraside ise artık “tek yol” yoktur.
Yoktur çünkü demokrasinin aracı silah değil siyasettir. Siyaset sorunların çözüm yolları içinde en doğru olanı seçme işidir. Ne var ki herkesin doğrusu aynı değil, farklı doğrular var. Farklılıklar içinde ortak çözümler bulabilmek günümüzün olması gereken çoğulcu demokrasi idealine işaret eder. Bu yol ise toptancı (askerî) çözümler yerine asgari hedeflerde birleşerek daha fazlasına yol almayı söyler.
Silahların seçiciliğine güvenmek kolaydır ve içinde hiçbir gurur unsuru içermez, attığını vurmakla övünmekten gayrı. Ama ortak çözümler bulabilmek bir sanattır ve içinde mutlaka siyaset etiği taşır.Siyaset etiğini geliştirmek gelecek kuşaklara armağan edebileceğimiz önemli bir şeydir.Silah geleneği ise geleceğe aktarılamaz. Olmasını ummak istemem ama gelecek kuşaklar da silaha başvuracak olurlarsa eğer, bugünün teknolojisine hiç ihtiyaçları olmayacağı gibi bugünün savaşçılarını hatırlamayacaklardır bile. Fakat haklı bir davayı, silaha başvurmadan çözüm yolları bulanları hatırlayacaklardır, zira insanlığın önünde yarın da çözümü zor sorunlar hep olacak.
Öyleyse inadına demokrasi, inadına özgürlük!
Birkaç yazıdır bir düşüncemi tekrar edip duruyorum: Savaşa rağmen, kurşun vızıltıları altında da olsa, acıları yüreğimizde taşıyıp, pes etmeden “daha fazla demokrasi için” mücadele etmek. Karşılıklı şiddet ise tam tersine bu yolu tıkamaya çalışıyor. Bir yanda “teröre karşı milli birlik, milli ortak dil” çağrıları, öte yandan bir devrimci halk savaşı beklentisi adına parlamenter demokratik siyasi mücadeleyi kötüleyen çağrılar okuyoruz.
Silahın açtığı çukurları demokrasiyle doldurmak... bana doğru görüneni bu.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012