Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Küyerel Düşünce Platformu’na bir yıl öncesinden “Değişim dinamiklerinin mantığı” üstüne bir söyleşi sözüm vardı. Kafamda soru olan bazı noktalar nedeniyle yerine getirememiştim, ama devlet-PKK konusundaki son tartışmalar bu noktaları aydınlatmaya yardımcı oldu. Sanırım yakın zamanda bu sözümü yerine getirebileceğim.
Son tartışmalarda gördüğüm şey değişimden çok söz eden arkadaşların bile değişimi, süreçlerin dinamik karakterine bağlı bir şey olarak değil programatik bir şey olarak görüyor olmalarıdır. Öyle olunca karşımıza dinamik değil statik bir siyaset anlayışı çıkıyor.
Siyaseti doğrular-yanlışlar dökümü üstünden götürmek kanımca aradığımız yeni siyaset anlayışına bizi taşımıyor. Örneğin; “Kürt sorunu nasıl çözülür”ü tartışıyoruz, oysa “Kürt sorunu nasıl çözülürse Türkiye’de ve bölgede demokratik değişime hizmet eder” sorusunu sormak daha doğru olur. Buradaki mesele bu sorunun barışçı yollarla çözülüp çözülememesi değil. Elbette barışçı yollarla çözüm, ama Kürt halkının değişimci dinamiğini söndürmeden.
Şuna benzer: Çocuğunuzun terbiyeli yetişmesini istiyorsunuz o nedenle de her adımını ölçülü atması için ona açık veya örtülü yönlendirme yapıyorsunuz. Bu yönlendirmede amaç çocuğun terbiyeli olması gibi halisane bir amaç olmasına karşın bu yönlendirmenin dozunun çocuğunuzun içindeki “kendisi olma” yaratıcı dinamizmini öldüren bir baskı yarattığını fark etmiyorsunuz. Sonuçta ana kuzusu bir çocuk çıkıyor orta yere. Başka deyişle ona yanlış yapma ve kendi yanlışından öğrenme şansı tanımamış oluyorsunuz.
Devlete sadakat
Türkiye’de demokrasi ve değişim bağlamında temel meselemiz nedir?
Toplumumuzun demokratik tepkilerinin düşüklüğü değil midir? Siyasi toplumun gelişmemişliği, sivil toplumun, bireysel tepkilerin güdüklüğü değil midir? Kısacası demokrasimizin güdüklüğü yasal mevzuattan önce “devlet baba” zihniyetinin topluma içselleşmiş olmasıdır. Ekonomiden siyasete dek esas meselemiz budur.
Askerî vesayetin yapısökümüne uğratılması onun bitirildiği anlamına gelmeyeceği gibi “vesayetçi” zihniyete dayalı siyasetlerin son bulduğu anlamına hiç gelmez. AK Parti içinde yeni sorun bence budur. Buna “sivil vesayet” demek de meseleyi anlamayı kolaylaştırmıyor. Buradaki sivil sözcüğü devletçi vesayeti gizliyor. Oysa askerî vesayet devletçi vesayetin yalnızca aşırı bir formudur.
Son tartışmalarda bana sağdan eleştiri getirenler içinde AK Parti’nin “milleti devletle kaynaştırdığını”, benim bunu görmediğimi söyleyenler oldu. Aksine gördüğüm için yıllar yılı otoritazmi meşrulaştıran tam da bu zihniyetin tehlikesine dikkat çekiyorum. İmtiyazsız sınıfsız kaynaşmış kitle yaratmak için bu toplum çok zulüm gördü. Bırakın artık biraz da dikiş yerlerimizi, farklılıklarımızı fark edelim diyorum.
İşte bu yüzden benim devleti öne alan eleştirilerim yalnızca Marksist teorik formasyonumla bağlı veya “devletten iyi hiç şey beklenemez” gibi naif yaklaşımlarla ilişkili değil, muktedir, mağdur, mazlum ilişkisiyle de sınırlı değil, Türkiye’de tarih içinde oluşmuş sosyal siyasetin zihniyet dünyası ile bağlıdır. Ki bu zihniyet dünyası, solcusunu da, dindarını da, liberalini de etkisi altına alan devletin toplumu“devlete sadakat” temelinde siyasi- idari- ideolojik yapılandırması sonucudur. Bu devlet merkezli yapılanma siyaset yoluyla da her gün yeniden üretilmekte. Bu yeniden üretime direnmeden, bu direnmeye bağlı yeni siyaset anlayışları geliştirmeden bu ülkede hakkıyla ne solcu, ne liberal ne de demokrat olunabilir. Birbirimizi “en has demokrat benim gibi düşünendir” yaklaşımıyla eleştirir dururuz.
Doğurgan gerilimler
Burada yanlış olan demokrasiyi değerler manzumesinden ibaret görmemiz, bu değerlerin ancak karşılıklı ilişkiler içinde anlamını bulacağını unutmamızdır. Yeni siyaset bu nedenle ötekiyle farklılaşan ve hatta ötekine karşı duran ve direnerek kendini vareden gerilimin ürünü olabilir. Günümüzde tüm dünyayı saran gerilim yeni tür siyasetlere gebe bu yüzden.
Kısacası “siyaset anlayışı” üstüne yeniden düşünmek gerektiğini söylüyorum. Yeniden düşünmek, siyaseti üreten toplum üstüne yeniden düşünmeyi zorunlu kılar. Bu nedenle siyasi düzlemi, çözüm programları savaşından ibaret görmeyip birbiriyle çelişen, çatışan farklı toplumsal dinamiklerin kendini varettiği bir düzey olarak görmek doğru olur.
Çözüme dair kötü bir program da değişim dinamiğinin doğuşuna hizmet edebilir, aksine iyi bir programa rağmen bu dinamizm sönebilir de.
Tüm bu dediklerim iktidar-muhalefet kavramlarına yeni bir anlam yüklemeyi gerektiriyor. Özellikle de muhalefet kavramına. Değişim dinamiği yaratmayan şeye muhalefet demek, yaratanı da salt programatik karşıtlık nedeniyle saf dışı etmek klasik siyaset anlayışıdır.
Sorunlarımıza ve tartışmalarımıza dar alanlara sıkışmaksızın bir de bu açıdan bakmayı deneyelim derim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012