Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Gözlem verilerimden çıkarak söyleyeceğim en genel sonuçlardan ilki şu: (1) Türkiye toplumunda en hızlı değişim yaşayan sosyo-kültürel çevre İslami /İslamcı çevrelerdir. Laik-modern sosyo/kültürel çevre ile karşılaştırmalı bir gözlem içinde bu sonucu varıyorum. Hem ekonomik büyüme hem sosyal akışkanlık (mobilizasyon) hem kültürel yenileşme açısından İslami kesimlerdeki değişim laik-modern sosyo-kültürel çevrelerdeki değişimle kıyas bile kabul etmeyecek ölçüde hızlıdır.
Bir toplumda ortalama 50 yıllık bir tarihsel kesit o toplumun değişim dinamiklerini anlamak için az çok somut ipuçları veriyor. Tepeden zorla uygulanan, toplum mühendisliği projeleri tabandaki geleneksel sosyal yapının sıkı dokusuyla çatışıyor, karşılıklı etkileşim süreci yaşanıyor. Gözlemlediğimiz o toplumun tabandan gelen sahici iç değişim dinamiklerinin neler olduğunu, gücünü ve kapasitesini böylece somut ve nesnel olarak görme imkânını elde ediyoruz.
Önce “İslamcı “ kavramını hangi içerikle kullandığımı açıklamalıyım. Bu kavramı farklı içeriklendirmek elbette mümkün, örneğin İslamcı denince genellikle siyasi İslam anlaşılıyor. Ben ise onlar da içinde daha geniş bir sosyal çevreyi katarak geniş anlamıyla kullanıyorum. Yani, aktif siyaset içinde olmasa da gündelik yaşam tarzını İslami yaşam tarzının değer ve normlarına uydurmaya çalışan, bununla uyumsuz olduğunu düşündüğü çevresiyle çelişen, çatışan ve bu temelde düzene muhalefet eden Müslüman kesimi anlıyorum.
Kırdan kente göç üstüne, gecekondulaşma süreci ve varoşlar üstüne birçok sosyolojik araştırma yapılmıştır ama Weberyen bir yaklaşımla dinin sosyal değişimde görece bağımsız rolü üstünde yapılmış pek az araştırma vardır. Çünkü Batıcı, oryantalist bir zihniyetle peşinen din ve İslam değişimin önünde engel olarak görüldü hep. Dolayısıyla İslami düşüncenin hem kendi içinde hem çevresiyle ilişkilerde nasıl bir sancılı değişim yaşadığı, üstünde durulmaya değer bir mesele olarak görülmedi pek.
Meselenin görülemeyişinin bir başka nedeni ise toplumu kurtaracak reçetelerin kimilerince hazır olmasıydı. Kemalistler için asker-sivil aydın kadrolar, sol için ise işçi sınıfı öncülüğünde bir değişim.
Kafalar değiştirmeye takıldığı için değişmekte olan görülememiştir.
Oysa hiçbir toplum kendi iç dinamikleri harekete geçmeden değişemez, değiştirilemez de. İşte en fazla Kemalist rejimin değiştirebildiği kadar olur. Veya Mahatma Gandi’ye kadar Hindistan’ı İngiliz sömürgeciliği ne kadar değiştirebildiyse o kadar.
Değişim dinamiği dediğim şey ise, ekonomiyi, siyaseti, şunu bunu değiştirmekten öte insanların içinde oldukları yaşam tarzından hoşnut olmayıp onu değiştirmek yönünde kendini gösteren çok güçlü istekleridir. Kısacası sosyal değişimin dinamiği yeni bir yaşam tarzı arayışlarında gizlidir.
Yalnızca sömürüldüğünü, ezildiğini bilmek hareket dinamizmi için yetmiyor. Köyünden kopup gelmiş birinin bir fabrikada üç kuruşa iş bulması onun için yeni bir hayat anlamına gelirken ona sömürüldüğünü anlatarak ondan düzene muhalefet beklemek ham hayaldir. Bu kişi ilk şoku fabrikada değil kentin modern yaşam tarzının aile, din ve ahlak bakımdan kendi gelenekleriyle olan çelişkisinde yaşayacaktır.
Örneğin eve ayakkabı ile girip girmemek modern yaşam tarzı açısından en nihayetinde bir hijyen sorunudur, oysa bir başka algı açısından aile kutsiyetiyle ilgili ahlaki bir meseledir, sokağın evin mahremiyetini çiğnemesi, saygısızlık gibi bir şey. Bunu sizin anlamsız görmeniz hiçbir şeyi değiştirmez. Onları kapılarının önünde ayakkabılarını çıkaranlar sınıfı olarak gördüğünüz noktada zaten anlam bağı da kopmakta, ardından göbeğini kaşıyanlar edebiyatı gelmekte. Ama unutmayın o göbeğini kaşıyanlar Mısır’da, Tunus’ta devrim yaptılar, Libya’da yapmak üzereler.
İlginç olan şu ki, ayakkabılarını kapılarının önünde çıkaranlar denen sosyal çevre bugün değişimin en dinamik öznesi durumunda. Ve şimdi pek çoğu ayakkabılarını dışarıda değil evin iç girişinde çıkarmaktalar. Hatta son model ciplere binmekteler. Yani artık modern İslam denen bir yaşam tarzı var karşımızda. (Bu ayakkabı çıkarma örneğini daha önceki yazımda sözünü etmiş olduğum Pasif Devrim kitabına ulaşırsanız orada da göreceksiniz.)
Buna karşın laik-modernlerin Cumhuriyet’ten günümüze yaşam tarzları en fazla fötr şapka giymekten blucin giymeye değişmiştir. Hepsi bu… Üstelik blucini İslamcı modernler de giymekteler. Yeni bir yaşam tarzı anlamında bir değişim talebi ve dinamiği pek yok bu kesimlerde. Değişim değil, aksine, “endişeli modernler” denen bu kesimde var olanı korumacı dinamikler gelişiyor.
(Devam edecek..)
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012