Namık ÇINAR
Söyleyin şimdi bakalım, hangisi iyi bunların?
Zerkavi ya da Bağdadi mi iyi, Esed veya Özgür Suriye Ordusu mu iyi?
Mursi yahut Sisi mi, ya da meselâ Vehabiler mi, Selefiler mi iyi?
El Kaidemi, IŞİD mi, Maliki mi iyi; İhvan mı, El Nusra mı, yoksa Hizbullah mı iyi?
Yahut Sünniler mi, Şia mı; Melamiler, Maruniler, Caferiler mi iyi?
Yoksa bütün bu zırva kamplaşmaları elinizin tersiyle itip, kendi toprağınızı ve halkınızı Ortadoğu’nun bu “maymunlar cehennemi”nden uzak tutup korumak mı iyi?
Size, ona- buna düşman olun diyen yok!
Ölçüsünü kaçırmadan, insani yardımlardan vazgeçin diyen de yok!
Ama o kültürün olmazsa olmaz bir parçası imişiz gibi, bizi binlerce yıllık tarihsel kavgaların, ateşe atar gibi ta ortasına atmaktan da vazgeçin artık canım!
O coğrafyanın çoğu yerinde olduğu gibi, Musul’da da bir tek biz varmışız.
El insaf yahu! Bütün dünya aptal da, bir siz mi uyanıksınız?
Serinlemek isteyen Nasrettin Hoca’nın, üzerlerine işenmiş karpuz kabuklarını yeniden sıyırmak için “şuna değdi, buna değmedi” diyerek seçmeye kalkmasına benzemiyor mu, sizin bu yaptığımız da?
Hangi sağlıklı akıl, o vahşiliğin ortasında bir yer edinmeye çalışır, Allah aşkına?
Aslında siz, günün birinde IŞİD gibi deliliklerin buraya da sirayet edebileceği siyasal İslâmcı bir yapının topyekûn “kadastro”sunu oluşturduğunuzun bilmem ki farkında mısınız?
Çünkü dinci siyasetiniz, yaşama biçimimizi artık pervasızca istimlâk ediyor.
Alaçatı’nın kamu kiracısı içkili lokantalarını “Diyanet” mülkü hâline getirmenizi ve tüm ülkede alkol satan yerlerin ibadethanelere 100 metre mesafede olma zorunluluğunun yanı sıra, 250 metre arayla da cami yapılmasının önünü açmanızı başka neyle açıklayacağız?
Siz zannediyorsunuz ki, siyasal İslâm sizin tayin ettiğiniz yerde duracak!
O noktaya gelince, kimsenin kafasını kesilmekten kurtaramayacağını bugünden görebilseniz keşke.
Emin olun bu dincilik dipsiz bir kuyudur. Bir kez düştünüz mü, çektikçe çeker sizi içine.
Başka hangi paradigma, siyasallaşmış bir din kadar acımasızdır?
Bizde bile şu son dönemde, gelmiş geçmiş düşmanlıkların en büyüğü, hadi deyin, kimle kim arasında cereyan ediyor?
AKPile Fethullahçılar arasında değil mi?
Efendim, İslâm bu değilmiş.
Ne peki İslâm?
Sizin kafanızda kurduğunuz, lâkin 1400 senedir kan ve gözyaşından başka şeyin yaşanmadığı, sadece özlemini çekip hayaline kapıldığınız bir masalsılık mı?
Dilediğiniz şeylere inanma ve tapınma özgürlüğüne sahipsiniz; hayat sizin.
Ama herkesi kapsayacak bir dayatma düzeni olan siyasal İslâm’ınızı da getirip burnumuza sokmayın bizim!
“Müslüman” yahut “İslâm” değil de, “İslâmcı” denince; din ve vicdan özgürlüğünün karşılığı olan bir inanç sistemini değil, tarih öncesinin siyasal hedeflerini kafasına koymuş anakronik bir dinciliği anlıyorum ben.
O yüzden, tersine tutumların fundamentalizme sebep olduğu sanısıyla demokratik sistem içerisinde “siyasal İslâmcılar”a da şans tanımaya kalkmak; tıpkı Batı’nın, demokrasi içinde “faşizm”e de yer vermesini düşünmeye benzer.
Oysa, nasıl ki Batı’da faşizm birazcık kıpırdanacak olsa, toplumsal duyarlılık derhâl harekete geçiyor ve ona göz açtırmıyorsa; coğrafyamızın belâlısı olan siyasal İslâm’a da biz geçit vermemeliyiz.
Zira fanatizmlere yol açan, dinin siyaset arenasındaki eksikliği değil, hor görülen kitlelerin dinsel inançlarına kısıtlamalar getiren tepeden inmeci antidemokratik geçmişimizdir.
Hoş... şimdi onlar da artık Erdoğan sayesinde yeniden canlanmaya çalışıyorlar ya!
Fakat dinciler gibi halâ öyle sığlar ki; ilk ve ortaokul çağlarında dalga geçmekten fırsat bulup keşfedemedikleri “bayrak... vatan... Atatürk” şiirlerini tıpkı “namaz hocası” okur gibi şimdilerde okumaya başlamaları, peşlerini bırakmayan tabiat yüzünden, sanki altmışından sonra kabakulak olup kızamık çıkarmalarına benziyor.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016