Namık ÇINAR
Bugün bayram!
Ve bayramlarda, gönlümüzün ne tasası varsa bir yana bırakıp iyi şeylerden konuşmak âdettendir.
Ama ya silme hüzünse anılarınız; numara mı yapmalı, gene de?
Takvimlerin, bu birkaç günlük “ateş kes”lerde yapay sevinçleri nöbete kaldırarak hayatın gailelerine istirahat vermelerine ve her şey yolundaymış gibi davranmayı önermelerine oldum olası kanasım gelmezdi hiç.
O yüzden olan bana olmuş; herkes eğlenirken, köşede bir ben somurtup durmuşumdur.
Çocukluğumun bayramları, zaten benliğimin yapışık ikizi gibi bir yalnızlığı, artık onunla iyice baş başa kalarak iliklerime kadar hissetmek demekti, benim için.
Selimiye’nin, Erzincan’ın, Kuleli’nin, hattâ Harp Okulu’nun kışla binalarını şimdiki değer yargılarınızla değil, avlularına taş soğuğu sinmiş o kasvetli yapıları on bir yaşından beri evi bellemiş bir çocuğun avuç içi kadarki ruhundan giderek anlamaya çalışırsanız, belki kavrarsınız.
Örneğin siz korku sinemasının ürpertili şatolarını seyreder, ardından hiçbir şey yokmuş gibi mini minnacık ve şirin evlerinize dönerdiniz.
Bense izlediğim o filmin bir sonraki dehşet sahnelerini kendi içimde sürdürüp büyütmek üzere,Transilvanya’nın şatolarından bile beter, devasa ve gizemli bir kışlanın yolunu tutardım.
On bir yaşlarındaki çocukların Selimiye Kışlası’na yuva diye sarılmaları ve giderek kanıksamaları, sonraki yıllarda bana hep yadırgatıcı gelmiştir.
Ne zaman minimalist çizgide rengârenk bir çocuk yuvası görsem, çocukluğumun suç işlemeden yatılmış bir sübyan mahpushanesinde geçtiğini farz ederim.
Ya da yoksul olmanın, bu memlekette doğuştan edinilen bir suç sayıldığı düşer aklıma.
Zaten bayram geldi mi “Evci”ler evlerine, parası olan “Bekâr”lar memleketlerine dağılırlar, sizse böyle dönemlerde daha da azan gurbet sancınızı, migreni tutan bir hasta gibi zonk zonk, taa yüreğinizde duyarsınız.
Bir yerlerden borç harç, üç beş kuruş uydurmuşsanız ya da sizden hâllice bir arkadaşınızın cebindeki akrebe bir hâl olmuş da ısmarlamışsa; günübirlik çarşı izninde, İstanbul’daysanız, yaşıtlarınızdan önce keşfettiğiniz Ingmar Bergman’ın “Sessizlik”i, ya da Erzincan’daysanızHalit Refiğ’in “Gurbet Kuşları”, hiç değilse nispeten bir bayram şölenidir size de.
Yahut da, “orta son”dan beri sular seller gibi ezberleyip özümsediğiniz “Melâl’in ŞairiHaşim”in akıl almaz duyarlıktaki dizeleriyle avunursunuz.
Hele bir de, hani bulutlar aniden kirişi kırarlar ve güneş yaşamın her zerresine dolar ya; kaderiniz de tıpkı böyle bir anda değişir de, Erzincan’ın Sivas Caddesi’nde paranın ancak ucu ucuna denklenebildiği sıradan bir lokantanın yavan sofrasında bile olsa, ilk kez içtiğiniz “Buzbağ Şarabı”yla içiniz dışınıza çıkarak okula dönmüşseniz, bundan daha iyi bir bayram başka nasıl olur ki, diye de düşünebilirsiniz.
Fakat bu gamlı baykuşluğu bir an için kenara koyup, bu tarzda yaşamış ruhlardaki mizah ve hiciv duygusunun yoğunluğuna da dikkat çekmek isterim.
Aziz Nesin ustanın geçtiği yol da, tam tamına bu yoldur.
Nasıl ki her şeyin elektriklenmeye yol açan artı-eksi kutupları varsa, yalnızlığın da eksisi kadar artısı da vardır.
Daha çocukluğumuzdan itibaren bizi kendisine benzetmek isteyen bu baskıcı düzeni işte o yalnızlığımıza danıştığımızda, ya bizi bıçak sırtında gibi durduğumuz bir hayatın özgürlükçü ve sorgulayıcı muhalif tarafına sevk edecektir; ya da uyumlu bir kölesi olacağımız konformizmin yaşayan ölüler mezarlığına gömecektir.
Biat ehli kölelerin mevcudu her zaman için daha fazla olacak; azınlığa düşmenin bedeli olarak, bu da sizin isyankârlığınızı kamçılayacaktır.
Ruhu kokuşmuş olanlar bunu anlayamazlar.
O nedenledir ki, fırsatını yakalamaya görsünler, en acımasız zalimler bu köle ruhluların arasından çıkar.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016