Namık ÇINAR
Bir önceki yazımda “orgeneraller”i anlatmakta kalmıştım. Sonuç olarak, koğuşlardaki ranzaların arasındaki mesafelerin bile kaç santim olacağına kadar ordunun belirleyenleri iken, bu darbe plânlarından haberim yoktu, diyecek bir orgeneralin olabileceğini tahayyül dahi edemiyorum ben. Bırakın bîhaberliklerini, askerî müdahalelerden geçilmeyen elli yıllık bu sürecin asıl mimarları onlardır ve eğer bir dönemin hesabı görülecekse, yaşayan ne kadar orgeneral varsa işe onlardan başlanmalıdır.
Dikkatimi çeken bir başka husus da, Silivri tutuklularının arasında azımsanmayacak sayıdaki “denizci ve havacı”nın varlığıdır. Oysa TSK, gerek askerlik mesleği, gerekse ülkenin siyasal yapısını kuşatan vesayet ilişkileri bakımlarından, su götürmez bir “karacı” hegemonyası altındadır ve bu, tarihsel olarak da böyledir.
Meselâ 27 Mayıs’ta, yahut 12 Mart’ta, hâttâ 12 Eylül’de, darbeleri yapmak bakımından denizci ya da havacıların esamisi dahi okunmaz. 28 Şubat’ta etkinlik belirtileriyle farklı imiş gibi görünen Gölcük’teki hareketlerin varlığı, dönemin Dz.K.K. Ora. Güven Erkaya’nın kişisel darbe merakı yüzündendir.
Yoksa karacılar, ne denizcileri ne de havacıları, bırakın öne çıkabilecekleri bir darbeye muhatap etmeyi, onları neredeyse askerden bile saymazlardı. Doğrusunu isterseniz, zaten onlar da pek öyle askerlik delisi de değillerdi. Birbirlerine dahi “komutanım” diye değil, ağbi-mağbi falan tarzında hitap ederlerdi. Nitekim yeri geldiğinde siviller bile, denizcileri ve havacıları, karacılardan epeyi farklı gördüklerini söylemezler mi? Yani adamların askerî ölçütlerdeki gevşeklikleri, onlara dahi bu izlenimlerle yansımıştır. (Fakat televizyonlara çıkıp, “Recep İvedik” gibi davranışlar sergileyen emekli bir hava generalini, istisnai bir çerçevede değerlendirmek yerinde olur.)
Pekiyi, bu dönemde ne olmuştur da ağırlıklı görevler, gerek darbelerin plânlanıp gerçekleştirilmesinde, gerekse darbenin meşrulaşabilmesi için ortamın olgunlaştırılmasında, ülkenin bütününü sarıp sarmalamış olan Jandarma teşkilâtı varken, Özel Kuvvetler dururken, ellerinin altında bu işleri kotarabilecek birlikleri dahi bulunmayan denizcilere ve havacılara kalakalmıştır? Ola ki, bunda bir bit yeniği olmasın sakın?
Fakat daha da önemlisi, bu darbe süreçlerinin irdelenmesi meselesinde hemen herkes, kendilerini yargı yerlerinin iddianameleri çerçevesine hapsetmişler ve o iddiaların öngörüleri kadarla sınırlanarak yetinmeyi yeğlemişlerdir. Bu ise tartışmaları kayıkçı kavgasına döndürmüş, sığlaştırmış, darbelerin sosyo-politik, ekonomik ve tarihsel açılımlarını engellemiş, reformist konuların işlenmesini daraltmıştır. O nedenle de, askerî problemlerin yasama faaliyetleriyle çözümü hususlarında, siyasal olarak bu vakte kadar elle tutulur hiçbir değişim gerçekleştirilememiştir.
Hâlbuki ilkin, son elli yılın tüm askersel eylemlerini, Meclis’te kurulacak vasıflı bir komisyonda enikonu mercek altına almış olsaydık; hem o darbelerin birbirleriyle ilintilerini, birbirlerini nasıl tamamladıklarını, kurdukları nizamın yapıtaşlarını ve yasal düzeneklerini usulünce tesbit ederdik; hem de bunlardan kurtulmak için nasıl bir reformlar dizisine gereksinim olduğunun dökümünü çıkarırdık. Ziyan edilmiş yaşamların şikâyetlerini, ihbarlarını ve nadim olanların itiraflarını değerlendirerek sorgulanmalarını ve tasniflerini yapar; varolan suçları ve suçluları yargı yerlerine yönlendirir, şimdiki ceza davalarını daha mantıklı, daha belgeli, daha anlaşılır ve daha sistematik kılardık. Herkesin artık ağzındaki baklayı çıkarmak zorunda kalacağı ahlâkî bir rüzgâr eserdi, ne güzel.
Işıldaklarımızı başka yerlere çevirmemize izin vermeyen, savcı yetenekleri ve verileri kadarlık iddianamelerin, bu raddede bağımlıları olmasaydık, yargılananlara da yargılanmayanlara da, askerî doktrine hiç mi hiç uymayan tasarruflarının hesabını, “bu orduyu size bunun için mi emanet ettik” diye sorardık.
Örneğin, “Trakya’dan gelecek bir saldırı için konuşlanmış bir ordunun, sorumluluk sahası derinliği 50-60 km’yi geçemez iken, nasıl olur da o sorumluluk sahasının bir hayli gerisinde kalan ve Edirne hududundan 250 km. içerideki İstanbul’un, 400 km. içerideki Sakarya’nın, 500 km. içerideki Bursa’nın iç karışıklıklarına müdahaleyi düşünür ve asli sorumluluğunuz olan yurt savunmasını savsaklarsınız?” derdik.
“Bu görevler, darbeci anlayışların bir devamı olarak, önceki plânlardan beridir sürüp geliyor olsalar bile; müdahale imkânlarını arttırmaya gelince, üst komutanlıktan dört ilâve tugay daha isteyeceğinize, seminer sonuç raporuna, bu kentlere müdahalenin sizin işiniz olmadığını, bu tedbirleri artık polise bırakma vaktinin geldiğini, ordunun bütün kuvvet çoğunluğunu düşmanın önünde tutmasının doğru olacağını yazmanız gerekmez miydi” şeklindeki sorumuzu yanıtlamalarını da isterdik.
Silivri’de tanık olarak dinlenen Yaşar Büyükanıt, lâfın bir yerinde yargıca, “Ben de ordu komutanlığı yaptım, oradan biliyorum ki İstanbul’u idare etmek zordur”, demişti. Bunlar sadece orduyu değil, milleti de yönettiklerini her fırsatta çekinmeden söyleyebiliyorlar.
İklim gerçekten değişmedikçe, anlaşılan bir şey olacağa benzemiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016