Taha Akyol
İstanbul Sözleşmesi, AK Parti’nin yumuşak karnı...
Sözleşme’yi ihanet sayan gelenekçi kesimler AK Partiyi sıkıştırıyor. Modern hukukun getirdiği eşitlik haklarını savunanlar Sözleşme’ye sahip çıkıyor.
AK Parti her iki kesimden de oy alıyordu ama artık yol çatallaşıyor.
Şehirlerde oy kaybettikçe gelenekçi simgelere dört elle sarılan AK Parti şimdi “kadın hareketi” karşısında daha bir zor durumda.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” gelenekçi kesimin hedef tahtasında... Sadece belirli maddelerini eleştirmiyorlar, bunu İslam’a ve Türk aile yapısına karşı saldırı olarak görüyorlar.
Tabii gözlerindeki baş suçlu yine Batı…
Fakat bütün muhalefet ve AK Parti içinde özellikle kadınlar Sözleşme’yi ve Kanun’u savunuyorlar. Son olarak Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın da bulunduğu KADEM adlı kadın kuruluşu yanlış anlamaları düzeltmeye çalışan ve Sözleşme’yi savunan bir bildiri yayınladı. İyi de etti.
RAKAMLAR NE DİYOR?
İstanbul Sözleşmesinin tarihi 2011’dir, Kanun’un tarihi 2012’dir. Erdoğan tarafından dünyaya bir başarı mesajı olarak sunulmuştu. O yıllarda Ak Parti, kuruluşundaki “yenilikçi” özelliğini henüz kaybetmemişti.
İstatistiklere bakıyoruz, 2011 ve 2012 yıllarına kadarki boşanma oranlarıyla, izleyen yıllardaki boşanma oranlarında dikkat çekici bir artış yok. “Kaba boşanma oranı” 2001 yılında binde 1.41 iken, 2010 yılında 1.62’ye çıkmış. Sonraki yıllarda yine bu oran civarında seyretmektedir.
Evet Türkiye’de evlenme yaşları yukarı gidiyor, evlenme oranları azalıyor, boşanma oranları artıyor. Türkiye’de artık her yüz evlilikten 22’si boşanmayla sonuçlanıyor; maalesef.
Fakat bunun sebebi Sözleşme ve Kanun değildir.
Kadınlar Sözleşmeye ve Kanun’a bakıp “hadi boşanalım” demiş olabilir mi?!
EĞİTİM VE İŞ
Eğitimin her kademesinde kız çocuklarının okullaşması Ak Parti döneminde erkeklere eşit düzeye yükseldi; bu bir.
İkincisi, kadının iş hayatına atılması…2005 yılında Türkiye’de kadınların %23 ü çalışıyor, ekmeğini kazanıyordu. 2019’da bu oran %34’e çıktı. OECD ülkeleri arasında en düşük Güney Afrika, ikinci en düşük Türkiye!
Ama kadının çalışma hayatına katılması yavaş da olsa artıyor. Şimdi düşünelim: Okuyan, bilgisi görgüsü ve özgüveni artan, eğitim hayatı boyunca kendi kararını verme pratiği güçlenen, işinde çalışıp kendi ayakları üstünde duran kadın!..
Annesi ve ninesi gibi “başına gelene” boyun eğer mi?
AK Parti’nin şehirlerde ve genç nesillerde oy kaybetmekte olmasının sebeplerinden biri bağımsız bireyi geliştiren bu sosyolojik faktördür.
Kırsal kesimde zorla evlendirilmek istenen kız çocukları artık karakola başvuruyor, evlendirilmeyi reddediyor, okumayı tercih ediyor.
Eğitim ve iş hayatında özgüveni artan kadın artık annesi veya ninesi gibi “kocam değil mi, döver de sever de!” demiyor.
Dövme sövme olmasa bile artık kadın “şiddetli geçimsizliğe” eskisi gibi katlanmıyor.
Kadın artık sosyal kişiliğe, özgüvene ve eşit haklara sahip insandır.
Aileyi güçlendirmenin yolunu kadına boyun eğdirmede değil, kültür ve destek politikalarında aramalıyız.
EŞİTLİK HUKUKU
Bazı cemaat vakıfları Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda kadın eşitliğini sağlayan maddelerin bile kaldırılmasını istiyorlar!
Kadınlara eşit haklar tanıyan, onları şiddete karşı koruyan kanunlar kaldırılsın… Koca dayağından yüzü gözü morarmış bir kadın polise gittiğinde polis “kocan değil mi, döver de söver de” deyip evine mi göndersin?!
Mehmet Akif’in “Köse İmam” şiirini hatırlıyor musunuz?
Üç çocuk annesi ve hamile zavallı bir kadın, kocasının kuma getirmesine itiraz eder. Herif başlar kadını dövmeye… Akif’in bilge din adamı sembolü olan “Köse İmam” kadını korumak ister… Herifin Köse İmam’a tepkisi Safahat’ta şöyledir:
“Size halt etmek düşer…
Dövmüş isem kendi karım!”
Modern hukukta ise kimse böyle diyemez!
Bütün mesele bu: Irk, din ve cinsiyet farkı gözetmeden “eşit” haklara sahip vatandaşlar mı olacağız?.. Din ve cinsiyete göre oluşacak ‘çok hukuklu’ kargaşa mı?
Tarihimiz fevkalade değerli bir kültür mirasıdır, evet kültür mirası.
Fakat modern rasyonel zihniyet olmadan bilim ve teknoloji geliştirilemediği gibi, modern hukuk olmadan istikrarlı bir toplum ve düzgün bir devlet yönetimi de olmuyor.
Kadın okuyacak ve çalışacaksa, kendini eşit haklara sahip hissedecektir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025