Ümit KIVANÇ
ÖN AÇIKLAMA: Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim günü ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’nda kaybedilmesine dair edinebildiğimiz bilgileri derlemeye çalıştığım bu yazı dizisinin beş bölümünü bitirirken, Türk ve Suudi istihbarat ve emniyet görevlilerinden oluşan ekip arama ve inceleme amacıyla başkonsolosluğa girmekteydi; ABD ile Türkiye, Suudi Arabistan yönetimini cinayet pisliğine bulaştırmadan işin içinden çıkılmasını öngören bir sihirbazlık numarasında anlaşmış gibiydi; Suudilerin, sorumluluğu üst kademeden habersiz iş gören bir sorgulama timine yıkarak Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldüğünü kabulleneceklerine dair bir haber ortaya çıkmıştı. Kaşıkçı, sorgulamada “yanlış giden birşeyler” yüzünden hayatını kaybetmiş olacaktı. Esas amaç onu Suudi Arabistan’a kaçırmakken, iş bilmez görevliler yanlış yapmış, bu sonuca yolaçmış olacaktı. Riyad henüz böyle bir açıklama yapmadan, yazı dizimi teslim ediyorum. Aktaracağım bilgilerin çoğu, güncel gelişmeler ne olursa olsun gerekli ve geçerli. Ancak bazılarını gelişmelere göre düzeltmek, değiştirmek, ekleme-çıkarma yapmak gerekebilir. Gelişmeleri izlemeye, gereken güncellemeleri yapmaya çalışacağım. Dizinin yayımlanması bittiğinde, gelinen aşamaya göre eldekini toparlar, olan biteni yorumlamaya çalışırım.
* * *
Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan İstanbul Boşkonsolosluğu’nda kaybedilmesini Gazetecileri Koruma Komitesi Yürütücü Başkanı Joel Simon, “apaçık ahlâksızlığıyla kan dondurucu” diye niteledi. Simon, gazetecilere yönelik şiddetin ve hapsetme gibi susturma-bastırma-caydırma eylemlerinin dünya çapında yayılabilmesini, faillerin cezasız kalışına bağladı. Gazetecileri Koruma Komitesi’nin elindeki verilere göre, 2018’de öldürülen gazeteci sayısı 27. 2016’da 19, geçen yıl 18’di. Simon, gazeteci cinayetlerinin yüzde doksanında faillerin cezasız kaldığına dikkat çekti.
Kaşıkçı’nın kaybedilmesi şüphesiz yalnız bir gazeteci cinayeti olarak ele alınamaz. Hem kurbanın kimliği ve geçmişi hem cinayetin örgütleniş ve işleniş tarzı hem de cinayet mahallinin diplomatik özelliği bir uluslararası krize kapı açmaya adaydı; öyle de oldu. Şimdi olaya bir şekilde karışan bütün fail ve tanıklar bu krizi hafifletmeye, bundan kendilerine avantaj çıkarmaya, fazla dallanıp budaklanmadan olayı kapatmaya çalışıyorlar.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in BBC’ye söyledikleri önemsenmeli: “Bu tür olayların sayısı artıyor ve uluslararası toplum buna izin vermemeli.” Guterres, “bu tür olaylar” için “hesap verilebilirlik yolları” bulunması gerektiğine dikkat çekti.
Eğer riya, haksızlık ve ahlâksızlığın bunca itibar gördüğü bir devirde yaşamıyor olsaydık, böyle bir fecaatin örtülebileceğine, hiçbir devletin bundan zarar görmeden işin içinden çıkılabileceğine ihtimal vermezdik. Ancak zaman, zalimlerin yaptıklarının yanlarına kâr kaldığı, kötü bir zaman. Bu yüzden, en azından bir nebze adaletin sağlanabileceğini ummak kolay değil.
Bunca kirli hesabın görülmeye çalışıldığı yerde gidişata dair öngörülerde bulunmak da pek mânâlı değil. Ancak bildiklerimizi toparlamaya, sorularımızı üretip sıralamaya intiyacımız var. Bu tür soğukkanlı resmî cinayet ve katliamların karanlıkta, cezasız kalmaması için yapabileceğimiz bu.
Zamane Ruhu’nun insaniyete engel oluşuna rağmen, Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda kaybedilmesi hadisesinin çeşitli yerlerde, daha sonra birilerinin çeşitli amaçlarla yararlanacağı izler bırakacağını da güvenle söyleyebiliriz.
Dolaşacağımız mesafe uzun, kazacağımız çukurlar derin. Sora sora ilerleyelim.
- Cemal Kaşıkçı kimdi?
Bir dönem Suudi Arabistan yönetici elitiyle arası çok iyi olan, saraydan haber alabilen ve saraydan haber iletebilen bir aracı-gazeteci muamelesi gören Cemal Kaşıkçı, Prens Muhammed bin Selman’ın dizginleri ele geçirişiyle birlikte, giderek “muhalif gazeteci” konumuna sürüklendi. “Çare demokrasidir” yollu görüşler beyan etti. Kendini güvende hissetmediği için ülkesinden ayrıldı, daha çok ABD’de yaşamaya, Türkiye’de de vakit geçirmeye başladı. Bu arada, “sarayın sesi” rolünden uzaklaştıkça gazeteci sıfatıyla daha çok ciddiye alınır olan Kaşıkçı, Washington Post’un köşeyazarları arasına girdi. Ve Suudi Arabistan’ın Yemen’de sürdürdüğü insanlık dışı saldırıyı eleştirmek, giderek Muhammed bin Selman’a açıkça karşısına almak dahil, Ortadoğu’nun yeni zorbasının sinirine dokunacak işler yaptı.
Kaşıkçı’nın kimliği, geçmişi, Suudi yönetimiyle ve kraliyet ailesinden çeşitli figürlerle ilişkisi-çelişkisi konusunda Fehim Taştekin’in BBC sitesindeki yazısı yeterince aydınlatıcı: “bir gazeteciden fazlasıydı (…) El-Kaide, Taliban ve 11 Eylül’ün hava korsanlarıyla bağlantılar dahil çok sayıda gizli dosyaya vakıf” ve “İhvan’la bağlantılı tarihsel arka plan”a sahipti.
- Niye Türkiye’deydi?
Kaşıkçı’nın Türkiye’de bol vakit geçirmesine sebep, Suudi gazetecinin -artık herkesin adını bildiği ama hakkında kimsenin dişe dokunur bir şey bilmediği- nişanlısı. Hatice Cengiz. Cemal Kaşıkçı’nın evlenmek üzere olduğu TC vatandaşı kadın.
Cengiz’in “bilinmezliği” öylesine ilginç boyutlarda ki, kendisi için “kimdir?” haberi yaptığını ilan edip bu duyuruyla okur çekmeye çalışan internet gazetesinde şu sözleri okuyabiliyorsunuz: “Hatice Cengiz'in Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı olması dışında bir bilgi yok.”
Oysa var. Ama “bilgi” sayılır mı, emin değilim. Washington Post, 8 Ekim’de Kaşıkçı’nın konsoloslukta kaybedilmesi üzerine, Hatice Cengiz’e dayandırdığı bir geniş haber yaptı. Burada, Cengiz ile Kaşıkçı’nın tanışmaları ve evliliğe giden süreç kısaca anlatılıyordu: Bu yılın Mayıs ayındaki bir konferansta karşılaşmışlardı. Cengiz, “Basra Körfezi ülkeleriyle ilgileniyor”du ve Kaşıkçı’nın “çalışmalarını takdir ediyor”du. Konferansta soru sormayla başlayan temas, köşeye oturup sohbet etme ve daha sonra “giderek güçlenen bağ” ile derinleşmişti.
Akla takılabilecek soru şu: Tanışmalarından önce, Hatice Cengiz, acaba Cemal Kaşıkçı’nın hangi çalışmalarına hayran olmuştu?
• Kaşıkçı Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na neden gitti?
Bizde yazılanlara bakılırsa, “evliliğe engel hali bulunmadığına” dair belgeyi almaya veya BBC’nin haberine bakılırsa “boşanma işlemini sonuçlandırmaya”.
- Kaşıkçı bir şekilde “cinayet mahalline” yönlendirildi mi? Yılın büyük bölümünde yaşadığı ABD’de veya başka yerdeki bir temsilciliğe değil de Türkiye’deki konsolosluğa gitmesinin özel önemi-anlamı var mıydı?
Bilmiyoruz. Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçiliği’nce belgeyi almak üzere, nikahın gerçekleşeceği İstanbul’a yönlendirildiği söylendi. Ancak göreceğiz ki, kendisi de ülkesinin Washington’daki temsilciliğine gitmek için can atmıyor.
Nişanlısı şöyle anlatıyor: “Kendisine, 'Neden ABD'den bu kağıdı almıyorsun?' diye sormadım zira evlilik burada olacaktı. Oradaki konsolosluktan alınan belgenin burada geçerli olduğuna dair bir bilgi de yok. Ayrıca nikah müdürlüğüne gittiğimizde görevli bize hangi ülkede evlilik gerçekleşiyorsa evlenen yabancı kişi bu evrağı sadece o ülkenin elçiliğinden alabilir bilgisini vermişti. Ülkemize gelmeden orada bu konuda bir girişimde bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Ama eğer bulunsaydı bana mutlaka söylerdi. Ya da eğer sorsaydı ve olumsuz yanıt alsaydı da bunu ifade ederdi. Diğer yandan Riyad Washington elçisi, ‘Cemal Bey ile geçen sene bir programda konuştuk’ diye, ‘kendisi makul düzeyde Suudi yönetimini eleştiren bir yazardı’ şeklinde bir açıklamada bulundu. Bu açıklamayı dün gece geç saatlerde ajanslar geçti. Eğer kendisi ihtiyacı olan evrağı onlardan da istemiş olsaydı sanıyorum ki elçi açıklamasında bunu da söylerdi. Sonuç olarak benim bildiğim ülkede bu işlemlerin daha hızlı ve kolay olabileceğini düşündüğü için işlemleri burada yapmak istemişti.”
Yani: Hatice Hanım ya Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Washington Büyükelçiliği ile ilişkisi ve oraya dair hissiyatından habersiz ya da söylediği doğru değil. Kendisinin verdiği bir ayrıntı, Kaşıkçı’nın “Suudiler TC topraklarında bana bir şey yapmaya kalkışamaz” diye düşünüyor olması, açıklayıcı kabul edilebilir. Yine de, Kaşıkçı’nın Washington’daki dostlarının bildiği sıkıntı ve korkularından nişanlısının bîhaber görünmesi dikkat çekici. Hatice Hanım, “Washington’daki Suudi Büyükelçiliği ile sorunu yoktu” demeye getiriyor, ama dostları, Kaşıkçı’nın oraya girdiğinde ve çıktığında mesaj atarak kendilerine “güvendeyim” haberi verdiğini anlatıyorlar. Kaşıkçı Washington’da gittiği camiden de, Suudi yönetimiyle ilişkili kurum olduğu için ayağını kesmiş.
- Kaşıkçı konsolosluğa giderken nişanlısına, “terslik olursa şunu şunu (Kaşıkçı’nın “eski dostum” diye andığı, AKP Başkanlık Danışmanı Yasin Aktay ile Türk-Arap Medya Derneği Başkanı Turhan Kışlakçı) ara” dedi mi?
Hatice Cengiz’in anlatımına göre, hayır, demedi. İktidar propaganda aygıtı ve medyanın gerikalanı -veya medyadan gerikalan- uzun süre, Kaşıkçı’nın içeri girerken nişanlısına böyle dediğini yazdı. Ancak AA’dan Semra Orkan’ın Hatice Cengiz’le daha ileriki günlerde yaptığı (10 Ekim’de yayımlanan) görüşmede, “tehlike halinde” aranacak isimler konusunda Cengiz’in farklı bir anlatımı yeraldı: “Bir defasında genel olarak ülkesi ile siyasi duruşundan kaynaklı bir sorun, olay, beklenmedik bir problem ya da önemli bir mesele olduğunda kiminle ya da hangi arkadaşı ile irtibata geçmem gerektiğini sormuştum kendisine. O da bana Türkiye'de Yasin Aktay'ın eski dostu olduğunu, onu arayabileceğimi söylemişti. Ayrıca Turan Kışlakçı'nın da kendisinin çok yakın arkadaşlarından olduğunu biliyordum. Onu da bu vesile ile aradım. Bana, ‘Turan Kışlakçı'yı ara’ diye özel bir tembihte bulunmadı” (vurgu benim -ük).
- Kaşıkçı oraya giderken tedirgin miydi?
Yine tek kaynağımız olan Hatice Hanım’ın Türkiye’de iktidar propaganda aygıtı ve gazetecilere söylediklerine göre, hayır, değildi. Zira 28 Eylül’de konsolosluğa ilk defa gittiğinde iyi karşılanmıştı, memnundu.
Ancak aynı Hatice Cengiz’in, aşağıda daha geniş sözünü edeceğim Washington Post haberindeyeralan ifadesine göre, “Bir noktada, ‘Belki de gitmesem daha iyi’ demiş”ti, “birşeyler olabilir diye kaygılanıyor”du, ancak “daha sonra fikrini değiştirmiş”ti.
8 Ekim’de Washington Post’ta bu sözleri yayımlanan Hatice Cengiz, 14 Ekim’de Sabah’a göre şöyle konuşmuştu: “[Cemal Kaşıkçı,] 2 Ekim’deki ikinci görüşmeye girerken aklında soru işareti taşımıyordu. Ciddi anlamda endişeli olduğunu görseydim kesinlikle gitmesine müsaade etmezdim.”
Hangisi? Bilmiyoruz. Hatice Cengiz’in ifade farklılığı mı, aktaranların yarattığı tahribat mı? İfade farklılığıysa, Cengiz’in yaşadığı sarsıntı ve üzüntüden kaynaklanıyor olabilir. Öbürüyse, mâlûm memleket halleri.
- Hatice Cengiz konsolosluğa neden girmedi, dışarıda beklerken herhangi bir şeyden şüphelendi mi?
Kendi anlatımına göre, “konsolosluklarda doğrudan işi olmayanlar içeri alınmadığı için” dışarıda bekledi. Ve şüpheleneceği bir şeye şahit olmadı. Konsolosluğun sokağı dardı, ayrıca güvenlik sebebiyle geliş gidiş özellikle zorlaştırılmıştı. Zaman zaman oluşan trafik kargaşasını ve sıkışıklığı Cengiz normal bulmuştu -ki başka herkes de öyle buluyor büyük ihtimalle.
- Cengiz beklerken ne zaman telaşlanmaya başladı?
AA 10 Ekim’de, yani aslında epey ileri aşamada, duygusal-sansasyonel bir öykü yaratmaya çalıştı, ama Cengiz’in başka her yerdeki anlatımları biraraya getirildiğinde çok daha mâkûl bir manzara ortaya çıkıyor.
“İçeri girip çıkmadığında neler düşündünüz? Hangi kaygılarla Yasin Aktay ve diğer irtibatı aradınız?”sorusuna Cengiz, şöyle bir cevap veriyor: “Hayatımda daha önce hiç yaşamadığım büyük bir korkuya kapıldım. Dünya başımda dönmeye başladı ve ne yapacağımı şaşırdım. En yakın arkadaşıma mesaj atarak hemen gelmesini söyledikten sonra dehşet içinde konsolosluğun demir parmaklıklarına doğru koştum ve orada bulunan güvenliğe Cemal Bey'in içeriden çıkıp çıkmadığını sordum. Emniyet görevlisi, şaşkın şaşkın bana baktı ve Cemal beyin kim olduğunu bilmediğini, içeride kimsenin kalmadığını, herkesin çıktığını söyledi. Bu cevap üzerine Başkonsolosluğu aradım. Kapıda beklediğimi, Cemal Bey'in saat 13.00'te içeriye girdiğini daha sonra da kendisinin kapıdan çıkmadığını söyledim. Görevli telefonu kapatıp, beklediğim kapıya geldi. Bana gelmeden önce içeride tüm odaları kontrol ettiğini ve içeride kimsenin kalmadığını, burada beklememin anlamsız olduğunu söyledi. Bu cevap üzerine gözlerim karardı ve hemen Yasin Aktay'ı arayıp meseleyi olduğu gibi hızlı bir şekilde kendisine aktardım. Turan Kışlakçı'yı da Yasin Bey'den hemen sonra aradım.”
(Sorudaki “diğer irtibatı” kavramını birilerine özenme sayıp kenara itelim de ayağımıza takılmasın.) Bu aktarıma göre, Cengiz hangi anda o büyük korkuya kapılmış ve “dünya başında dönmeye” başlamış, hemen mesaj atıp arkadaşını çağırmış, konsolosluğun parmaklıklarına doğru koşmuş? Korku ve baş dönmesinin saniyesi saniyesine tesbit edilemeyeceği söylenebilir şüphesiz. Ama mesaj atma ve koşma, ânı ânına saptanabilir. Bunlar tam ne zaman olmuş?
Hatice Cengiz’in anlatımına göre, 13:00’ten 18:00’e kadarki bekleme süresinde kendisi önce telaşsızdı. Gazete okudu, çıkışında Cemal Kaşıkçı’ya vermek üzere çukulata ve şişe su aldı. Giderek endişelenmeye başladı. Kapıdaki polis ve görevlilerden bilgi alamayınca konsolosluğu aradı. Dışarıda beklediğini belirtti. Yanına çağırdığı arkadaşına mesajı da bu arada atmış olmalı, “hayatın doğal akışı”na göre.
Ve o sırada, şüphelenmeyi, telaşlanmayı gerektirecek, sonradan da içeride saklanması gereken birşeylerin döndüğüne ilk işaret sayılabilecek bir şey oldu!
—- DEVAM EDECEK —-
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları




























































































































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024