Vahap COŞKUN
Yıl 1955, Demokrat Parti (DP) iktidarının ikinci dönemi. Parti zor bir dönemden geçiyor. Çünkü Başbakan Menderes’in has adamlarından Mükerrem Sarol hakkındaki yolsuzluk iddiaları almış başını yürümüş. Devlet Bakanı olan Sarol, Türk Sesi diye bir gazete çıkarmış ve ilkokulları bile paralı abone yapmaya kalkmış, adı “gazete kâğıdı tahsisi” yolsuzluklarına karışmış. Siyasi kulislerde, DP’nin iktidar olduğu 1950 yılından sonra Sarol’un servetindeki muazzam artış, en mühim gündem maddelerinden biri olmuş.
Dönemin gazeteleri de bu tartışmalara kör-sağır kalmazlar elbet; Sarol hakkındaki büyük yolsuzluk iddialarını sayfalarına taşırlar. Ne var ki muhalefette iken basın özgürlüğünün sözcülüğü üstlenen DP, iktidarda basının sesini kesmeye yönelir. Bir bakanını ilgilendiren iddiaları yazan gazetecilere dava üstüne dava açar. Basının elinin kolunu bağlamaya, gazeteleri kıpırdayamaz hale getirmeye çalışır.
DP içindeki bazı milletvekilleri bu durumdan rahatsız olur. 11 DP vekili, basına “ispat hakkı” tanıyan bir kanun teklifini Meclis’e sunarlar. Kanun teklifine göre, eğer bir gazeteci bir bakan veya kamu görevlisi hakkında suçlayıcı bir haber yaparsa bunu ispatlama hakkına sahip olmalıydı. Elindeki belgeleri mahkemeye vermeli, mahkeme bu belgeleri doğru bulursa gazeteci beraat ettirmeliydi.
Gaye, hem basına hareket edebileceği özgür bir alan sağlamak hem de haksız suçlamaları önlemektir. DP içinde mâkes bulur bu kanun teklifi ve hatta partinin ağır abilerinden Ekrem Hayri Üstündağ ve Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu da Meclis’e gidip 11’lerin teklifinin altına imza koyarlar.
“Hadiselerin her tarafı karanlık”
Olayın giderek büyümesi DP’deki harareti artırır, Menderes küplere biner. Parti bu münakaşayla çalkalanırken, bir de 6-7 Eylül olayları patlak verir. İktidar, sıkıyönetim kararı alır. Muhalefet ise, olaylardan hükümeti sorumlu tutar ve sıkıyönetime gidilmesine karşı çıkar. “Hadiselerin her tarafı karanlık” diyen CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, meselenin aydınlatılması için Meclis’in açık kalmasını ve Ankara’da sıkıyönetimden vazgeçilmesini ister.
DP, 6-7 Eylül’den sonra basının üzerine daha bir hışımla gider. İnönü, konuyla alakalı Ulus gazetesinde bir yazı yazar. Sıkıyönetim, hem Ulus’u hem de aynı yazıyı alıntılayan Hürriyet, Tercüman ve Hergün gazetelerini süresiz olarak kapatır. Basının kapısına kilit vurulmasına en sert tepkilerden biri, DP’nin İzmir Milletvekili de olan Tercüman’ın başyazarı Cihat Baban’dan gelir.
“Meclisiyle, hükümetiyle, örfi idaresiyle DP tek parti halinde memlekete egemen olma arzusunu gösteriyor.” (s. 354)
Baban’a cevabı, yolsuzluk iddialarının odağındaki isim, Mükerrem Sarol verir, hem de niyetini bütünüyle ortaya koyan bir berraklıkla:
“Ne zannediyorsun, iktidara geldikten sonra bırakacak kadar enayi mi sandın bizi? Elbette 1957 seçimlerini sıkıyönetim altında yapar, bir dört yıl daha kazanırsak kekâ, sonrası Allah kerim!” (s. 354)
“Hürriyet bayrağı ile iktidara gelen parti içinde dahi hürriyet yok”
Hükümet ortalığı suspus kılmaya kararlıdır. İstanbul Ekspres de kapatılan gazeteler kervanına katılır. Gelişmeler, DP içindeki muhalifleri de harekete geçirir; ispat hakkını partinin kongresine getirmeye hazırlanırlar. Menderes, buna tamamen karşıdır. DP’nin Genel İdare Kurulu (GİK), Menderes’in isteğiyle Fuat Köprülü başkanlığında toplanır.
Köprülü, kendileri de GİK üyesi olan Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu ve Fethi Çelikbaş’tan teklifteki imzalarını çekmelerini ister. Karaosmanoğlu, bu talebi net bir dille reddeder, ispat hakkının gerekliliğini kararlılıkla savunur. Toplantıda hiç kimse de onun argümanlarına karşı bir tez ileri sürmez. Gece yarısından sonra evine dönen Karaosmanoğlu’na resmi bir araç bir mektup getirir:
“Parti tesanütünü (dayanışmasını) bozduğunuz için GİK üyeliğiniz düşürülmüştür. Kongre’ye de katılamazsınız. İmza: Fuat Köprülü!” (s. 355)
Karaosmanoğlu, bunun üzerine Menderes’e “Reis Beyefendi” hitabıyla başlayan bir mektup yazar. Onun muavinine imza ettirdiği mektubu aldığını, parti dayanışmasını bozan bir kişi olarak GİK üyeliğinin düşürülmesinin ve kongreye katılmaktan menedilmesinin anlamını bildiğini söyler:
“Bunun manasını şöyle anladım: Kuruldaki ekseriyet, hicabâver sükûtu ihtiyar etmediğim için safını sıklaştırarak beni cebir ve zor ile dışarı atmak istemiştir.” (s. 355- 356)
Ona göre kendine reva görülen haksız muamelenin nedeni bellidir: Utanç verici bir sessizliği paylaşmamak! Parti yönetiminin çoğunluğu haksızlık karşısında susmayı tercih etmiştir; o ise bu utanca ortak olmayan azınlığın içinde kalmıştır. Gücü elinde tutan haksız çoğunluk, azınlığın haklı sesini zorla kıstırmıştır. Karaosmanoğlu, gerek parti içinde gerek parti dışında çareyi hürriyetleri bastırmakta bulan Menderes’e, yola neden revan olduklarını hatırlatma gereği duyar:
“Bu topraklar üstünde bir şeyler değiştirmek, bir şeyler yapmak için birleşmiştik. Hangi şeyi değiştirdik, değişen insanlar oldu. Sistem aynı sistem.
Onların kanunlarla, teamüllerle, örflerle, tahakkümlerle koydukları prensiplere ancak dört senelik muhalefet devremizde muarız (karşı) olduk.
İktidara gelince her şeyi olduğu gibi devam ettirdik.
Reis Beyefendi, hürriyet bayrağı ile iktidara gelen parti içinde dahi hürriyet yok.” (s. 356)
Fevzi Lütfi’nin mektubuyla Menderes’in tepesi atar.“Hicabâver” sözünü lanetler, “bozguncu, merdut, menfur” gibi ağır sıfatlarla onu kınar. Karaosmanoğlu’nun gayesinin DP’yi bölmek olduğunu belirtir. Ancak Menderes’in bu hırçınlığı, parti içi muhalefete geri çekilmesini sağlamaz. Aksine tavırlar sertleşir.
Cihat Baban, DP iktidarında toplantı, gösteri ve basın hürriyetinin tek parti devrini arattığını yazar. Muhalefete düşman muamelesi yapılmasını, anti-demokratik kanunlara bel bağlanmasını, hâkimlere korku telkin edilmesini ve partizanlığı eleştirir ve partisinden istifa eder.
“Bütün tarih boyunca iktidarlar rahat etmek için fikir hürriyetini yasaklamışlardı. Fakat her devride yarattıkları sükût, hürriyetlerinin suiistimalinden daha yakıcı, daha bezdirici ve daha korkunç olmuştu.” (s. 360)

“Hürriyetten korkmayınız. Tek el idaresini bırakınız”
Bütün bu olan-bitenin önemi, içeriğiyle Türkiye siyasetinin yapısal bir arızasını açığa çıkarmasıdır. Hadise dünde yaşanmıştır ama bugünü anlatır. Mektubun muhatabı DP’dir ama bu mektup DP’nin devamı olan Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve AK Parti için de okunabilir. Zira muhalefette ve iktidarda birbirinin zıddı yönlere savrulmak bağlamında mektuptaki ifadeler AP için de, ANAP için de, AK Parti içinde geçerlidir. Kural değişmez: Zayıfken “haram” bulunan iktidardayken “helal” kılınır. Muhalefette hürriyet ipine sarılırken iktidarda istibdattan medet umulur.
Fevzi Lütfi, söz konusu mektubunu bitirirken Menderes’e bir çağrıda bulunur:
“Cebir ve zoru, ‘her halde benim dediğim olacak’ zihniyetini ve inadını bir tarafa atınız. DP’nin kuruluş sebebi olan prensiplere dört elle sarılınız. Hürriyetten korkmayınız. Tek el idaresini bırakınız.” (s. 356)
Elbette, bu çağrıya kulak verilmez. Hürriyet sayesinde iktidar olan hürriyetten korkar ve tek el idaresinden vazgeçemez. O nedenle sistemde esaslı bir değişiklik olmaz. İktidar koltuğuna oturan mazlumlar, eline geçirdikleri güçle düşman belledikleri muhalifleri ezmeye, olmadı tasfiye etmeye gayret eder.
Hülasa sistem ana hatlarıyla hep aynı kalır, sadece isimler değişir.
Dün Erdoğan olur bu isim, bugün de İmamoğlu. Yazık!
Alıntılar için bakınız: Taha Akyol; Kuvvetler Ayrılığı Olmayınca, Doğan Kitap, İstanbul, 2021.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları




















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025