Vedat Bilgin
“Türkçe ezan meselesi yarım yüzyılı geçen bir süre önce çözülmüş olmasına rağmen hâlâ tartışılıyorsa, ‘Tek Parti Yönetiminin’ icraatlarına hasret, ülkenin en eski siyasal partisi tarafından temsil edilip, seslendiriliyorsa, Reşit Galip gibi faşizan anlayışın sembolik isimleri gündemden düşmüyorsa; konunun bir geçmişe özlem, bir ‘gericilik sorunu’ diye geçiştirilmesi mümkün değildir.”
Sosyal bilimlere giriş derslerinde bahsedilen bir konudur: Her olayın arkasında görünür nedenler gibi duranların arkasına da bakmak gerekir, bunu yapmak içinde ‘yöntem’ öğretilir ki, bu görünen sebeplerin ya da ampirik olarak tezahür edenlerin gerisindeki görünmeyenlerin ortaya çıkarılmasının yoludur. Bilimsel düşünme biçimini gündelik tartışmalarda aramak elbette mümkün olmayabilir fakat bu meseleleri tartışanların yazıp çizenlerin en azından bu hassasiyeti göstermesi beklenmez mi?
MEDENİYET DEĞİŞTİRMEK!
“Cumhuriyet rejiminin kuruluşu konusunda iki yaklaşım ön plana çıkmaktadır. Birincisi, Cumhuriyeti bir siyasal rejim değişikliğinin ötesinde bir ‘medeniyet değiştirme projesi’ olarak gören bir anlayışı yansıtır. İkincisi ise, Cumhuriyeti, tarihsel ömrünü tamamlayan İmparatorluğun üstelik bu tarihsel dönemin kapandığını fiilen ortaya koyan Milli Mücadele sonucunda ortaya çıkan siyasal bir değişim olarak görmektedir.”
Türkiye, İmparatorluktan Cumhuriyete, bir başka ifadeyle monarşiden, sivil halk iradesine dayanan bir rejime geçmiştir. Elbette iki grup arasında da çeşitli düzeylerde birbirinden ayrılan muhtelif nüansları olan anlayışlara rastlamak da mümkündür, bununla beraber temeldeki ayrım noktasının ‘medeniyet değişimi’ ve ‘kendi medeniyet çizgisinde’ devlet düzenini daha ileriye doğru götürmek şeklinde bir farklılaşmada somutlaştığını belirtmek gerekir.
“Tek Parti yönetiminin kuruluşuyla bir mesele açıkça ortaya çıkmıştır: İmparatorluk içinde devlet kadrolarında, önce ‘Kapı Kulları’ etrafında güçlenen, sonra ‘Kapı Halkıyla’ bütünleşen Batıcı aydın/bürokrat kadro tarihsel bir konum kazanmıştır; böylece halkın kültürünü zorla değiştirerek, Batılı bir toplum yaratma projeleri için artık önlerinde bir engel de kalmamıştır.”
DEMOKRASİ YOLUYLA MODERNLEŞMEK
Bu kadro, devlet vasıtasıyla her türlü baskıyı yapıp, istedikleri değişimi yapabileceklerine inanmaktadırlar. Bu tahakküm zümresinin, Batı’dan anladığı nedir, bir toplumun medeniyet ve kültürel varlığını değiştirip bir başka bir toplum yaratmak mümkün müdür? Onların bu gibi sorulara cevap verecek durumda olmadıklarını söyleyebiliriz; çünkü ellerinde kültür teorisine dair bir bilgi olduğunu gösteren hiçbir karine yoktur.
“O halde mesele, ‘Cumhuriyeti otoriter bir rejim’ haline sokup bu yapı içinden bir ‘medeniyet değiştirme projesi’ haline getirmeye çalışanlarla, ‘Cumhuriyetin demokratik bir siyasal rejim’ olarak modernleşme yolunda ilerlemesini isteyenler şeklinde farklılaşmaktadır. Bu modernleşmenin arkasında milli kültür, tarihsel süreklilik ve millet iradesine dayanarak gelişme fikri vardır.”
Türkiye bugün, ekonomik olarak sanayi toplumu olmaya, siyasal yapısını demokratikleşmeye toplumu özgürleştirmeye dönük atılımlar yaparak bunu başaracağını göstermiş bulunmaktadır. Kısaca, medeniyet değiştirme projesi çökmüş, demokrasi içinde, yerli kültürel birikimle modernleşme süreci devam etmektedir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019