Yıldıray OĞUR
10 Ocak 2020’de ajanların küçük bir haber olarak verdiği "Gizemli bir virüs yüzünden Çin’in Wuhan şehrinde bir kişi öldü" haberinin üzerinden bir yıl geçti.
Bu yazı yazılırken dünyadaki ölü sayısı 1.961.987’ydi.
Bir kaç gün içinde bu sayı 2 milyonu geçecek.
Virüsü kapanların sayısı bu saat itibarıyla 91.5 milyondu.
O da bir kaç hafta içinde 100 milyonu aşacak.
Bu dehşet verici rakamlar yüzünden bütün dünya devletlerinin bir numaralı gündemi ve işi tek çare olan kitlesel aşılama.
Bu yüzden, yakın tarihinin en büyük olaylarından biriyle sarsılan ABD’de, 20 Ocak’taki devir teslim töreni öncesi ölüm tehditleri alan 78 yaşındaki Biden, kameraların önüne bir hastanede çıktı ve üç hafta sonra ikinci doz Pfizer/ Biontech aşısını oldu.
Herkesin merak ettiği Kongre baskını ile ilgili sorulara kısa cevaplar verirken, esas olarak aşı üzerinde durdu.
ABD Başkanı dışında geçen hafta 94 yaşındaki İngiltere Kraliçesi Elizabeth ve eşi Prens Phillip de aşı oldular. Papa da aşı olacağını açıkladı.
Hepsinin tercihi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın hakkında "yeni teknoloji, etkileri belirsiz" dediği en son Time’a kapak olan Rizeli Özlem Türeci ve İskenderunlu Uğur Şahin’in aşısı.
ABD Kongresi bile basılsa dünyanın bir numaralı konusu hala salgın ve aşı.
9 Aralık günü İngiltere’de 92 yaşındaki Margaret Keenan’ın aşı olmasıyla başlayan kitlesel aşılamalar 44 ülkede sürüyor ve bu yazı okurlara ulaştığında aşı olanların sayısı 30 milyonu geçmiş olacak.
Nüfusa göre aşılamada en hızlı giden ülke İsrail. 1 milyon 870 bin aşıyla ülke nüfusunun şimdiden yüzde 20’sini aşılamış İsrail. Daha hızlı aşılama için arabalı aşı merkezleri bile kurulmuş.
Tabii bu parlak sağlık hikayesinin karanlık yüzü yanı başlarındaki Filistinlilere bu aşılardan düşmemesi.
İsrail’i BAE, Bahreyn gibi zengin Körfez ülkeleri izliyor. Ardından İngiltere ve ABD geliyor.
Koronavirüs performansı yüzünden imajı yerlerde sürünen Boris Johnson, şimdiden 2 milyon 843 bin İngiliz’i aşılatarak takdir kazandı.
Bu, AB ülkelerinin 3 milyon 213 bini geçen toplam aşılama sayısına yakın.
Avrupa’da Arnavutluk, Bosna ve Belarus dışında bütün ülkelerde kitlesel aşılama sürüyor.
En hızlı ülkeler salgının en kötü vurduğu İspanya ve İtalya.
Onları Almanya, Danimarka ve Slovenya izliyor.
Fransa’da 200 binlere henüz varan aşılamanın yavaş gitmesi, Macron’un kamuoyu önünde hükümeti uyarmasına neden oldu.
Sadece Avrupa’da değil, BAE ve Bahreyn dışında Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman, Kuveyt, Katar’da da aşılama hızla sürüyor.
Amerika kıtasında ABD’de aşılananların sayısı 10 milyona yaklaştı. Arjantin, Şili, Meksika, Kanada ve Kosta Rika’da aşılama başladı.
Alaska’dan bile dün kızaklı aşılama ekipleri görüntüleri geldi.
Kendi aşıları olan Rusya’da 1.5 milyon, Çin’de 9 milyon kişi aşılandı.
Afrika’da ilk kitlesel aşılanmanın başladığı ülke Gine oldu. Gine Rusya’dan aldığı aşıları halkına uygulamaya başladı. Diğer ülkeler de Çin ve Avrupa’nın vaat ettiği aşıları bekliyor.
Aşı konusunda daha ağırdan hareket eden ülkeler Güney Kore, Japonya, Yeni Zelanda, Malezya ve Avustralya’nın haklı bir gerekçesi var.
Bu ülkelerde salgın kontrol altına alınmış durumda.
Buna rağmen aşılarını aldılar ve takvimlerini oluşturdular.
Japonya 130 milyon vatandaşının 60 milyonuna yetecek kadar doz aşıyı Pfizer/Biontech’ten, 60 milyonunu AstraZeneca’dan ve 20 milyonunu Moderna’dan aldı.
Önce Mart sonu sağlık çalışanları, daha sonra öncelikli olarak 65 yaş altı 30 milyon Japon aşılanacak
Koronavirüs vaka sayısını sıfırladığını açıklayan Yeni Zelanda, 5 milyon nüfusunun 3 katına yetecek kadar aşı depolamış durumda.
750 bin kişiye yetecek kadar aşıyı Pfizer’den, 4 milyon kişilik AstraZeneca’dan, 5 milyon Novavax ve 5 milyon da Jansen’den aşı aldılar.
Önce sınır görevlileri ve sağlık çalışanları, yılın ikinci yarısından itibaren de halk aşılanacak.
31 milyon nüfuslu Malezya da nüfusunun yüzde 40’ı için aşıları Pfizer/Biontech ve AstraZeneca’dan aldı.
Şubat ayında aşılama başlayacak. Geri kalan aşılar faz deneylerinin sürdüğü Sinovac, Cansino and Gamaleya’dan tamamlanacak.
Koronavirüsü yaygın testle kontrol altına alan Güney Kore de nüfusunun yüzde 90’ının ihtiyacını karşılayacak kadar aşı almış bekliyor. Şubattan itibaren aşılama başlayacak.
Alınan aşı sayısı, aşı takvimi gibi tüm bu bilgileri bu ülkelerin sağlık bakanlıklarının sayfalarına girip okumak mümkün.
Şu anda dünyada toplamda ve günlük vaka sayısında ilk 10 ülke içerisinde olup aşılamanın başlamadığı üç ülke var: Hindistan, Brezilya ve Türkiye.
1 milyar 400 milyon insanın yaşadığı Hindistan’da dev bir operasyon gerektiren aşılama Cumartesi günü başlayacak.
5 milyon doz aşı şimdiden uçaklarla şehirlere dağıtıldı.
İlk altı ayda 300 milyon kişinin aşılanması hedefleniyor.
Hindistan, kar amaçsız aşı olarak piyasaya sürülen Oxford’un geliştirdiği AstraZeneca aşısından doz başı 2.5 dolara 100 milyon aşı satın aldı.
Koronavirüsten 8 milyonu aşkın insanın hastalanıp 200 bin kişinin hayatını kaybettiği, 210 milyon nüfuslu Brezilya’da ise bütün komşu ülkelerde başlayan aşılamanın hala başlamaması büyük tepkilere, sokak gösterilerine neden oluyor.
Beceriksizliğin sorumlusu olarak hastalığın varlığını zor bela kabul eden, aşı olmayacağını açıklayan, Çin’den alınacak aşıları veto etmeye çalışan popülist devlet başkanı Bolsonaro gösteriliyor.
Merkezi hükümet en son AstraZeneca’yla bir anlaşma yaptı 20 Ocak’ta aşılamanın başlayacağı iddia ediliyor ama henüz kesin bir tarih yok.
Bolsonaro’nun vetosuna rağmen Sao Paolo’nun yerel hükümeti Türkiye gibi Sinovac’ın CoronaVac aşısıyla anlaştı ve dün itibarıyla ülkenin sağlık kurumu Butantan Enstitüsü üçüncü faz sonuçlarını açıkladı. Aşı yüzde 50.4 etkili çıktı.
Asgarinin biraz üzerindeki bu sonuç Brezilyalıların kızgınlığını iyice artırmış durumda.
Brezilya, Twitter'ında "Bizi öldürmeyi durdurun" hashtagi birinci sıradaydı dün.
Ve Türkiye.
Türkiye aylardır dünyada toplam vaka ve günlük vaka sayısında ilk 10 ülke içinde.
Sadece önceki gün 10 bin kişi daha bu virüsü kaptı ve 174 kişi hayatını kaybetti.
Gecikilen her gün 10 bin insan daha bu virüsü kapıyor.
İngiltere’de Margaret Keenan’ın aşılanması üzerinden geçen bir ayda Türkiye’de en az 300 bin kişi daha koronavirüs oldu.
Yani en acele etmesi gereken, işi gücü bırakıp sadece bununla uğraşması gereken ülkelerden biri de Türkiye.
Ama Türkiye haftalardır esas mesele yerine gereksiz, anlamsız siyasi kavgalarla vaktini geçiriyor.
Önceki gün kabine yılın ilk toplantısını yaptı.
Toplantı 4 saat sürdü.
Toplantının sonunda kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan yarım saat konuştu.
Her şeyden bahsettiği konuşmasının en sonunda konuyu aşılara getirdi ve şöyle dedi:
"Türkiye, dünyadaki tüm aşı geliştirme ve üretim faaliyetlerini yakından takip etmekte, uygulama aşamasına gelen her ürünle ilgilenmektedir. Halihazırda Çin menşeli bir aşıyı bildiğiniz gibi ülkemize getirmeye başladık. İlk etapta 3 milyon doz aşı şu anda ülkemize geldi. Alman menşeli bir aşı ile ilgili anlaşmamızı da yaptık ama görüşmeler devam ediyor. Nihai kararı henüz karşılıklı olarak vermiş değiliz. Rus ve İngiliz menşeli açılarla ilgili gelişmeleri de takip ediyoruz. Ülkemize gelen aşıların kullanıma sunulabilmesi için gereken test süreçleri tamamlanır tamamlanmaz belirlenen öncelik sırasına göre uygulamasına geçilecektir."
Tam burada "ki" diye cümlesini bağlayarak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya döndü, "Sayın Bakan herhalde bu hafta sonuna kadar buna başlayacağız değil mi?" diye sordu.
Bakan da "Evet" anlamında başını salladı.
Cumhurbaşkanı "Perşembe ya da Cuma olur diyor. İnşallah belirlenen sıralamaya göre Perşembe ya da Cuma inşallah bu kampanyamız başlamış olacak. Tabii en önemlisi kendi aşımızı..." diyerek devam etti.
Bu diyalogdan 4 saatlik kabine toplantısında bu konunun konuşulup, netleştirilmediğini anlamak herhalde kötü niyetli bir yorum olarak kabul edilmez.
Daha önce bakanın "11 Aralık’ta başlıyoruz" diye tarih verdiği aşılama yarın ya da Cuma günü başlayacak.
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/bakan-asi-icin-tarih-verdi-11-aralikta-basliyoruz-41677372
Konuşmadan öğreniyoruz ki daha önce 500 bin doz alındığı açıklanan Pfizer/Biontech ile yeni aşılar için hala görüşmeler sürüyor ama nihai karar karşılıklı olarak verilmemiş durumda.
Rus ve İngiliz aşılarla ilgili gelişmeleri ise hükümet takip ediyor.
Yani pek çok ülkenin bir ay önce yapıp bitirdiği işleri, Türkiye bir ay gecikmeyle yapıyor.
Bir ay gecikmeyle anlaşmaya varsa da 82 milyona yetecek aşıyı, yaza kalmadan bulmak hiç kolay görünmüyor.
Elde var 50 milyon doz için anlaşıldığı söylenen Çin’den gelen 3 milyon CoronaVac aşısı.
Neyse ki şanslıyız! Brezilyalıların üzerinde yüzde 50.4, Endonezyalıların üzerinde yüzde 65 etkili olan aşı Türklerin üzerinde yüzde 92 etkili çıktı.
En azından bu aşıdan olacak 1.5 milyon şanslı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için iyi haber bu.
250 bin daha şanslı TC vatandaşı ise Pfizer/Biontech aşısından olacak.
Hazır aşı yok, vakit de çok, belki o 250 bin şanslı insan da artık kimsenin güvenmediği Milli Piyango’yla belirlenir.
82 milyonda ilk 1.5 milyona girme şansını yakalayacaklara,
Perşembe ya da Cuma günü, yüzde 50.4 ya da yüzde 92 etkili aşı...
Çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin.
Belki de sıra sizde...
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025