Yıldız Ramazanoğlu
Yaşlıları, üzgünleri, güzellik endüstrisinin labirentlerinden geçmemiş olanları, işsizleri, yeterince bencil olmayanları, savaşlardan kaçanları, yurtsuzları, hastalananları, adalet ve eşitlik üzerine fazla kafa yoranları hızla eleyen bir sistem kuruldu. Öte yandan Zygmunt Bauman’ın Iskarta Hayatlar’da anlattığı gibi gezegen doldu. Bunu yeryüzünde yaşanacak alan bitti anlamında değil, sömürülecek topraklar, gereksiz addedilenleri, kayıt dışı bırakılanları gözden ırak tutacak yerler azaldı babında söylüyor. Batı’da insan hakları için büyük mücadeleler veren erdemli Avrupalılar hariç, kurulu düzenler her bir insanın aziz ve biricik oluşuyla ilgili değiller. Vatanlarında akıl almaz hak ihlallerine uğrayan, modern silah endüstrisindeki amansız rekabetlerin kurbanları olan halklar, kâr dışında değer tanımayan yönetimler için gereksiz, ıskarta insanlar. Hakkını arayan, onurlu bir yaşam için yola çıkanlar, ortadan kalkması, gözden uzak tutulması gereken İnsan Atıkları kimilerine göre.
Avrupa’nın polis teşkilatı Europol 2016’da bir açıklama yapmış ve “son 2 yılda 10 binin üzerinde göçmen çocuk AB ülkelerinde kayboldu” bilgisini dünyaya duyurmuştu. Kimsesiz binlerce çocuğun başına gelebilecekler çok açık; insan kaçakçıları, organ mafyası, uyuşturucu ve fuhuş çeteleri, terör örgütleri ve akla gelmeyen nice kötülük. Geçen süre zarfında medya ve insan hakları örgütlerinden kimi cılız sesler çıksa da, bu korkunç haber unutuldu ya da unutturuldu, kimse peşine düşmedi vahim gerçekliğin. Sevgili arkadaşım, Mazlum-der’in eski emekçilerinden, 25 yıldır mültecilerin haklarıyla ilgilenen Ak Parti İstanbul milletvekili avukat Serap Yaşar, bu konuyu kapsamlı bir raporla yeniden dünyanın gündemine taşıdı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyesi, Göç, Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Komisyonu Başkan Yardımcısı olarak hazırladığı, “Avrupa’da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar” başlıklı raporu 30 Ocak 2020’de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde 47 ülkeden 98 katılımcının oyunu alarak kabul edildi. Raporda Birleşmiş Milletler tarafından rapor edilen rakamların buzdağının sadece görünen yüzü olduğuna ve çoğu kayıpların kaydedilmediğine dikkat çekiliyor. Suriye savaşı boyunca bilmediği insanlara karışıp yollara düşen, anne babasını kaybetmiş, refakatçisi olmayan ya da ebeveynini yollarda yitirmiş nice çocuk kayboldu. Derin bir travmayla savrulan, kimileri engelli, hemen hepsi kimliksiz yurtsuz kalmış çocuklar. Bu çocuklara ne olduğuyla ilgilenmek, onları bulup uzak veya yakın aileleriyle birleştirmek, ailesi olmayanları bakım ve sevgiyle kuşatmak hepimizin üzerine vecibe.
Rapordan bazı maddeler:
“AKPM(Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi), 2014 ila 2018 yılları arasında dünya çapında her gün bir kayıtlı göçmen çocuğun kayıp veya ölü olarak bildirildiği BM raporlarından derin kaygı duymaktadır. AKPM, bu verinin buzdağının ucu olduğunun ve gerçekte daha fazlasının başka bir ülkede sığınak arama sırasında ölmüş veya kaybolmuş olduğunun, fakat bu kaybolmaların kayıt altına alınmadığının farkındadır. Bu rakamların kayda değer ölçüde azalmadığı görülmekte ve kayıp mülteci ve göçmen çocukların durumuna ilişkin ciddi uluslararası farkındalık eksikliği sürmektedir.
Çocuklar, göçmenler ve sığınmacıların özellikle korumasız bir grubudur ve bu sebeple yolculukları boyunca karşılaştıkları şiddet, cinsel istismar, insan kaçakçılığı ve sömürü gibi birçok tehlikeye karşı özel korunmaya ihtiyaç duyarlar. Göçmen ve mülteci çocuklara yönelik şiddet biçimlerinin çoğu; onları her şeyden önce çocuk, daha sonra göçmen ve mülteci olarak hak ettikleri koruma ve bakımdan daha da uzaklaştıran gizli ağlarda “yok olup” ortadan kaybolmalarına neden olmaktadır. Ulusal parlamentolar ve üye ülkelerin hükümetleri göçmen ve mülteci çocukların kaybını önlemek için çocuğun üstün yararı neyi gerektiriyorsa onu yapmalı, böylece onların yaşamlarına, manevi ve zihinsel bütünlüklerine olan riskleri azaltmalıdır.
AKPM, tüm Avrupa Konseyi üye devletlerinin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraftır ve üye devletler statülerine bakılmaksızın tüm mülteci ve göçmen çocuklara en yüksek korumayı sağlamalıdır. Çocuk göçmenler ve mülteciler için kabul koşulları, çocukların korunmasına ilişkin özel gereksinimleri göz önünde bulundurularak temel hak ve ihtiyaçları karşılamalı ve çocuklar hiçbir şekilde gözaltına alınmamalıdır. Mülteci ve göçmen çocuklar mümkün oldukça aileleri ile birlikte yerleştirilmelidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 22. maddesine uygun olarak birbirinden ayrılmış mülteci ve göçmen aileleri bir araya getirmek için her çaba gösterilmedir.”
Bu meselenin etkili siyasi kurumlar ve sivil toplum örgütleri tarafından acil olarak ele alınması ve medyanın titizlikle gündemde tutması dileğiyle.
Yazarlar
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020