Ahmet TAŞGETİREN
İktidarın en büyük sıkıntıyı “Yargı” alanında yaşadığı söylenebilir. Evet, yargıda istediği şeyler oluyor, rakipler “Yargı sopası” ile terbiye ya da tasfiye ediliyor vs…
Ama bunun bir bedeli var; bir kere dünyadan öyle göründüğünüzde meselâ ekonomide dikiş tutturamıyorsunuz, çünkü hukuk açısından öngörülemeyen ülkeye yatırım gelmiyor.
Ama bunun kadar önemli bir şey, sizin iktidar olarak “Adalet ile ilişkiniz”in sorunlu hale gelmesi. Yola çıkarken “Adalet” diye bir duyarlılığınız varsa, yönettiğiniz toplumda o konudaki hassasiyetinize güven kalmıyor.
Kamuoyu yoklamalarında “Yargıya güven”in her gün biraz daha aşağıya doğru gitmesinin iktidar çevrelerini alarme etmemesini anlayamıyorum, meselâ “Düşman hukuku – ikili hukuk sistemi” ifadesinin bu kadar çok kullanıldığı bir dönemi de hatırlamıyorum. Bunlar durup dururken üretilecek şeyler değil.
Belli ki bu konudaki rahatsızlık Ak Parti tabanında da -bana göre çok geç ama- bir ölçüde karşılık bulmaya başladı. “Devletin dini adalettir” gibi bir özdeyiş vardı ya “muhafazakâr kültür”de, onu hatırlayanlar oldu, hatırlatanlar oldu. Belli ki insanlar “Yahu adaletimiz yoksa neyimiz kalmış olabilir ki?” gibi sorular sormaya başladılar.
Böyle dönemlerde ortaya bazı akıldâneler çıkar, “taban”ı toparlamaya soyunurlar.
En son bana bazı sosyal medya mesajları gösterildi; meâlen şöyle deniyor:
“Sokaklarda “Hak, Hukuk, Adalet” diye haykırılıyor, evet Yargı üzerinden bazı operasyonlar yapılıyor ama, bir de onların iktidar olduğu dönemdeki hukuku düşünün, onlar bize nasıl davranacaklar, bize nefes aldırırlar mı?”
Bunun anlamı şu: “Onlar iktidar olduğunda bize yapacakları kötülükleri düşünün, bugün bizimkilerin uygulamalarını içinizde normalleştirin. Bağlılıklarınızı tartışmayın. Akıllı olun.“Bunun bir cümle ilerisinde “Siyaset bu, siyasetin kuralı bu” cümlesini tasavvur edebilirsiniz.
Ben bu yaklaşımı bir yerlerden tanıyor gibiyim.
“Bunlar iktidar olursa şeriat hukuku uygular, demokrasiyi ortadan kaldırırlar. Demokrasi kendisini ortadan kaldıracaklara özgürlük tanımaz, demokrasinin kendisini savunma hakkı vardır” gibi bir yaklaşımı, Refah Partisine, Fazilet Partisine, hatta onların içinden çıkan Ak Parti’ye kapatma davası açıldığında tam da böyle bir mantığın devreye girdiğini hatırlamamak mümkün mü?
O zamanlar yazmıştım: “Muhtemel bir suça peşin ceza getirilmek isteniyor” diye... Bir partinin “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktan kapatılması” demek zaten, “bu parti iktidara geldiğinde İslâm şeriatı uygulayacak ve başka eğilimleri devre dışı bırakacak” demektir.
Muhafazakâr kültür Ömer Muhtar’ın “İtalyanlar bizim öğretmenimiz değil” sözünü de tanır Aliya İzzetbegoviç’in “Sırplar bizim öğretmenimiz değil” sözünü de… Aliya bu sözü Boşnak savaşçıların “Sırpların çocukları öldürdüklerini, kadınlara tecavüz ettiklerini, işkence yaptıklarını; buna misliyle karşılık vermek istediklerini” söylediklerinde söyler.
“Savaş, ölünce değil, düşmanına benzeyince kaybedilir.” sözü de ona aittir ve anlaşılan muhafazakâr camiada bunları büyük kitlelerle paylaşmak konforlu zeminlerin işidir.
Siyasetin sıcak alanı gelip çattığında, “iktidarı kaybetmek – kaybetmemek” söz konusu olduğunda “Onlar iktidara gelince şunu yaparlar, bu sebeple bugün bizim onların yapacağını yapmamız siyaset işinin tabii sonucudur” yaklaşımı…
Ne zamana kadar “öyle” olacaksınız, iktidarı kaybetme korkusu devam ettikçe sizin de ilkesizliğiniz devam edecek öyle mi?
Bunu sosyal medyadaki çürümüşlerin üslubunda yadırgamasak bile, siyaset kızıştıkça sağduyusu olduğunu düşündüğünüz isimlerin de o gayyaya düşmesi hayret uyandırıyor. Herkes birbirini dibe çekiyor.
Bu gidişat, geleceği de karartıyor. Meselâ bu dönemden geriye bir Ömer Muhtar kalabiliyor mu, bir Aliya İzzetbegoviç kalacak mı? Üstelik onlar basbayağı savaş içinde, işgalciler en iğrenç suçlar işlemişken o farkı ortaya koydular.
İçerde “Düşman hukuku” yorumlarına yol açmak kimi mutlu ediyor bilmiyorum ki…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025