Ahmet TAŞGETİREN
Böyle bir yazı yazdığımda ne kadar halkın birincil gündemine temas etmiş oluyorum, doğrusu kestiremiyorum. Evet, siyasetimizde böyle bir sıcak gündem var ama halkın gündem sıralamasında bu konu sanırım ilk sıralarda değil.
Bununla birlikte bazen siyaset, halkın acil gündem olarak görmediği ancak sağlıklı bir sistem yapılanması için “hayati” nitelikte değerlendirdiği bir konuyu da “gündem” haline getirmek isteyebilir. Elbette o “gündem”i halk için de hayati hale getirebildiği ölçüde halk desteğini bulacaktır.
“Yeni anayasa zarureti” konusunda hemen tüm partilerin ortak eğilimi olduğu gözleniyor. Oysa bu bile, mesela acil gündem olarak “terörle mücadele” yanında halk için ikinci planda görülebilir.
Başkanlık sistemi ise öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, onunla birlikte de Ak Parti kadrolarının önerisi ile “Türkiye için olması zaruri” bir yönetim modeli olarak gündeme geliyor.
Bir süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti kadroları, Başkanlık sisteminin halkın birincil gündemi haline getirmek üzere bir halkla ilişkiler çalışması yapıyor. Bunda Meclis’te anayasa değişikliği için yeterli sayının bulunmaması ve tercihin bir gün “Halk oyu”na kalacak olması ihtimalinin etkisi olmalı.
Bu noktada bir problem, halkta “Başkanlık adına acil gündemi ıskalama” algısının oluşması riskidir. Bu riski ortadan kaldırmak için “Başkanlık Türkiye’nin hangi meselesine hayati çözüm getirecekse onun inandırıcı biçimde anlatılması” zarureti vardır. Gerek Cumhurbaşkanı’nın, gerek Ak Parti kadrolarının ve gerekse bu sistem değişikliğini anlatmak üzere ekrana çıkan ya da köşe yazanların inandırıcı gerekçeler ortaya koyması gerekiyor.
Bu noktada ikinci problem, Başkanlık talebinin “Erdoğan’ın başkanlığı” ile bağlantılı olarak gündeme geldiği algısının nasıl yönetileceği konusudur.
Başkanlık ve “muhtemel başkan” söz konusu olduğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akla gelmesi son derece tabiidir. Ne de olsa liderlikle ilgili bütün derecelendirmelerde Erdoğan, tartışmasız ilk sırada yer almakta, bu da “muhtemel başkan”lıkta ikinci bir isme şans tanımamaktadır.
O zaman başkanlık sistemi söz konusu olduğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olduğu takdirde başkan seçileceği adeta kuşkusuzdur.
Buradan baktığımızda Başkanlık tartışmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bağımsız düşünme imkanı yoktur.
Eğer böyleyse “Başkanlığı Erdoğan endeksli düşünüp karşı çıkıyorlar, aslında öyle değil, Başkanlık başlı başına Türkiye için hayati önemdedir” söylemi, çok inandırıcı bir söylem olmamaktadır.
Ayrıca bu söylemin “Erdoğan olacağı için biz başkanlığa karşıyız” diyen çevrenin “Erdoğan karşıtlığı”na farkında olmaksızın kredi açma anlamına geldiğini de dikkate almak lazım.
Belli ki Başkanlık sistemi olduğunda Erdoğan aday olursa Erdoğan seçilir.
Erdoğan’dan başkasının da seçilme ihtimali her zaman mevcuttur.
Halk Erdoğan’ı seçerse onu kendisi için iyi bulduğunu düşünmek gerekir, başkasını seçtiğinde onu.
Başkanlık iyi bir sistemse, halk kimi seçerse seçsin onun kendisi için iyi olacağına inanması gerekir.
Dolayısıyla, doğru söylem “Halk Başkan olarak Erdoğan’ı seçerse bu Erdoğan’a güvenini yansıtır. Ondan hizmet beklediğini gösterir. Emaneti ona vermiş demektir. Halkın o tercihine saygılı olunmalıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 52 oy almıştır. Ölçü yüzde 50 artı 1 ise, yüzde 52 çok daha saygı duyulacak bir oran demektir.
Belki şu denebilir: “Cumhurbaşkanı evet, yüzde 50 artı 1’i alsın, o hukuki meşruiyyet için olmazsa olmazdır, ancak toplumun geriye kalanı da en azından saygı duysun. Yüzde 50 -50 bir karşıt kamplaşma olmasın.”
Ben buna katılırım. Türkiye toplumu, Cumhurbaşkanını biraz böyle herkesin ortak bileşkesi gibi de görüyor. Başkanlık, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanlığı, daha siyasi bir nitelik taşısa da halkın bana göre tarihten de getirdiği moral bakışla “Devletin başı” saygınlık sembolü olarak değerlendiriliyor. Belki bundan sonraki Başkanlık tartışmalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir ortak duygu merkezi olmayı önemsemesi de doğru olabilir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025