Ahmet TAŞGETİREN
Bir dönem“Cemaat” idi.Sonra“Camia” oldu.Sonra ne?Bilmiyorum, o yapıya “Cemaat” iken bağlananlar ve birlikte yol yürüyenler, şimdi ne olduğunu biliyorlar mı?
Buralara gelmek için mi yola çıkmışlardı?
“Cemaat”ikenki yapı ile “Camia” olduğunda ve bugün ne olduğuna kriminoloji laboratuvarlarının ve mahkeme salonlarının karar vereceği noktaya geldiğinde aynı muameleyi mi görmeli bu yapı?
Bağlı insanların gönül dünyaları açısından soruyorum soruyu.
Aslında çok genel bir soru bu.
Böyle bir yapı içinde bulunan herkesin üzerinde düşünmesi gereken soru.
Size bir gün teheccüd kılmanız tavsiye edildi, bir gün de tankın üzerine çıkıp, secde eden insanların üzerine ateş kusmanız. Hangisi, sizin bilmem kaç yılında içine girdiğiniz cemaatti ve hangisi sizsiniz?
Üzülüyorum, içim yanıyor.
Böyle kaç yapı yola çıktığı kodların çok uzaklarına düştü ve kaç insan, gönül karmaşası içinde savruldu gitti?
İslami alan bu tarz oluşumların mezarlığı durumunda. Ve belki binlerce insanın yıkılmış ümitlerinin, duygularının hercümercini yaşıyor.
İslam’ın mazlumiyet günlerinde insanları çağırmışsınız, tertemiz duyguların - bağlılıkların feda oluş hamlesi üzerinde tuğla tuğla bir yapıyı inşa etmişsiniz, sonra da şu veya bu savruluş hengamesinde her şeyin tuzla buz olmasına zemin hazırlamışsınız. Kaç alanda yaşandı bu.
Bunca “Hizmet” çabası, sonunda “28 Şubat soğukları”nın vurgunuiçinden çıkıp gelen, bir Müslüman kadroyu alaşağı etmek için miydi? Erbakan’a takılan çelmeyi unutmuştu bu millet. Başörtüsü cephesinde yaşatılan bozgunculuğu unutmuştu.
Araçlarında Fethullah Gülen’in vaazını dinleyenler şimdi F.G’nin nerede durduğunu değerlendiriyorlar mı?
Bir ara ben, “Gülen ahiretini feda eder mi?” diye soruyordum. Ahiret, bir mü’minin ebedi mutluluk veya hüsran hesabını yaptığı alandı. “Mahşer ciddiyetini bilen bir insan orada savunamayacağı işler içine girer mi?” diye düşünüyordum.
Erbakan’a çelme takmanın,Tayyip Erdoğan’ı devirmenin, “Haydi başörtüsü cephesini bozuyoruz” demenin savunması nasıl olacak ki orada?
Müslüman, bulunduğu yeri seçer. Seçerken bilincini kullanır. Ve orada bulunduğu bütün zamanlarda, bilinci devrededir. “Uydum kalabalığa” demez.
Geçmişte bir ara ben, içinde bulunduğum yapının öndeki insanına “Siz” demiştim “Düne kadar şu işi yapmıyordunuz. Değiştiniz. Değişiminiz olumlu yönde değil, ama belki ‘Bu çok önemli mi?’ diye sorabilirsiniz. Peki çok daha büyük bir değişim geçirseydiniz sizi nasıl murakabe edecektik?”
Bir yapının içinde bulunan insanlar, belki üst kadroların davranışlarını belirleyemeyebilir ama en azından kendi ölçeğinde bir değerlendirme yapma, açıklama bekleme, itiraz etme, mümkünse düzeltme sorumluluğunu duymalıdırlar. Kimbilir belki de, bugün küçük olan ama zaman içinde dehşetli bir açı farkına dönüşme ihtimali bulunan bir hatayı önlemeleri mümkün olacaktır.
Amerika’nın “himayesi”nde bir adam Türkiye’de, onbinlerce insanın yüreğine hükmediyor.
Gelin de yanmayın bu duruma.
Koskoca general itiraflarda bulunurken “Sakın Gülen duymasın, beddua eder, geleceğim kararır” gibi konuşuyor. Bu çok dramatik bir durum.
F.G’ye yönelip, “Acı bu insanlara” demek gelmiyor içimden. Onun oraya buraya yönelip, bütün müktesebatını “Yuh olsun” söylemlerine tahsis etmekten merhamete zamanının kalıp kalmadığından emin değilim.
Cemaat’e seslenmek istiyorum. Yani hala o yapının“Cemaat” olduğu zamanlarda yaşayan insanların duygularına.
Teheccüd zamanlarında ellerini açıp ümmet için dua edenlere... Beddua seansları ile yürekleri mengeneye alınanlara değil.
Keşke “Dur”diyebilseydiniz bir noktada, demek istiyorum.
“Dur”diyebilmenin kolay olmadığını bile bile.
“Uçağa, tanka, helikoptere bin ve insanların üzerine bomba yağdır”denildiğinde dur diyebilseydiniz hiç olmazsa...
“Beddua edin”dendiğinde “Kime? Niçin?” diye sorabilseydiniz.
“Alnı secdeye gelen insanlara bu düşmanlık neden?”diye sorabilseydiniz.
Bazı şeyler için çok geç, evet.
Ama gene de bir hamle yapmak lazım. “Cemaat nerde?” diye sormak bile, kendi yüreklerimizde nelerin kaybolduğuna bakmak bile, “Kim nerede neyi oynuyor”u görmek bile bir hamledir.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025