Ahmet TAŞGETİREN
Bir seçim kampanyası yürütüp yüzde 50 artı 1’i bulmak, “Türkiye ortalaması”nı bulmak demektir.
Şehirler farklıdır, eğer “hemşehri harekatı” yapmayı önemli buluyorsanız “Trabzonlu”yu kazanmak için söylem üretip Diyarbakırlıyı kaybetmek mümkündür.
Etnik kökenler farklıdır, eğer bir etnik kökeni kazanmayı hedeflemişseniz. Hatta bir etnik köken içinde bile farklılaşmalar söz konusudur.
Mezhepler farklıdır, dilinizde veya durduğunuz yerde mezhep tınısı varsa.
Dinler farklıdır hatta, din, söyleminizin ana omurgasını oluşturuyor, farklı din mensuplarına aykırı bir pozisyon alıyorsanız.
Aynı din içindeki duyarlılıklar farklıdır hatta. Ilımlısından radikaline kadar çok geniş bir yelpaze söz konusudur.
Milliyetçilik, söyleminizin ana omurgası ise orada da hem etnik farklılaşmayı dikkate almak zorundasınız hem de milliyetçilik dozunun kimi nasıl etkileyeceğini dikkate almak zorundasınız.
Biz, yazarlar da ifadelerimizde buna dikkat ederiz. Konferans verdiğimizde de karşımızdaki kitlenin çeşitliliğini dikkate alır, sözlerimizin kimseyi yaralamamasına itina ederiz.
Birisine “Kör müsün!” demenin görmeyen vatandaşlar için incitici olacağını biliriz.
Bugün birisine herhangi bir “Hayvan” adıyla hakaret etmenin bile “Hayvanseverlerin duyarlılığı”nı yaraladığı gerçeğini unutmamak lazım.
Siyasi propagandalarda zorluk, hem böylesine kuşatıcı bir dili bulmakta isabet edebilme, hem de binlerce insanın mesaj taşıması gerçeği yüzünden yeterli senkronu sağlayabilme noktasında toplanıyor.
Lider var, aday var, medya var, partilerin alt kadroları var, sosyal medya ve troller var…
Her sivri mesaj haber oluyor ve sınırlı alandan çıkıp “Türkiye dili”ne dönüşüyor.
Mesela kendi alanınızı konsolide (tahkim) etmek için ürettiğiniz keskin söylem, evet hitap ettiğiniz kitlenin duygularında fırtınalar estiriyor, ancak aynı zamanda bir dışlamaya dönüşüp karşı tarafın konsolidasyonu işlevi de görebiliyor.
Türkiye toplumunda, “Fay hatları” dediğimiz hassas duyarlılık alanları oluştu. Devlet, aslında bu fay hatlarını gidermeyi ve birbirini anlayan, acıları – sevinçleri paylaşabilen, ortak paydaları çoğaltılmış, incinmişlikleri azaltılmış bir toplum oluşmasını ister. Siyaset ise, “Taban” oluşturmak için kimi duyarlılıkları oluşturmayı ve onunla buluşmayı amaçlar. Şunu da söylemek lazım: Siyaset sonuçta ülkeyi yönetmeye talip olmaktır. Ülkeyi yönetecekseniz, bir anlamda devlet olacaksınız demektir. O zaman da, yukarda yazdığım fay hatları azaltılmış bir toplum ararsınız. Birbiriyle didişen, birbirine karşı gardını almış, fay hatları derinleşmiş bir toplum değil.
Bir deyimimiz var: Ne ekerseniz onu biçersiniz. Buğday ekmişseniz buğday, diken ekmişseniz diken…
Bunu pek düşünemez siyasetçi, siyasetin “kıran kırana”, ya da “Kavgada yumruk sayılmaz” ortamında.
Seçim sath-ı mailine bir laboratuvar hüviyetinde bakın. Ben diyorum ki, yüzde 50 artı 1 şeklinde bile göbekten farklılaşmak ciddi sorundur, o yüzde 50 artı 1’in içi bile kırılmaya yüz tutmuş fay hatları ile doludur.
Bu genel değerlendirmeden sonra İslam’ın insanlarla sağlıklı buluşmasını, bunun için de “Tebliğ hassasiyeti - dili”ni çok hayati bulan bir insan olarak şunu da söylemem lazım:
“Siyaset dili” de insanların aidiyetleri ve görünürlükleri sebebiyle nihai noktada “tebliğ” ile kesişen bir hadise. Sıcak atmosfer içinde bu aklımıza gelmiyor olabilir, ama bizim davranışlarımız ve siyaset dilimiz sebebiyle insanların İslam’la ilişkileri negatif anlamda etkileniyorsa, bir vebali yükleniyoruz demektir. Bence siyasetçi daha çok insanı kazanma saikiyle hassas bir söylem üretmek zorunda ise, islami hassasiyeti olan kişi, bin kere daha hassas bir dili bulmak zorundadır.
“Müslüman bir toplum” bünyesinde siyasi mücadele alabildiğine ideolojik bir zeminde cereyan ediyorsa sonuçta ortaya çıkacak hasar tespiti hepimizi ürkütecek boyutlarda olabilir.
Hazreti Ali’nin Malik Eşter’e gönderdiği Emirname’de insanlara bakış noktasında ortaya koyduğu bir çerçeve var: “İnsanlar ya dinde kardeşin ya da hilkatte eşindir” diyor. Din ilişkisinin “kardeşlik” kıvamında olması anlamına geliyor bana göre bu, bir de her tür insanla “Yaratılışta eş olma” durumunu unutmamak lazım, diyor. Dikkatle değerlendirilmeli bu.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025