Ahmet TAŞGETİREN
Bugünlerde “Korona” kelimesi ile bağlantılı “Milad” cümleleri kurmak çok yaygın. “Koronadan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” gibi bir cümle en yaygın olanı. (Dün Karaalioğlu “Sonuçta her şey yine eskisi gibi olacak” dese de.)
Hiç şüphesiz ortada küresel bir travma var ve tek tek insanlar, aileler, toplumlar, devletler, devletler arası ilişkiler etkileniyor. Sadece bu olgu nasıl bir sonuç verecek, bunun üzerinde durulabilir, ülkelerin karar odakları süreçten nasıl bir sonuç çıkarır, ülkelerini nereye doğru evriltmek isterler, bu ayrıca değerlendirilebilir.
Türkiye için de benzeri değerlendirmeler yapılacak, yapılmalı. Böyle bir travma olmasaydı da yakında yeni bir sistem yapılanması geçirmesine rağmen hâlâ “sistem arayışları” içinde bulunan Türkiye’nin böyle bir sorgulama ve değerlendirme yapma ihtiyacı olduğu yadsınamaz bir durumdu. Kaldı ki sayın Cumhurbaşkanının son “Millete sesleniş” konuşmasına da “salgından sonra Türkiye’nin dünyada başka bir konum edineceği” yönünde ifadeler girdi. Bu arada “Dünyada merkezi konuma yerleşeceğimiz” beklentileri de var. Bunlar umutlar.
Perspektif - Düşünce Mecrası isimli bir internet sitesi. Hatem Ete yönetiminde. Ahmet Davutoğlu’nun ekibindeki bir isimdi Ete. Ekonomi, Siyaset, Kültür, Dış Politika, Strateji, Sanat alanlarını kapsayan geniş bir muhteva. Geniş bir yelpazeden yazar kadrosu.
Sitede yer alan Adnan Boynukara’nın 20 Mart tarihli “Siyasetin Kurucu Akıl ve İrade İhtiyacı” yazısını, tam da böyle “Milad” arayışları içinde okunacak bir yazı olarak gördüm.
Boynukara yazıyı Türkiye için yazmış ve başlıktan da anlaşılacağı gibi Türkiye siyasetinin bir kurucu akıl ve iradeye ihtiyacı bulunduğunu belirtiyor. Ona göre Türkiye halen Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri var olan sorunlardan kurtulamadı, bu çözümsüzlüğü dayatan beş faktör var; bunları özetle şöyle sıralıyor:
-Osmanlı’nın yıkılış süreci ile Cumhuriyet’in kuruluş sürecindeki koşulların oluşturduğu psikolojinin etkisi. Bu sürecin en temel özelliğini, “elde kalan son toprak parçasını ne olursa olsun korumak ve buna zarar verecek toplumsal talepleri yok saymak, duymazdan gelmek, bastırmak” şeklinde özetlemek mümkündür. Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde bu psikoloji anlaşılabilirdi.
Ancak bugün, toplumsal barış ve her alanda kalkınma için daha kuşatıcı ve korkulardan sıyırılmış bir tutum takınılması gerektiği açıktır. Ancak, aradan geçen bunca zamana rağmen, sorunların çözümü için adım atmak isteyen tüm siyasi partiler bu psikolojik bariyer ile karşılaşmışlardır. Kronik sorun alanlarıyla ilgili olarak, bu bariyerin aşıldığına ilişkin en ufak bir veri, bilgi yok. Kürt meselesine, Alevilerin sorunlarına, muhafazakârların taleplerine, Müslüman olmayan vatandaşların istekleriyle ilgili yaşadıkları ‘ürkek’ ruh hâline, merkezileşme ısrarı gibi konulara baktığımızda, bu durumu net olarak görürüz.
-Siyasi partilerin bu konuların çözümü konusunda kararlı tutum sergileyecek bir zihniyet ve zihni hazırlığının olmaması.
-Kendini ‘devletin sahibi’ olarak konumlandırmış olan bürokrasi siyaset kurumunu bloke etme konusunda oldukça mahir. Siyaset kurumunun da, bu anlayışla yüzleşme iradesi sorunlu.
-Hiçbir meselenin çözümüne ilişkin kapsamlı bir projelendirme, durum değerlendirmesi yapma, risk analizi hazırlama, yol haritası çıkarma ve sorunun çözümünün ülkeye katkılarının ne olabileceği konusunda aydınlatıcı bir çalışmanın olmaması da önemli bir mesele.
-Toplumsal ayrışmanın derinleştiği bir siyasi iklimde kronikleşmiş sorunları çözmek için toplumu ikna etme imkânı yok oluyor. Toplumsal fay hatları derinleşiyor. Bu durumda ise siyasetçi, toplumu ikna etme ile toplumu karşısına alma ikilemi içine giriyor.
Boynukara, “onarıcı öneriler” çerçevesinde 8 maddelik bir liste sunduktan sonra “Çıkış yolu devletin demokratik dönüşümünde” diyor ve “kurucu akıl ve kurucu irade için gerekli olan tutum”un çerçevesini şöyle çiziyor:
1. Sorunları çözmeye çalışırken dinlemek, anlamaya çalışmak, çözüm önerilerini tartışmak, bunun için ortak aklı devreye koymak ve ortaya çıkan sonuçları uygulamak.
2. Toplumsal barışı sağlamış bir Türkiye’yi planlayan, inşa eden bir dil geliştirmek ve bunu siyasetin odağına koymak.
3. Demokrat, kuşatıcı ve ufuk açıcı siyasi perspektifle konuşmak.
4. Daha da önemlisi, devletin/kurumların demokratik dönüşümünü politikanın merkezine koymak ve bunu hayata geçirme iradesini göstermek. Bunlar çok zor talepler olmasa gerek.”
Ben hem Boynukara’nın değerlendirmesinden hem de “Perspektif – Düşüncenin Mecrası”nda yer alan, okuyabildiğim diğer yazılardan istifade ettim. Site Türkiye’yi ve dünyada olan bitenleri anlama çabasında olanlar için bereketli bir başvurucu alanı olacak gibi görünüyor. Bugünlerde hiç şüphesiz iyi bir okuma alanı.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025