Akif BEKİ
Geçen hafta Suriye'ye askeri müdahalenin nasıl kaçınılmazlaştığını anlatanlar, dünden beri barış için müzakerenin neden kazanım ve zafer olduğunu öve öve bitiremiyor.
Ve hayır, bunda bir çelişki görmüyorum. U dönüşü de değil. Haksız çıktıklarına ve değişikliğin bunun ikrarı olduğuna delalet etmez.
Çelişki şurada...
Bizim iktidar medyası dün, Amerikan gazetelerinde kendi başkanları Trump'ın değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kazandığı yazıyor diye sevinçten zil çalıyordu.
Aynı görüş ayrılığına, yorum farklılığına Türkiye'de hayat hakkı tanımayan mecralar bunlar.
İktidar söylemiyle ters düşersen ya hainsindir ya terör yandaşı...
Çelişki, kendileri müdahalenin kaçınılmazlığını savunurken kendileriyle ters düşülmesini yasaklatmak istemelerinde. Baştan askeri seçenek yerine barış için müzakere önermeyi suçlaştırmaya, çatlak sesleri susturmaya baş koymalarında...
Prensipte savaş karşıtlığı, müdahalenin kaçınılmazlaştığına ikna olmamak, ülkesinin terörle mücadele yöntemlerini sorgulamak, tartışmak...Kısacası çok seslilik, Amerika'da olunca, uzaktan kulaklarına hoş geliyor.
İçeride talep ettikleriyse mutlak tek seslilik, sorun bu.
ABD medyasının Washington Post, Wall Street Journal, New York Times, CNN, ABC gibi önde gelenleri Ankara'nın hedefine ulaştığını, Türkiye'nin her istediğini aldığını bildiriyormuş.
"Trump ve avanesinin 'yaptırım sopasıyla istediğimizi Ankara'ya yaptırdık, tehditle sonuç aldık, dediğimize getirdik' diye hava atmalarına bakmayın siz" diyorlarmış: "Bilek güreşini bizimkiler kaybetti, onlar kazandı..."
Normal mi karşılanıyor yoksa; bir medya, kendi ülkesinin tutumunu eleştirebilir, yönetimini yalanlayarak mücadeleden aslında galip çıkmadığını haykırabilir miymiş yani?
Harekat karşıtı gazeteler, "Anlaşma, Erdoğan'a yıllardır ABD ile müzakerelerde kazanamadığı imtiyazları verdi ve askeri eylem kararını bir anlamda akladı" ifadesini bile kullanabilmiş. Özen ve iftiharla alıntılıyordu bizimkiler.
Washington Post, harekatın haklılığını teslim ve Washington'un bu iddialaşmada haksız çıktığını itiraf ediyor yani. Bir Ankara Post olsa, yapabilir miydi böyle itiraf, Ankara'ya karşı kurabilir miydi böyle cümleler!
"Türkiye'nin haklı güvenlik kaygılarını anlıyoruz, mücadelesini destekliyoruz, hiçbirimiz o kadar terör saldırısına maruz kalmadık ama savaş yerine siyasi ve diplomatik müzakerelerle üstesinden gelmeye çağırıyoruz" diyen Merkel, ikiyüzlü hasım. AB, sahtekar ve terör kollayıcısı. NATO, ne zaman gerekse yanımızda değil. Bu üçlüye demediğimizi bırakmıyoruz.
Savaşın faziletlerine değil müzakereyle çözüm ve barış aramanın erdemine inandığını söylemek, bu dili içeride kullanmak da vatana ihanetle, ülkesine düşmanlıkla, terör destekçiliğiyle bir tutuluyor.
Ama harekatı onaylamayan, kendi 'alışılmadık-sıradışı' yöntemleriyle durdurduğunu söyleyen, YPG'yle Ankara arasında köprü olmak ve örgütü masada temsil etmekle övünen Sayın Trump dost ve müttefik...Onu ve çirkefliklerini beğenmeyen, yüz karası şirretliklerinden utanan Amerikan medyası da baş tacı, öyle mi?
Ülkesinin savaşlarını haksız, askeri müdahalelerini yanlış bulan, devlet kararlarını sorgulayabilen muhalif aydının, sanatçı, sinema yıldızı, pop star ve gazetecinin Batıda çıkan ve barındırılanlarını seviyoruz.
Ama büyük devlet refleksi göstermenin nasıl kendine güvenle çok seslilikten geçtiğini anlatmaya gelince, en ateşli demokrasi nutuklarını dünyaya atan da biziz.
Lafa gelince, Polatlı'dan gelen top sesleri altında bile Kurtuluş Savaşı'nın sevk ve idare biçimini sertçe eleştirebildiği, çok sesli tartışma ortamını koruyabildiği için TBMM, Gazi Meclis'tir...
Uygulamadaysa tek seslilik esas.
Kim haklı söyleyin.
Yazarlar
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025