Fehmi KORU
‘Derin devlet’ konusunu kaşıyanlara ‘komplocu’ denirdi.. Baksanıza, Amerika da bugünlerde aynı konuyu konuşuyor…
Her ülke ve siyasi kültürde tartışmaya değer bulunan konuların başında ‘derin devlet’ konusunun gelmesi tesadüf değildir.
Değildir, çünkü insanlar anlamakta zorlandıkları gelişmelerle karşılaşıyorlar ve onları ‘derin devlet’ ile izah etmekten başka makul bir açıklama akla gelmiyor.
Bizde de öyle, başka ülkelerde de…
Ayrıca ‘derin devlet’ diye bir kavramın -ve tabii kurumun da- varlığı saçma sapan olayların yaşandığı bir ortamda, kendilerini günlük gelişmelerin uzağında tutar görünen birilerinin devleti ve insanlarını koruma ve kollama görevi yapmak üzere hazır bekliyor olması düşüncesi sıradan insanlar için rahatlatıcı bir unsur.
‘Derin devlet’in varlığına inananların da böyle bir yapı içerisinde kimlerin yer aldığını bildikleri söylenemez.
NATO kurulduktan ve dünyanın belli bölgeleri NATO’nun güvenlik şemsiyesi içerisinde kaldıktan sonra, başka ülkeler de ona karşı konuşlanmış duruma gelince, NATO’nun büyük ağabeyi ABD’nin her üye devlette oluşturduğu bir yapılanma ‘derin devlet’ olarak görev yaptı.
Gladio…
Hepsi o kadar mı?
Bazılarımıza göre, Türkiye’de ‘derin devlet’ diye anılacak bir yapılanma Cumhuriyet öncesine kadar dayanıyor ve bayrak nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar geliyor.
Ne bileyim, belki de bu iki tez de doğrudur. Bir yandan kökü tarihimizde bulunan bir yapılanma içinden ve dışından gözeterek hep belli bir çizginin devlete hakim olmasını sağlarken, aynı yapı ülkemizi NATO’ya sokmayı ve girdikten sonra Gladio unsurlarının varlığını kullanmayı da başarmış olabilir.
Türkiye’nin Batı bloku içerisinde kalması, NATO üyeliğine karşılık Avrupa Birliği ile çok yakınlaştığı halde onun dışında kalması yalnızca Global derinlerin kararıyla mıydı, yoksa bu, aynı zamanda Türkiye’deki derin devletin de tercihleriyle örtüştüğü için mi mümkün olabildi?
Düşünmeyi hak ediyor.
Aslında konu üzerinde düşünmemin sebebi ülkemizde yaşananlar değil. ABD’ye bakıyorum ve oradaki ‘derin devlet’ yapılanmasının tartışma gündemine girmesi daha fazla ilgimi çekiyor.
ABD’de derin devlet mi var?
Var olduğunu ABD başkanı Donald Trump’ın kendisi ileri sürüyor.
Şu anda karşı karşıya kaldığı siyasi sorunların hepsini ‘derin devlet’ yapılanmasıyla açıklayan Trump’ın kendisi.
[Arama motoruna girip ‘deep state, Trump’ yazın karşınıza gelecek başlıkların çokluğu sizleri şaşırtacaktır. Wikipedia ‘deep state’ başlıklı maddesinde, terimin ilk kez gündeme Türkiye’de ‘derin devlet’ üzerine çıkan tartışmalarla girdiğini ve daha sonra Mısır, Ukrayna, İspanya, Kolombiya, İtalya, İsrail ve başka ülkelerde de varlığının tartışıldığını işliyor.]
Barack Obama ülkenin ilk beyaz olmayan siyasetçisi olarak ABD başkanı seçildiğinde, yalnız derisinin rengi sebebiyle değil, daha önce savunduklarına da bakılarak, ülkesini daha önceleri belirlenmiş sınırlar dışına taşıyacağı beklentisi doğmuştu.
Nobel barış ödülünü, daha başkan olur olmaz alması, o beklentiyle ilişkilidir.
Ancak Obama’nın, daha önce savunduğu ve Beyaz Saray’a taşındıktan hemen sonra uygulamaya da koyduğu görüşlerini zaman içerisinde tırpanladığı belli. Ödül verilecek kadar barışçı başkan olması beklenirken, onun başkanlıktaki sekiz yılı, ABD’nin en fazla yurtdışı operasyonlar yaptığı, işkence iddialarının öne çıktığı bir dönem oldu.
‘Derin devlet’ müdahalesi yüzünden mi?
Trump ve destekçileri derin devleti üzerlerine saldırtanın da eski başkan Obama olduğunu şimdilerde iddia ediyorlar.
Onlara göre, Trump’ı azletme sürecini çıkarıp sonuna kadar giden ‘derin devlet’ unsurlarından başkası değil.
İddia varsa araştırmalar da onu takip ediyor.
2017 yılı Nisan ayında yapılan bir kamuoyu araştırması Amerikalıların yarıya yakınının (yüzde 48) ABD’de ‘derin devlet yapılanması’ olduğuna inandığını tespit etti. Birkaç ay sonra (2018 Mart ayında) yapılan yeni bir kamuoyu araştırması Amerikalıların pek çoğunun (yüzde 68) ’derin devlet’ teriminden bilgisiz olduklarını belirlerken, terim ‘asker-sivil bürokratlardan oluşan, seçimle işbaşına gelmemiş bir grup politikaları gizlice manipüle ediyor veya doğrudan etkiliyor’ tanımıyla açıldığında yüzde 74 “Öyle bir grup var” cevabını vermekte. Daha yakın bir zamanda (2019 Ekim) yapılan bir araştırmada, Cumhuriyetçilerin yüzde 74’ü, Demokratların da yüzde 13’ü derin devletin Trump’ı devirmeye çalıştığını söylemekte.
Ateş olmayan yerden
Yani Trump şu sırada yaptıklarını ‘derin devlet’ muhalefetine rağmen mi yapıyor? Yoksa ABD’de ‘derin devlet’ diye adlandırılan yapı neyse, o yapı içerisinde yer alanlar, Trump’ı koç başı gibi kullanarak dünyada yeni bir şeyler mi deniyorlar?
Bayağı ciddi bir soru bu.
İsrail ile daha önce hiçbir ABD başkanının göstermediği türden bir yakınlık ve Filistin sorununun ertelenmesi… Rusya ile yakınlaşma… Ortadoğu’da ilk bakışta tutarsız gibi görünen tavırlar ve bölge ülkelerinde ABD’nin tavırlarına bakılarak meydana gelen değişimler…
Geleneksel ABD politikalarına uymayan bu politik tavırlar ‘derin devlet’ yapılanmasına karşı mı alınıyor, yoksa onların itmesiyle mi?
Daha önceleri hiç konuşulmayan ‘derin devlet’ konusunun şimdilerde ABD’de hiç gündemden düşmemesi, ciddi yazarların kitap ve makalelerine konu olması, akla ister istemez yukarıdaki soruyu getiriyor.
Belki de paralel yapılanmalar tek değildir, birden fazla olmadığı ne malum?
Madem derin devletin varlığı kabul ediliyor, o yapılanmanın neyi isteyip neyi istemediğini konuşup tartışmak da gerekiyor ve ABD’de de konuşulup tartışılıyor işte.
Eskiden böyle konular bizde tartışıldığında, konuyu açanlara ‘komplocu’ sıfatı yakıştırılırdı, ABD’deki tartışmaların varlığı belki o zoraki yaftalamaları bizde de ortadan kaldırır.
Kaldırırsa Türkiye’de olup bitenlere de yeni bir gözle bakılabilir.
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025