Fehmi KORU
Eskiden birkaç gün aradan sonra tazeliği hâlâ üzerinde bir yazı hatırlatılmak istendiğinde “Henüz mürekkebi kurumadı” denirdi. Bizim yazı bir gazetede yayımlanmıyor, o yüzden aynı deyimi kullanamayacağım; ancak zaten o yazıdaki temennim de yerine gelmedi.
Sözünü yeniden edeceğim, İngilizlerin ünlü devlet adamı Winston Churchill’den de bahsettiğim 16 Haziran 2021 tarihli yazım.
Konut olarak da kullanılan başbakanlık binasından parlamentoya yürüyerek gitmekte olan Churchill’in önüne çıkan adamın biri, ona “Sen ya delisin ya da aptal” diye bağırır. Başbakanı izlemekte olan görevliler adamı hemen gözaltına alırlar. Bundan haberdar olan bir muhalefet milletvekili, parlamentoda söz alıp “Sırf sana saygısızlık etti diye polisin bir vatandaşı gözaltına alıp hapse atmaya hakkı var mıdır?” sorusunu yöneltir. Churchill milletvekiline şu esprili cevabı yapıştırır: “Polis o kişiyi bana saygısızlık ettiği için tutuklamadı ki… O kişi bir devlet sırrını açıkladığı için tutuklandı…”
Bu soru-cevabın yaşandığı gün adam çoktan serbest bırakılmıştır zaten.
Churchill’e muhalifleri neler neler dememişlerdir; hepsini benzer gönül zenginliğiyle -espri yaparak- cevaplamakla yetinmiştir.
Dev adam Churchill, sağdaki cüce Boris Johnson..
İngiltere’de büyük dedesi Türk olan bir başbakan var bugün ve o da muhaliflerinin ağır saldırılarına muhatap. Gazetelerde hakkında çıkan yazılar ile karikatürler Boris Johnson’un uykularını kaçırıyordur.
Tek bir kişinin Johnson’a hakaret etti diye başına herhangi bir iş geldiğini okumadım, işitmedim.
Aynı durum diğer demokratik ülke cumhurbaşkanları ve başbakanlar için de geçerli.
Uluslararası mahkemelerin bu konudaki içtihadı bizim Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın da görüşüdür: “Normal bireylere oranla siyasetçiler için kabul edilebilir eleştiri sınırlarının daha geniş tutulması gerekir.”
Brüksel’deki Joe Biden-Tayyip Erdoğan görüşmesinden sonra kaleme aldığım o yazımda “Acaba olumlu geçtiği anlaşılan o görüşme sonrasında ülkemizdeki durumda bir değişiklik olacak mı?” sorusunu sormuştum.
Cevabı dün aldım.
Salı günü partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma yüzünden CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, 500 milyon TL ceza talebiyle mahkemeye başvurmuş Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatları…
Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle.
Rize’de sokak röportajcısına konuşan çoluk çocuk sahibi işsiz bir genç adam da, eleştirileri hakaret kapsamına sokulup gözaltına alınmış.
Ülke yine bildiğimiz gibi, değişen bir şey yok.
AK Parti ve HDP
Yaşadığım hayal kırıklığını gündeme getirmemin bir sebebi var.
HDP İstanbul milletvekili Erol Katırcıoğlu da benim dün yaşadığım hayal kırıklığına kendini hazırlasın.
Erol Katırcıoğlu ekonomi profesörüdür. Dostum olduğu için, HDP’den milletvekili seçilene kadar izlediği siyasi çizgisinde hep demokrasiden yana tavır aldığının tanığıyım. TBMM’de de en çalışkan milletvekilleri arasındadır.
Dün kendisiyle konuşan bir siteye, “Çözüm konusunda adım atmayı düşünürse AK Partisi ile konuşabilecekleri” mesajını verdi Erol Katırcıoğlu.
Belli ki, AK Parti’den böyle bir adım geleceğinden umutlu.
Umudunu Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’deki görüşmesine bağlıyor; aynen benim gibi. Biden’in görüşmede, “Demokrasiye yönelik adımlar atarsanız size destek veririz” dediği duyumunu almışlar. MHP ile ortaklığın engel olduğunu fark etmekle birlikte, “Ben Erdoğan’ın bunu yapabileceğine inanıyorum” demekte HDP milletvekili.
Hayal kırıklığı kaçınılmaz.
Yukarıdaki cümlemin iddialı olduğunun elbette farkındayım. Ancak bugüne kadar yaşananlar, AK Parti’nin MHP ile ortaklığı bozmayacağını, MHP ile ortaklığını sürdüren AK Parti’nin ise HDP ile herhangi bir zeminde buluşamayacağını gösteriyor.
Başka hiçbir belirti olmasa bile, Anayasa Mahkemesi’nin bir kere geri gönderdiği iddianamenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yenilenerek yeniden sunulması ve kabulü -yani HDP için kapatılma davası açılması- bile, konuşabilme ihtimalinin muhal olduğunu düşündürüyor.
Keşke öyle bir şey olabilse.
Daha önce yedi kez kurulup kapatılmış bir siyasi çizginin sekizinci partisi HDP. Son seçimde 6 milyon oy almış bir parti. Ülkenin pek çok il ve ilçe belediye başkanlıklarını da HDP kazandı. Bir önceki eş-genel başkanı, seçilmiş milletvekilleri ve belediye başkanlarından bazıları cezaevlerinde olduğu halde yasal alanda siyasetini sürdürüyor. Başında eş-genel başkan olarak AK Parti’nin anayasa çalışmalarında yararlandığı hukuk profesörü Mithat Sancar var. Prof. Erol Katırcıoğlu da, AK Parti’nin geçmişteki demokrasinin sınırlarını genişletme çabalarına yazılarıyla destek vermiş biri.
HDP’de onlardan başka da demokrasiye bağlılıkları müsellem çok kişi var. [Sabah vakti abdest alırken gözaltına alınma işlemi yapılmış insan hakları savunucusu Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu da HDP’den milletvekili.]
AK Parti ‘Kürt sorunu’ diye bilinen konuda yeniden adımlar atmayı düşünürse muhatap alabileceği bir parti HDP.
Muhatap alıyor mu onu? Hayır. Tam tersine, adını anmak bile istemiyor. AK Parti sözcüleri ne zaman adını ağızlarına alsalar, cümlelerini HDP’nin kapatılması temennisiyle bitiriyorlar.
Gerçekleşeceğini hiç sanmamakla birlikte Erol Katırcıoğlu’nun beklentisinin yerine gelmesini en az onun kadar ben de isterim.
Parti kapatma ayıbı yaşanmaması için…
Yarım asrı kanlı olaylarla veya her an o olayların yeniden yaşanacağı tehdidi ile heba olmuş ülkemizin o günleri geride bırakması için…
Bu ikisi bile temenninin yerine gelmesi için yeterli sebep.
Olur mu?
Sanmam.
Yine de böyle bir temenninin gündeme taşınmasının yararı var.
AK Parti bunu kendisine uzatılan bir el olarak değerlendirebilir.
Uzatılan ele olumlu cevap alınmazsa, HDP yapılacak ilk seçimde tarafını daha rahat seçebilir; HDP’nin yanında yer alacağı tarafın partileri de onunla birlikte görünme çekincesinden kurtulabilirler.
Benim hayal kırıklığımı dostumun da yaşamasını istemem doğrusu.
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025