Hasan CEMAL
Kiminle, hangi güçle savaştıysan, barış da onunla yapılır diyen hiç olmadı mı size?..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün İstanbul’da medya yöneticileriyle toplantısındaki konuşmasını, bir gün önce kendisini bu köşede eleştirdiğim için televizyondan dikkatle izledim, konuşmanın tam metnini de okudum.
Önce şu dört noktayı özetle vurgulamak isterim:
(1) Barış süreci konusunda Kılıçdaroğlu’yla CHP’ye yönelik dünkü eleştirilerim halen geçerliğini koruyor. Sayın Kılıçdaroğlu, partisinin genlerinde yer etmiş devletçi yaklaşımdan kurtulabilmiş değil. Bu da kendisini en çok Kürt sorununda belli ediyor.
(2) Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’la AK Parti iktidarına yönelttiği demokrasi eleştirilerine ve bu konuda öngördüğü demokrasi ve özgürlükler paketine katılıyorum. Ancak, CHP yönetimde yer etmiş olan devletçi bakış açısının Türkiye’de birinci sınıf demokrasi ve hukuk devletine giden yolda engeller oluşturduğunun altını bir daha çiziyorum.
(3) Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ana muhalefet lideri olarak, çok önemli olduğuna inandığı iddialı bir çıkış yaparken Erdoğan ve AK Parti karşısında genellikle savunmada kalmış olması bir başka zaaf noktasıdır. İnandırıcılığı, güvenilirliği zedeleyen bir tutumdur.
(4) Kılıçdaroğlu’nun Irak Kürdistanı, Suriye Kürdistanı, bireysel ve kolektif haklar, üniter devlet konularındaki görüşlerinde de, şimdi ayrıntıya girmek istemiyorum ama, askerin damgasını vurduğu ‘eski dönem’in esintileri fazlasıyla belirgin...
CHP oyuna geliyor!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında özellikle değinmek istediğim birkaç nokta daha var.
Diyor ki Kılıçdaroğlu:
“AKP, medyayı da büyük ölçüde arkasına alarak,CHP’yi süreci engellemek, sürecin dışında kalmak, sürece katkı vermemek ve kendi çözüm önerilerini ortaya koymamakla suçlamaktadır.”
Doğru, AK Parti bunu yapıyor.
Başarılı da oluyor.
Dünkü yazımda bu durumu, Erdoğan’ın ince oyunu diye niteledim. Kamuoyunda CHP’yi barış karşıtı bir parti konumuna düşürmek isteyen bir tuzak bu. Ama ne yazık ki CHP bu tuzağa düşüyor.
Kılıçdaroğlu bu konuda medyayı eleştirmek yerine, sözcü konumundaki bazı partili arkadaşlarını - eğer gerçekten niyeti ve gücü varsa - hizaya getirmeli, kendisi de bir öyle bir böyle konuşmaktan vazgeçmelidir.
Asıl bu durumdur, AK Parti’nin propaganda değirmenine su taşıyan...
Ankara-İmralı-Kandil üçgeni
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında dönüp dolaşıp eleştirdiği bir konu var:
Ankara-İmralı-Kandil üçgeni.
Şu sözler Kılıçdaroğlu’nun:
“AKP, TBMM’yi dışlayarak,Öcalan/Kandil’le işbirliği halinde, tek taraflı ve siyasi sorumluluktan uzak bir anlayışla yürütmektedir. CHP’nin halkımızın bilgi ve iradesi dışında yapılan böyle bir pazarlığa ortak olması mümkün değildir.”
Konuşmasının bir başka yerinde aynı eleştiriyi şöyle yineliyor:
“CHP’ye göre çözümün adresi TBMM’dir. AKP’ye göre ise çözümün adresi Öcalan’dır.”
Şu eleştiri de CHP Genel Başkanı’nın:
“Başbakan Erdoğan başta olmak üzere süreç konusunda açıklama yapan tüm AKP yetkilileri,Öcalan’la pazarlık yapılmadığını, PKK’ya ödün verilmediğini, sürecin çok iyi gittiğini, halkın da durumdan memnun olduğunu ısrarla ileri sürmektedirler.”
Yine Kılıçdaroğlu diyor ki:
“Meclis çatısı altındaki siyasi partilerle görüşmek yerine AKP Öcalan’ı muhatap almayı tercih etmiştir (...) AKP, PKK’ya geri dönülmez biçimde meşruiyet kazandırırken, yabancı devletlerin ve uluslararası kuruluşların PKK’yı terör örgütü olarak nitelendirmelerinin gerekçesini ortadan kaldırmıştır.”
CHP Genel Başkanı, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin lideri böyle diyor.
Kılıçdaroğlu ve bazı realiteler...
Şimdi sormak istiyorum:
Sayın Kılıçdaroğlu, yoksa başka bir gezegende mi yaşıyorsunuz?..
Veyahut şu soru Kılıçdaroğlu’na:
Kiminle, hangi güçle savaştıysan, barış da onunla yapılır diyen hiç olmadı mı size?..
Son 30 yılın kan ve gözyaşından oluşan ve bu ülkeyi maddi ve manevi bakımdan feci şekilde kanatan cehennem dönemi, devletin resmi kayıtlarına 29. isyan olarak geçmiştir. En kanlı ve en büyük ‘Kürt isyanı’dır bu.
Adını resmen koymak istemeseniz de...
İsyan değil, terör deseniz de...
Kürt sorunu değil, terör sorunu deseniz de...
‘Kürt realitesi’ni tanıyıp da, ‘PKK realitesi’ni es geçseniz de...
Kürt sorunu derken, PKK’yı terör sorunu ile özdeş kılsanız da, yani Kürt sorunuyla PKK sorunu arasına duvar çekmeye çalışsanız da...
Gerçek değişmez.
Hayatın içinde durmaya devam eder gerçek:
(1) Kürt ve PKK sorunları özellikle 1990’lardan itibaren birbirinin içine geçmiştir.
(2) Kanla, gözyaşıyla 30 yıl boyunca yaşanan, Cumhuriyet tarihinde 29’uncusu olan en büyük Kürt isyanıdır.
(3) Ve kiminle savaştıysan, barışı da onunla yaparsın.
Kılıçdaroğlu’nun gözden geçirmesi...
Sayın Kılıçdaroğlu;
Adına ister çözüm, ister barış süreci deyin. Bu süreç, yukarıdaki üç noktada özetlediğim gerçeklerin yörüngesinde yürüyor.
Başbakan Erdoğan, 2008’de heyetler arasında başlamış olan ‘Oslo süreci’nden beri bu çerçevenin bilincinde.
Bazen geriliyor, bazen “Ben olsam asardım!” diye olmadık çıkışlar yapıyor, bazen demokrasi konusunda fena halde yalpalıyor, yani eleştirilecek çok hata yapıyor Erdoğan...
Ama bununla birlikte hakkını da vermek lazım. Tayyip Erdoğan, kiminle nasıl barış yapılacağıgerçeğini görmüş durumda...
Sayın Kılıçdaroğlu;
Özellikle demokrasi ve hukuk devleti konusundaki haklı eleştirilerinizin inandırıcı olabilmesini istiyorsanız, Kürt sorunu ve PKK’ya ilişkin görüşlerinizi demokrasi ve barışın ışığında bir daha gözden geçirmenizde yarar var.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024