Hasan CEMAL
SURUÇ, Aligör Mahallesi
“Bak Hasan Abi” diyor, “Şu siyah bulutların yükseldiği yer var ya, orası Kobanê’dir.”
Suruç’ta kepenkler kapalı.
Sadece eczane ve fırınlar açık.
Şehit cenazeleri dolayısıyla...
Yanıma geliyor.
“Acımız derindir, yaramız derindir” dedikten sonra sessizce uzaklaşıyor.
İki gündür buralardayım.
Tayyip Erdoğan’a karşı nasıl bir büyük tepki dalgasının yükseldiğini her adımda görüyorum.
Biri diyor ki:
“IŞİD neyse PKK odur. Öyle mi? O zaman, IŞİD neyse AKP de odur.”
Erdoğan’ın IŞİD’le PKK’yi aynı kefeye koyan açıklamaları, anlaşılan o ki, Kürtleri çıldırtmış.
Erdoğan bu sözleriyle, bir yandan -tabii ne kadar kaldıysa- kendi güvenilirliğine, diğer yandan ‘çözüm süreci’ne ölümcül darbeler indirmiş durumda...
‘Kobanê neyse, Suruç odur’
Yoldayken telefon geliyor:
“Vaziyet iyi. Kobanê’de bombalıyorlar IŞİD’i...”
Suruç’un Aligör Mahallesi’nde tesadüfen rastladığımız üç-dört esnafın yanına çöküyoruz. Çay ikram ediyorlar.
Benim elimde kalem, not ediyorum:
“Teyzemizin oğludur, amcamızdır, dayımızdır Kobanê’de, hepsi bir adım ötemizde yaşar. Sınır bizi bölmüş. Ama biz hepimiz biriz, akrabayız, Kürdüz.”
“Kobanê neyse, Suruç odur.”
Soruyor:
“49 rehine kurtulduktan sonradır ki, Kobanê’deki IŞİD baskısıarttı. Acaba Ankara’yla bir pazarlık mı döndü?”
Diğeri tamamlıyor:
“Yoksa Kobanê’yi IŞİD’e mi bıraktı Erdoğan?”
‘Abi yaz bir kenara: Bu Kobanê düşmez’
Diyorlar ki cenaze var:
“YPG’li üç şehidin cenazesi... Dün gece geldi Kobanê’den...”
“Neden orada toprağa verilmedi?”
“Kobanê’deki şehitlik IŞİD’in eline geçmiş de ondan...”
Suruç Devlet Hastanesi’nin bahçesi ana baba günü.
Cenazeler bekleniyor.
Ahmet Türk’le konuşuyorum.
Telefonda sesi yorgun çıkıyor:
“Dün akşam çok kötüydü, uzun bir geceydi Mardin’de. İki ölü var.”
Biri yanıma geliyor:
“Suruç’ta hayat durdu. Bir kulağımız Kobanê’de, öteki kulağımızİmralı’da. 15 Ekim’de Öcalan ne diyecek, bunu bekliyoruz.”
Bütün yakınmalar geliyor ‘devlet’te düğümleniyor.
Yardım etmiyor diye, veryansın ediliyor devlete.
Asıl yardımı ‘Kürdistan belediyeleri’nin, halkın yaptığı belirtiliyor.
Birinin sözleri ilginç:
“Elimiz kolumuz bağlı, seyrediyoruz Kobanê’yi...”
“Ciğerlerimiz yanıyor abi...”
“PKK ile IŞİD’i aynı kefeye koymak... Olacak şey mi? PKK, insanların başını mı kesti? Kadınlarımızı mı sattı cariye olarak? Kadınlara, kızlara herkesin önünde tecavüz mü etti? Öyle bir infial uyandı ki Erdoğan’a karşı... ”
“Suruç’ta vaziyetler nasıl?”
“Akşam olunca halk ayaktadır. Suruç fitil gibidir. Patladı mı kimse tutamaz.”
“Bir adım ötemizde vahşet yaşanıyor. Elimiz kolumuz bağlı. Gitmek istesek Kobanê’ye, bu sefer de devlet bırakmıyor.”
“Ciğerimiz yanıyor abi...”
“Gece vakti artık herkes silahlı çıkıyor dışarı. AKP’ye oy vermiş olanların bile sabrı taşmıştır abi. Bir kıvılcım çok fena patlatır.”
Gençten biri:
“Ben okulu bıraktım artık. Matematik bölümünde son sınıf öğrencisiydim.”
“IŞİD’e Tayyip Erdoğan’ın vakti zamanında ne kadar yardım ettiğini dünya alem biliyor. Kendi toprağını savunana terörist diyor. Kafa kesene ses yok, yardım var ama...”
Bir başkası söze giriyor:
“Abi yaz bir kenara: Bu Kobanê düşmez!”
Orta yaşlı birinin sözleri:
“Esad Oktay Yıldıran 12 Eylül’de, Diyarbakır askeri zindanında ne yaptıysa, şimdi Kobanê’deki de farklı değil.”
Bir başkası:
“Türklerle Kürtlerin birlikte yaşamalarının yolu artık Kobanê’den geçiyor. Bu gerçeğin ne kadar farkında Tayyip Erdoğan?..”
Biri başını uzatıyor:
“CHP’nin Dersim’i... Evren’in Diyarbakır Cezaevi... Erdoğan’ın Kobanê’si...”
‘Erdoğan farkında mı, Diyarbakır düştü bile...’
Uzun boylu, yaşlıca bir adam.
Başında bembeyaz poşusuyla heybetli bir Kürt.
İsmi Abdullah.
Tane tane konuşuyor:
“Ben bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin zulmünü tam 45 yıl yaşadım, 45... Kaçak tütünümü bana zorla çiğnettikleri, yedirdikleri devirleri gördüm. Ama bak hâlâ dimdik ayaktayım, ben Kürdüm.”
Bir başkası:
“Biz iki bin yıldır bu toprakların sahibiyiz. IŞİD nasıl gelir de bizi topraklarımızdan kovabilirmiş...”
Tayyip Erdoğan’a yönelik tepki her adımda dillendiriliyor:
“Kobanê düştü düşecekmiş... O farkında mı, Diyarbakır düştü bile... Böyle giderse, Allah göstermesin, Türkiye’nin her tarafı ateşe döner. Farkında mı Tayyip Erdoğan?..”
‘Yaşasın Kobanê direnişi!’
Hastane bahçesi birden dalgalandı.
Cenazeler eller üstünde geliyor.
PKK bayrakları, YPG bayrakları.
Zılgıtlar çekiliyor, sloganlar atılıyor.
“Yaşasın YPG direnişi!”
“Yaşasın Kobanê direnişi!”
“Kobanê IŞİD’e mezar olacak!”
“Katil IŞİD, işbirlikçi AKP!”
“Kürdistan Kürdistan!”
Cenazelerin defnedileceği Zaret Köyü’ne doğru yürüyüş başlıyor, sloganlarla, kadınların kulakları tırmalayan keskin zılgıtlarıyla...
Kobanê’deki savaşı hissetmek
Biz sınıra doğru sapıyoruz.
Dewşan Köyü’ne doğru.
Göz alabildiğine dümdüz uzanan bir ovada, kimsesiz koca bir ceviz ağacının altına oturmuşlar, Kobanê’yi seyre dalmışlar.
Tuhaf bir görüntü.
Kimi teneke kutuların, kimi tahtadan sebze-meyve sandıklarının üstüne tünemiş.
Hiç kımıldamıyorlar.
Kapkara dumanların tüttüğü, elini uzatsan tutabileceğin Kobanê’deki savaşı hissetmeye çalışıyorlar.
‘Ciğerimiz yanıyor’
Mürşitpınar Sınır Kapısı’na doğru yola koyuluyoruz, Kobanê’yi daha yakından seyretmek için.
Yanıma gelip diyor ki:
“İki gündür bombardıman iyidir. Ciddi nokta atışları yapılıyor.”
Etmanek Köyü’ne girerken jandarma dikiliyor karşımıza.
Yol kesilmiş, bırakmıyorlar.
Köy de boşaltılmış...
O ses yine kulağımda çınlıyor:
“Elimizden bir şey gelmiyor, ciğerlerimiz yanıyor!”
Kobanê serhildanı yazıları devam edecek.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Tarihçi çok doğru söylüyor. Herşeyi yabancılar yaptı. Tıpkı günümüzdeki gibi. Hızlı tren, marmaray, v.s.
Ad Soyad Giriniz...
Tarihçi çok doğru söylüyor. Herşeyi yabancılar yaptı. Tıpkı günümüzdeki gibi. Hızlı tren, marmaray, v.s.