Hasan CEMAL
Kitabı Brüksel’den alıp geldim.
Avrupa baskısı.
Öcalan’ın imzasını taşıyor.
İmralı notları
DEMOKRATİK KURTULUŞ
VE ÖZGÜR YAŞAMI İNŞA
Dikkatle okumakta yarar var.
Nedenlerine gelince...
Öcalan’ın gözünden Kürt sorununu, Rojava’yı, çözüm sürecini, Kandil ve PKK’yı anlamak için önemli bir kitap.
Belki daha önemlisi, Erdoğan’la Öcalan’ın arasındaki ‘oyun’a ilişkin taşları yerli yerine oturtmak için de bu kitabın sayfaları arasında özenle dolaşmak lazım.
Bir yanda Erdoğan...
Diğer yanda Apo...
Baş oyuncu onlar.
Son söz onlarda.
Her karizmatik liderde olduğu gibi, her ikisinde de egoya maşallahdemek, bir gerçeğin altını çizmek oluyor.
Erdoğan’daki kibir ve ‘güç zehirlenmesi’nin kendi yakın çevresine epeyce çektirdiği söylenir.
Apo’nun durumu daha farklı.
Bu kitabın basılmasına izin verdiğine göre de açık oynuyor.
Ama kitabı okurken, onunla çalışan İmralı heyeti üyelerine deAllah kolaylık versin, sabır versin demek geçti içimden.
Onların işleri de hiç kolay olmamış.
Apo güler yüzlü, bazen eğlenceli, gönül almasını da bilen bir insan ama fırçaları da zehir zemberek, hatta bazen ürkütücü...
Üstelik, işleri sadece Apo’yla değil İmralı Heyeti’nin.
Ondan mesajları alacaklar...
Yanlış anlamayacaklar...
Sonra Ankara’ya hükümete, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a gidecekler...
Arada bir Sırrı Süreyya Önder eliyle Tayyip Erdoğan’a ulaştıracaklar Öcalan’ın önemli mesajlarını...
Arkasından Kandil’e çıkacaklar...
Sonra tekrar İmralı’ya...
Ayrıca bu zorlu trafiğin bir de medya ayağı var ki, onu da idare etmek başlı başına bir iş.
Ama adına çözüm süreci dediğimiz ve yaklaşık üç yıl süren oyun, demin de belirttiğim gibi, asıl Erdoğan’la Öcalan arasında oynanmış, son sözler bu ikiliye ait olmuş.
2013’le 2015 arasındaki bu ‘oyun’da, iki baş oyuncu da ipi bazen germiş, bazen gevşetmiş.
Ama bu genellikle eşzamanlı olmamış.
Beklenti çıtası bazen yükselmiş, bazen alçalmış.
İpi koparmama konusunda Öcalan’ın daha sabırlı, daha dikkatli olduğu söylenebilir.
Çünkü Öcalan, Erdoğan’la üstü örtülü, dolaylı ‘diyalog’un hem kendisini, hem de Kürt sorunu ve PKK’yı Türk kamuoyunda ‘meşrulaştırdığı’nın elbette farkındaydı.
Ayrıca, devlet tarafından muhatap alınıyor olmasının Kürt kitlelerinin gözünde kendisini daha da büyüttüğünü biliyordu.
Kitabın sayfaları arasında bir nokta fazlasıyla belirgindi.
Erdoğan’la Öcalan’ın arasında çözüme ilişkin makas büyüktü.
Bir başka deyişle:
İkisinin çözüm konusundaki ‘nihai oyun’ları, İngilizce deyişle, ‘end game’leri çok farklıydı.
Erdoğan, ‘çözüm’den PKK’nın ‘silah bırakması’nı anlıyordu. Ve bu amaçla, Öcalan’ın gözünün önünde salladığı bir olta vardı ki, ucuna da yem olarak Apo’ya aşamalı özgürlük planı asmıştı Erdoğan.
Şunu belirtmek lazım.
İki baş oyuncu da, aralarındaki makas farkının ne kadar açık olduğunu hiç kuşkusuz biliyordu.
Ama ‘oyun’u sürdürdüler.
İpi neredeyse üç yıl koparmadılar.
Kötü mü oldu?
Elbette hayır.
‘İmralı Notları’nın birçok yerinde Öcalan’ın haklı olarak belirttiği gibi, insanlar ölmedi bu süreç boyunca, kan ve gözyaşı akmadı.
Hatta barış topluma maloldu, çünkü üç yıl boyunca analar ağlamadı.
Kitabı okuyup bitirdikten sonra, bir görüşüm daha da güç kazandı.
Erdoğan, ‘çözüm süreci’ni yalnızca seçim sandığında oya tahvil etmek için kullandı.
Ya da yalnız bunun için başlattı süreci.
Genellikle ipe un serdi.
Herhangi bir somut adım atmadan oyalama taktikleri ile zamana oynadı.
Gayet tabii Öcalan da, -HDP ve Kandil’le birlikte- Erdoğan’ın buoyalama oyununun farkındaydı.
Ama ‘oyun’u bozmadı.
Oyun bozanlığı Erdoğan’a bıraktı.
“Masa da yok, inceleme heyeti de yok, Kürt sorunu de yok” diyerek, önceden bildiği hâlde ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı reddeden de, 7 Haziran yenilgisi üzerine savaş düğmesine basan da, yani ipi koparan da Erdoğan oldu.
5 Nisan 2015’ten itibaren Öcalan’a İmralı’da acımasız bir tecrit uygulamaya başlatan da yine Erdoğan’dı.
Öcalan’la kitapta yer alan en son İmralı görüşmesinin tarihi 14 Mart 2015.
Bu tarihten sonra Öcalan ne düşündü?
Yaşanmakta olan savaş hâli ve acıları nasıl değerlendiriyor?
Erdoğan’a, Kandil’e dönük eleştirileri nedir?
Biz bilmiyoruz.
Devletin bilmesi eşyanın tabiatına uygundur.
Kitabı okuyup bitirdikten sonra şunun altını rahatça çizebilirim:
İmralı Notları’nın değişik yerlerinde, Öcalan’ın, ‘Erdoğan çizgisi’nin yeniden kanlı bir dönemin kapısını açacağını gayet net gördüğü anlaşılıyor.
Son olarak, kitaptan edindiğim iki izlenimi şöyle özetleyebilirim:
1. Bu üç yıl boyunca tarafları birbirine düşürmeye, Kandil’le Öcalan’ın arasını açmaya ve PKK’yı bölmeye dönük o klasik devlet taktiklerini Öcalan’ın bir kez daha yemediği anlaşılıyor.
2. Tam 15 yıl boyunca tek başına bir hücrede yaşamasına rağmen, Öcalan’ın barış konusunda bugün hâlâ oynadığı liderlikrolüne şapka çıkarmak lazım.
Son söz:
Çözüm ve barış diyorsak, Öcalan’ın baş oyunculuğu hayati önem taşıyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024