Hasan CEMAL
Gül de aday olabilir mi Çankaya’ya? Cumhurbaşkanı Gül’ün uzun yıllardır başdanışman olarak birlikte çalıştığı, yılların gazetecisi Ahmet Sever bu soruyu “Pekala olabilir” diye yanıtlıyor.
İki yıl sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Ama bu kez Çankaya’nın yeni sahibi halkın oyuyla seçilecek.
Başbakan Erdoğan’ın adaylığına kesin gözüyle bakılıyor. Ak Parti liderinin zaten bütün oyunplanını 2014’le 2023 üzerine kurduğu artık sır değil..
Yüzde 50’nin üzerinde bir oyla ilk turda beş yıllığına seçilmek ve ikinci beş yıllık dönemi de kazanıp Cumhuriyet’in 100. yıldönümünde ‘Cumhuriyet tarihinin en büyüğü olarak’ bayrağı zirveye dikmek...
Tüm hesapları bu hedefe dönük.
Tayyip Erdoğan’ın bu hesapları bozulabilir mi?
Siyaset fazla uzun vadeli planlara müsait bir alan değildir.
Hele Türkiye gibi siyaseten çabuk değişebilen, umulmadık virajlar alabilen bir ülkede, 5’er yıllık, 10’ar yıllık oyun planları kurmak ve uygulamak hiç de kolay olmaz.
Ama bugün konum bu değil.
Güncelleşen soru şöyle:
Gül’le Erdoğan kapışabilir mi?
Bir başka deyişle:
Gül de aday olabilir mi Çankaya’ya?
Cumhurbaşkanı Gül’ün uzun yıllardır başdanışman olarak birlikte çalıştığı, yılların gazetecisi Ahmet Sever bu soruyu “Pekala olabilir” diye yanıtlıyor.
Ahmet Sever, dün Vatan’ın sürmanşetinde çıkan Ruşen Çakır’ın anlamlı söyleşisinde, Cumhurbaşkanı Gül’ün yaşadığı rahatsızlığı olanca açıklığıyla belirtmiş:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nı çok rahatsız eden gelişmeler oldu. Kendisi dışarıya yansıtmadı ama yeniden aday olmasını engellemeye yönelik bir yasak konulması kendisini gerçekten üzdü ve kırdı.
Öyle ki Anayasa Mahkemesi bu yasağın anayasaya aykırı olduğu yolunda karar almasına rağmen bazı kişiler buna bile karşı çıkıp mahkemenin kararını anayasaya aykırı ilan edebildiler.
Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan ile bir çatışma, çekişme görüntüsü vermemeye özen gösterdi, hâlâ gösteriyor.
Ama aynı özeni partinin bazı önemli isimlerinin göstermemesi ve uluorta konuşmaları gerçekten hoş olmadı.
Bu benim kişisel görüşüm:
Anayasa Mahkemesi bu kararı vermiş, pekala aday da olabilir, niye olmasın?
Sonuçta karar kendisinin. Belki şimdi bana kızacak bunu bu şekilde ifade ettim diye... Ama şimdiden ‘Gül artık kenara çekilecek’ havasının yayılması çok büyük haksızlık. Partinin kuruluşunda kilit rol oynamış, başbakanlık, sonra dışişleri bakanlığı ve başbakan yardımcılığı yapmış bir kişi hakkında bu kadar özensiz davranılması burukluk yaratıyor.”
Ahmet Sever, Cumhurbaşkanı Gül’ün başdanışmanı böyle diyor.
Bu sözlere Erdoğan’la kurmayları ne kadar kulak verecek?
Bilemiyorum.
Yıllardır Gül’le Erdoğan arasında bir çatlak yaratmak ve o çatlağı derinleştirmek için bazı çevreler yoğun mesai harcadı. Ama her iki taraf da buna fırsat vermedi.
Özellikle Cumhurbaşkanı Gül ilkeli ve özenli davrandı.
Bir yandan demokratikleşme hamlelerinin ileriye gitmesinde, öbür yandan ‘askeri vesayet’in çözülmesinde son derece kritik roller oynadı ve Başbakan Erdoğan’ın bu açılardan siyasal irade oluşturmasına da sürekli destek oldu.
Askerle Ak Parti arasındaki ilişkilerin olağanüstü gerilimli olduğu 2003, 2004, 2007, 2008 gibi yıllar eğer kazasız belasız, yani darbesiz ve demokratikleşme ile aşılabildiyse, bunda belirleyici olan Gül-Erdoğan ikilisi arasındaki işbirliğidir.
Ama bu ikili ilişkinin arka planında bazı rahatsızlıklar hep mevcuttu. Erdoğan’ın yakın çevresinde Gül’den hoşlanmayanlar, onun Çankaya’ya çıkmasını istemeyenler hiç eksik olmadı.
Hatta 2000’li yılların başlarında Erdoğan’ın bazı danışmanları, Abdullah Gül’e karşı olumsuz duygu ve düşüncelerini uluorta ifade etmişlerdi.
Ayrıntıya girmek istemiyorum.
Ancak, Cumhurbaşkanı Gül’ün Çankaya’daki görev süresinin Ak Parti tarafından uzun zaman belirsiz bırakılması, sonra da ikinci kez adaylığının yasaklanması (Anayasa Mahkemesi bu engeli kaldırdı) hiç hoş değildi.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı Gül’ün 2014’de ne yapacağına dair bazı yorumların Ak Parti’nin sözcüleri konumundaki siyasetçiler tarafından dillendirilmesi de, öyle sanıyorum, Çankaya’da rahatsızlık uyandırdı.
Bu konularda acaba Tayyip Erdoğan ne kadar dikkatli davrandı, davranıyor?
Asıl aklıma takılan soru şu:
Erdoğan, Ak Parti içinden kendisinin izni ya da rızası olmadan pek duyulması mümkün olmayan sesler karşısında neden bu kadar sessiz kalıyor?..
Bu soru, Erdoğan’la ilgili tek adamlık eleştirileriyle de ilgili hiç kuşkusuz.
Yazı uzadı.
Yazımın başındaki, ya Gül’le Erdoğan kapışırsa sorusuna gelince...
Böyle bir kapışmaya pek ihtimal veremiyorum.
Ama yine de Tayyip Erdoğan’ın bu konuya zaman ayırmasında yarar olabileceğini düşünüyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024