Devletlerin, politikacı ve zenginlerin sırlarının internete sızdırılması modası WikiLeaks ile başlamıştı. Etkili olunca bu sızıntılara yenileri eklendi. Ancak zaman içinde -birçoğumuzun gazetecilik başarısı olarak gördüğü- bu sızıntıların arkasında küreselcilerin olduğu daha iyi görüldü.

Bu zincirin son halkaları ise “Panama belgeleri” ve Paradise Papers (cennet belgeleri) oldu. Tesadüfe bakın ki, Panama belgelerini ifşa eden Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung, Paradise Papers (Cennet belgeleri) dosyasını da ilk duyuran oldu. Gazete, 1.4 TB’lık belgeleri ICIJ (Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu) ile paylaştı; konsorsiyum ise bilgileri hızla araştırarak kamuoyuyla paylaşmaya başladı. Ne hikmetse bu kuruluş, internet sitesinde yayımladığı haberlerine, Başbakan Binali Yıldırım’ın iki oğlunun Malta’daki gemicilik şirketlerine ilişkin “sırları” patlatarak başladı. Haberin veriliş tarzı, Başbakan Yıldırım’ın iki oğlunun fotoğraflarının tuhaf bir şekilde verilmesi ayrıca dikkat çekti.

Büyük bir sansasyon yaratarak sunulan bu haberlerin hedefinde şüphesiz Başbakan Binali Yıldırım bulunmakta. Bizi “Küreselci” bağlantısına götüren, bu tür sızıntıların gizli servislere dayanmasından kaynaklanıyor. Bu arada söz konusu “sızıntıları” Türkiye’de algı operasyonuna dönüştüren gazetenin Almanya bağlantılı Cumhuriyet olması manidar. MİT TIR’ları kumpasının bir parçası olan bu gazetenin genel yayın yönetmeni de ülkesinden kaçarak Almanya’ya sığınmıştı.

Peki sözde ifşa edilen söz konusu belgelerdeki iddialar ne? Başbakan Binali Yıldırım’ın oğulları kaynağı açıklanmayan servetlerini Malta’da gizli hesaplarda mı gizliyorlar? Yatırımlarını Türkiye’den kaçırmak için Malta’daki off-shore hesaplarını mı kullanıyorlar.

Başbakan Binali Yıldırım’ın dün de açıkladığı gibi büyük bir sansasyonla sunulan sözde bu haberler, gerek Türk Ticaret Sicili sorgulaması ve gerekse Malta’da iki dolar karşılığında yapılacak bir sorgulama sonucu ulaşılacak gizlisi saklısı olmayan şirket bilgileri.

En iyisi konuyu Başbakan Binali Yıldırım’dan dinlemek: “Bir gazete şahsım ve ailem hakkında off-shore şirketleri var. Yerli milli değil gibi haberler yapıyor. Ben gemi inşa yüksek mühendisiyim, makine mühendisiyim. Hayatım boyunca denizcilikle uğraştım. Siyasete başlayınca da işlerimi evlatlarıma bıraktım. Dolayısıyla onlar kendi işini yapıyor ben de kendi işimi. Denizcilik küresel bir iştir, dolayısıyla dünyanın her tarafında iş yapıyorlar. Sanki burada gizli bir iş yapıyormuş gibi benim fotoğrafımı da basıp bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye’de bir kişinin ticari faaliyetleri hakkında bilgi almak için ticaret siciline girip bilgi alırsınız. Olmadı Malta’da iki dolar ödeyip internet üzerinden her türlü bilgiyi alabilirsiniz. Ayrıca milletim beni bilir. Çocuklarımın dokunulmazlığı yok. Buradan davet ediyorum, her türlü soruşturma gerek mali gerek hukuki yönden yapılabilir. Bunu da özellikle istiyorum.”