Mehmet TIRAŞ
Her olay bir etki ve tepki karşılığında ortaya çıkar.
Bizde ders almasını bilenler için güzel ata sözleri vardır;tatlı dil yılanı deliğinden çıkartır,dilin kemiği yoktur ama kemiği kırar,doğru söz tatlı değil tatlı sözde doğru değildir,gibi.
Deneyiminden,tarihten ders çıkartmayanlar ve dünyadaki değişimi okuyamayanlar ağır bedeller öder.
Gerçekle yüzleşemezseniz sorunların üstesinden gelemezsiniz.
Dünyadaki değişim ve dönüşüm seni dışarıda bırakmaz.Yıkımı önlemenin yolu, değerli dostum Mehmet Altan’ın tanımıyla “zamanın ruhuna hayatın temposuna” ayak uydurmak.
Gezi Parkı olayları dokuzuncu gününe girdi ve günden güne olaylar bir süreklilik arz ederek kitleselleşerek; 81 ilin 77 sine sıçramış,ne zaman sonlandırılacağını da kimse kestiremiyor;kentlerin meydanlarından mahalle bazına kadar yaygınlaşarak devam ediyor, on binlerce insan sokaklarda koro halinde;”her yer taksim her yer direniş” diye ortak slogan atarak ülkenin ve dünyanın gündemini belirliyorlar,Başbakanın üç beş çapulcuları..
Başbakan Erdoğan yurtdışına çıkarken,direnişçilere; bize oy veren yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyoruz,diyerek tehdit ediyordu!..
Böyle bir tehdit,tehditten öte tam bir iç savaş provası olacağını nasıl düşünemez bir devlet adamı,iki karşı topluluğun karşılaşmasını insan düşünmeye bile ürperiyor, bu karşılaşma futbol taraftarlarının karşılaşmasına benzemez bunu nasıl akıl ediyor Erdoğan,akıllara durgunluk veriyor.
Erdoğan’ın yurt dışı dönüşünde kitlesel bir karşılama yapılacağını söylüyor,bir dönem Erdoğan’ın basın danışmanlığını yapmış Radikal Gazetesi yazarı Akif Beki bir televizyon kanalında.
Dileriz Başbakan böyle bir şovu ve felaket getirecek yönteme karşı çıkar.
Yalnız önemli bir gelişme oldu bu Gezi Parkı eylemleri üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül devreye girdi ve demokrasi seçimden ibaret değildir,demesi,Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanı ile görüşmesinden sonra talimatı aldık demesi,özür dilemesi,özel hayata müdahalenin tehlikeli olduğunu,dilimize biz siyasetçiler dikkat etmeliyiz açıklamaları sevindirici ama Başbakan Erdoğan dan Gül ve Arınç’ın açıklamalarına destek gelmediği gibi;seçimsiz demokrasi mi olur,mesaj alındı sözüne de kendisinin bir şey anlamadığını demesi,bu pilavın daha çok su kaldıracağını gösteriyor.Erdoğan’ın yurt dışı dönüşü olaylar nasıl gelişecek bakalım.
Eylemler üzerine sosyolojik analiz yapılması gerekiyor eğer yüzeysel değerlendirme yapılırsa bu çok büyük tehlikelere sürükleyebilir bizi toplum olarak.Bu olaylar bir günde ortay çıkmadı birikimin patlaması..
Genel değerlendirmeler ve eyleme katılanların ortak görüşü neredeyse; Başbakanın dilinden ve özel hayata müdahale etmesinden yakınıyor ve onun için sokağa çıktığını söylerken;birde Erdoğan’ın din ve mezhep referanslı konuşmaları,devleti dini esaslara göre yönetmeye çalışması,temel hak ve özgürlükleri yok sayması öne çıkan görüşler olarak altı çiziliyor.
Yalnız Başbakanının diline ve tavrına bakarak mı biz yaşamımıza yön vereceğiz,neden demokratikleşmeyi öne almıyoruz,buna değinen ve üstünde duran çok az.
AKP’nin Mili Eğitim Bakanı Nabi Avcı çarpıcı bir açıklama yaptı Gezi Park olaylar üzerine:”Muhalefetin bir araya getiremediği insanları biz beş günde bir araya getirdik” diyordu.Kendi bakanlarının açıklamalarını görmezden gelip;AKP’nin yandaş medyası ise eyyamlı bir şekilde bu gösterileri derin devletin tertiplediğini ve bu filmi biz seyrettik,darbelerin provası yapılıyor diyerek,ipe sapa gelmez yazılar yazıp tartışmalar da gırla gidiyor.
Bu satırların yazarı yaşadığı ilde eylemlere fiilen katılan birsi olarak Nabi Avcı’yı teyit eden bir gözlemimi paylaşayım;toplanan kalabalığın içinde üç kişi bir kenarda konuşuyorlardı bende kulak misafir oldum,birisi şöyle diyordu;nefret ettiğim insanlarla beni bir arada yürüttü Başbakan, ben AKP’ye oy vermiş birisi olarak hakkımı helal etmiyorum,derken,karşısındaki de düşünebiliyor musun,rüyamda görsem inanmazdım,darbecilerle yan yanayım, Doğu Perinçek’in adamlarıyla yürüyorum, bu adamlarla durakta otobüs beklemezdim ve onun kanalından öğreniyorum gelişmeleri, böyle mi olacaktı..
Bu konuşmaları sakin bir şekilde dinleyen üçüncü kişi,demokratikleşmeyi hayata geçiremezsek kişilerin diliyle,kıyafetiyle ve keyfi tutumuyla bu işlerin üstesinden gelemeyiz.Sistemin demokratikleşmemesi bir bela getireceği belliydi ama bu kadar kitlesel ve günlere sarkacağını açıkça söyleyeyim ben de şaşırdım ve Cumhuriyet tarihinde ilk defa oluyor böyle bir kitlesel süreklilik arz eden gösteriler,diye derinlemesine sosyolojik bir tartışma yapıyorlardı aralarında..
Hiçbir sivil toplum örgütünün yapamadığını yaptı, Gezi parkı direnişine damgasını vuran meşhur Beşiktaş taraftarı olan ‘Çarşı gurubuna ’ayrı bir parantez açmalıyız;tam bir sivil itaatsizlik hareketi görüntüsü veriyor.
Bu eylemler Ülkeyi nereye sürükler veya nasıl bir sonuç doğurur bunu şuanda kestirmek gerçekten çok zor,sosyolojik olarak görünenden görünmeyene giderek analiz yapılsa da;fütüroloji boyutunda bir yol görünmüyor,görünmüyor derken nerelerden geçiş yapacağı ne tarafa akacağı anlamında söylüyoruz;şu bir gerçek ki, Türkiye gezi parkı direniş tarihinin öncesi bir ülke olmayacağı kesin.
Tabi birde bu direnişten bir iktidar çıkar mı,iktidar el değiştirir mi,sorusunu da sormadan geçemeyiz!.
Eğer bu doğal direniş derin devletin kulvarına girerse,şuan yok ama olma ihtimali de düşünülmeli.
Kitleler “Silivri ye özgürlük sloganı atılmaya başlarsa;Erdoğan’ın oylarını patlatır ama Erdoğan da bu zihniyetle bu ülkeyi eskisi gibi yönetemez,iç barışı sağlayamaz ve ülke kaosa sürüklenir.
Yapılması gereken şey;demokratikleşmeye hız vermek,uzaklaşılan AB’ye dönüp açılmayan fasılları açıp,demokratik bir anayasa ile yol almaktan başka bir çıkış yolu yok.Siyasi liderlerin diliyle,tavrıyla ve niyetiyle uğraşmanın dışına çıkmalıyız.
Suriye iç savaşıyla başlamış çevremizde bir yangın var hem de rüzgarı arkasına almış bir yangın önüne geçme şansı yok gibi..
Gerçekten toplum ayaklanmış ülke bir isyan görüntüsünde..
Deyim yerindeyse:
Celaliyim,Celalisin,Celali…
Başbakan Erdoğan’ın Orta Doğu diktatörlerine çağrısını hatırlatalım,halkının sesine kulak ver!.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025