Mehmet TIRAŞ
AKP iktidara geldiğinde Erdoğan iktidarımızda iddia edilen 17 bin faili meçhul cinayetin üzerine gideceklerin “Hiç bir faili meçhul cinayet”, “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacağını” bütün cinayetleri aydınlatacağı sözünü vermişti.
1995 yılında başlattıkları gözaltında kaybedilen çocuklarını ve yakınlarının akıbetini arayan,800 haftadır Galatasaray Lisesinin önünde “Cumartesi” günleri toplanan ve adını da bu günden alan; “Cumartesi Anneleri” ni temsilen bir heyetle görüşen Erdoğan bu kayıplarında üzerine gideceğini söylemişti.
Verdiği sözü tutmadığı gibi…
Cumartesi annelerini itibarsızlaştırmak için eylemlerine engeller çıkartmakla kalmadılar, yaftalamaya da başladılar… Daha sonra Cumartesi annelerinin her hafta toplandıkları Galatasaray Lisesinin önünde eylem yapmalarını yasakladılar,İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Cumartesi Annelerine “Paçozlar” diyerek hakaret etti..
Ardından “Cumartesi Annelerine”,” alternatif Anneler” çıkarttılar.
3 Eylül 2019 yılında çocukları PKK tarafından dağa kaçırılan veya çocukları dağa çıkan anneleri bir araya getirip;adını da “Diyarbakır Anneleri” koyup;HDP Diyarbakır il binasının önüne çadır kurarak devlet destekli bir eyleme öncülük ettiler.O anneler de orada nöbet tutmaya başladılar.
Her iki olayı da aydınlatması ve önlem alması gereken iktidar “anneleri karşı karşıya getirmenin” yolunu seçti.
Erdoğan çözemediği veya üstesinden gelemediği her sorunu dış güçlere veya muhalefete fatura etmeyi bir gelenek haline getirirken,karşıtını türetme gibi bir mahareti de var.
Cumartesi Annelerinde olduğu gibi.
AKP’nin iktidarında ilk siyasi cinayet 18 Aralık 2002 yılında işlendi. Ankara’da akademisyen Necip Hablemitoğlu silahlı bir saldırı sonucu öldürüldü…Necip Hablemitoğlu FETÖ’nün devlet yapılanması üzerine kapsamlı çalışması yapanlardan bir olarak biliniyordu.Bu cinayette o zamandan bu yana karanlıkta kaldı.
Nasıl darbecileri yargılayıp cezalandırmadığınız sürece o ülke de darbe tehlikesi var ise…
Siyasi cinayetleri aydınlatamazsanız başka siyasi cinayetlerin önünü de alamazsınız..
Ve öyle de oldu..
19 Ocak 2007 yılında AGOS Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni, Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink’in gazetenin binasının önünde,Şişli’de gündüz gözü; 17 yaşındaki Ogün Samast adında bir genç tarafından silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
Hrant Dink cinayeti dışarıda ve içeride çok büyük tepkilere neden oldu… İstanbul’da on binlerce kişi Hrant Dink’in öldürüldüğü AGOS Gazetesinin önünde mahşeri kitlesel bir kalabalık oluştu ve yürüyüşe geçti.
Erdoğan ve yetkililer klişe açıklamalar yaptı; bu cinayet “Ankara’nın Karanlık dehlizlerde kaybolmayacak” sözlerini tekrarladı.
Katil Ogün Samast gözaltına alındığı karakolda sosyal medya hesaplarından görevlilerle ‘selfie’ paylaşımları yaptı.Bu ‘selfie’, “cinayetin derin devletin” işi olduğunu göstermez mi?
Yani, katilin devlet içinden desteklendiğini işaret etmez mi?
Üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen Hrant Dink cinayetinin azmettiricileri hala ortaya çıkartılamadı. Hrant Dink öldürülmeden kısa bir süre önce İstanbul Valiliğine çağrılarak iki kişi tarafından valilik makamında tehdit edildiği hala yanıtlanmış değil. Dink cinayeti de faili meçhul cinayetler listesine eklendi.
Derin güçler “faili meçhul cinayetlerin Avukatı aynı zamanda Diyarbakır Baro Başkanını öldürerek” bir vahim hamle daha yaptılar.
28 Kasım 2015 Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi Diyarbakır’ın Sur semtinden şehrin tam da göbeğinde öğleyin üstelik de kameraların kayıtta olduğu anda; Basın açıklaması yaparken silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
Tahir Elçi öldürülmeden önce katıldığı CNNTÜRK televizyonunda:”Türkiye’nin bir Kürt sorunu vardır, ve bu bir siyasi sorundur çözülmeli demişti…” Bu konuşma sonrasında malum odaklar Elçi’yi hedef gösterdi. Tahir Elçi önce gözaltına alındı, sonra çıkartıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
“Tahir Elçi mahkeme tarafından serbest bırakıldıktan sekiz gün sonra öldürüldü.”
Tahir Elçi’nin eşi cenazede yürekleri dağlayan şu konuşmayı yapıyordu:”Tutuklanmadığına sevinmiştim, keşke tutuklansaydı.. Hiç değilse ziyaretine gider çıkacağı günü beklerdim diyordu.”
Tahir Elçi uzun yıllardır yakınlarını faili meçhul cinayetlerde kaybeden ailelerin,davalarına bakan bir Avukattı.Hedef seçilmesi sıradan bir olay değildi.
Tahir Elçi’nin hangi davalara baktığını hatırlayınca neden öldürüldüğü daha iyi anlaşılıyor.
Elçi’nin baktığı bazı davaları hatırlatayım!..
-Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993 yılında öldürülen 16 kişinin kapatılan davalarını, 21 yıl sonra tekrar açılmasını gündeme getirmesi.
-Şırnak’ın Cizre ilçesinde 1993-1995 yıllar arasında 21 kişinin öldürülmesine ilişkin bu katliamı,22 yıl sonra bu davanın açılmasının hukuki mücadelesini vermesi ve gündeme taşıması.
-26 Mart 1994 yılında Şırnak’ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin Türk Silahlı Kuvvetlerine ait F-16 savaş uçaklarıyla bombalanması sonucu,38 köylünün öldürülmesi ile ilgili katliamı;12 Kasım 2013 tarihinde AİHM’e taşıyarak, Türkiye’yi “Köy Bombalamak” suçundan mahkum ettirmesi.
-28 Aralık 2011 yılında Roboski’de sınır ticareti yapan 16’sı çocuk 34 Kürt vatandaşın,PKK’lı diye F-16 Askeri savaş uçağı ile bombalanarak vahşice öldürüldüğü davanın takipçisi olması.
Tahir Elçi’nin niçin öldürüldüğü şimdi daha anlaşılmıyor mu?
Faili meçhul cinayetleri aydınlatmak şöyle dursun, AKP’e iktidarında Kürtlere saldırı ve katliamların yanında,Cumhuriyet tarihinin en büyük sivil katliamı oldu.
Devam edeceğim.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025