Melih ALTINOK
Muhalefet, Cumhurbaşkanından ve bazı hükümet üyelerinden gelen farklı açıklamaları ısrarla "kriz" başlığıyla tartışıyor. Muhalefeti, iktidar içindeki bazı unsurlara havale ederek acizleştiren bu taktiğe kananların sorunu ise söylenenlerin içeriğini es geçmeleri. Sonrasında da elimizde kısır bir "konuşma ehliyeti" tartışması kalıyor işte.
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın, Cemaat ve Doğan medyasının üzerine atladığı, Erdoğan'ın Dolmabahçe deklarasyonu ve izleme heyetine dair eleştirileri için söyledikleri bu açıdan analize muhtaç.
Önce, Arınç'ın Türkiye Cumhurbaşkanın ülkenin en önemli gündemi olan Çözüm Süreci'ne yönelik görüşlerini açıklamasını neden uygun bulmadığını merak ediyorum.
Cumhurbaşkanlığı artık seçimle gelinen bir makam. Haliyle siyasetin tam göbeğinde bir mevki. Üstelik Erdoğan'ın görüş beyan ettiği konu, mimarı olduğu, köşke çıkarken devam ettirmeyi vaat ettiği Çözüm Süreci. Sanırım bu konuda en çok konuşma hakkına sahip siyasi olduğuna da kimse itiraz edemez. Aksi olsa, sürece dair hükümetten, muhalefetten ve HDP cephesinden yapılan olumlu ya da olumsuz her açıklamanın muhatabı Erdoğan olmazdı değil mi? Kaldı ki, kurucusu olduğu ve 9 seçim başarısıyla oylarını artırarak devrettiği Ak Parti'den bahsediyoruz. Seçmenin hakkı ne olacak? Seçmenleri Erdoğan'a, susması, kenara çekilmesi, protokolü doldurması için değil, vaat ettiği Çözüm Süreci'nin bekasına sahip çıkması, konuşması, özetle "terlemesi" için oy vermedi mi?
Gelelim, asıl konuşulması gereken içerik mevzuuna.
Merkez siyasetin doğası
Arınç konuşmasında, Öcalan'ın Newroz mesajının olumlu olduğunu söyledi. Ancak Erdoğan'ın bir gün önceki mesajı olmasaydı, içeriğin daha net olacağını soru yoluyla açıkça ima etti.
Birincisi, Öcalan'ın Newroz mesajının içeriğini ta şubat başında aracı vekillere ilettiğini duymayan kalmadı. Bizler de defalarca yazdık. İkincisi, cumartesi okunan metnin ta hafta başında ellerine ulaştığını da bizzat HDP açıkladı. Yani Erdoğan'ın konudan bağımsız çıkışından günler önce.
Daha da önemlisi, yıllardır hükümetin üyesi olan ve Çözüm Süreci de dahil her projenin içinde yer alan Bülent Bey benden daha iyi bilir ki, süreç tarafların açıklamalarına koşut gelişmedi. Erdoğan'ın süreci başlatan meşhur 2005 Diyarbakır konuşmasıyla başlayan çözüm kronolojisi bunun delili.
Yıl 2009 HDP (o zaman DTP), MHP'nin ve CHP'nin simetrisinde milliyetçilik yapıp barışı zafer diye lanse ederken Erdoğan her iki şovenizmi de bertaraf eden açıklamalar yapıyordu. Meğer bir yandan da Habur Açılımı'nı projelendiriyormuş.
Aynı yıl herkes Erdoğan'ın basındaki açıklamalarına bakıp "hiçbir şey yapılmıyor" diye söyleniyordu. Daha sonra öğrendik ki o günlerde devletin MİT'i Oslo'da PKK ile görüşüyormuş.
2012'de Erdoğan'ın MHP'nin idam çıkışını absorbe eden sözlerinin ardından liberaller "Ak Parti devletleşiyor" tartışması yapıyorlardı. Ama çok değil birkaç hafta sonra öğrendik ki meğer tam da o günlerde, ilan edeceği çözüm süreci için çalışıyormuş.
Uzatmayalım... Zira Arınç bu süreçlerin tümünde Erdoğan'ın yanındaydı. Benzer siyasi taktikleri doğal olarak kendisi de yaptı. Ak Parti'nin bir STK ya da vakıf değil, Çözüm gibi politik riskleri olan süreçleri devam ettirirken oyunu konsolide etmek gibi kaygılar taşıyan siyasi bir parti olduğunu hepimizden iyi bilir.
Dolaysıyla, Bülent Bey'in, egemen Kürt siyasal hareketindeki asli muhatap Öcalan'ın sorun etmediği siyasi söylemlerin Çözüm Süreci'ne zarar verdiği, hatta İmralı'nın newroz mesajının içeriğini zayıflattığı kaygısına kapılması yersiz.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019