Ahmet ALTAN
Bir Türk olmanın en zor yanlarından biri, sık sık başkalarına imrenmek zorunda kalmak, “keşke bizim ülke de böyle olsaydı” diye iç çekmek, imrendiğin ülkeler gibi olabilmek için daha uzun zaman geçmesi gerektiğini bilerek kederlenmek sanırım.
Amerikan seçimlerini ve Başkan Obama’nın konuşmasını izledim.
Amerikalı seçmenlerin yüzde 72’si beyaz, siyah seçmenler yüzde 13 civarında.
Ve, seçimi bir siyah kazandı.
Beyazlarla siyahların kanlı çatışmalardan, çok gaddarca cinayetlerden, derin acılardan geçtiği bir ülkeden söz ediyoruz.
Obama’nın seçimdeki rakibi bir beyazdı ama o da “azınlıkta” olan Mormon mezhebine mensuptu.
Başkanlık için yarışan iki aday da “azınlıklardan” çıkmıştı.
Siyasette “ırk ve mezhep” kutuplaşmasını gerilerde bırakmayı başarmış bir topluma, siyaseti neredeyse sadece “ırk ve mezhep” üzerinden sürdüren bir toplumun insanı olarak imrenmemek kolay mı?
Obama’nın “teşekkür” konuşması, bizim Başbakan Erdoğan’ın “bahtsız bedevi” konuşmasıyla aynı güne denk düştü.
İkisi de halkının yüzde ellisinden oy almış iki siyasi lider, üslupları arasındaki fark da sadece iki insanın değil, iki ülkenin farkı.
Biz “güce” tapınırken, herkesi korkutmak isterken, dünyanın en büyük ve en güçlü ordusuna sahip ülkenin başkanı ise “bizim gücümüz ordumuzdan gelmiyor” diyordu konuşmasında.
“Bu ülkenin diğer tüm ülkelerden daha fazla serveti var, ama bizi zengin yapan bu değil. Tarihteki en kuvvetli orduya sahibiz, ama bizi kuvvetli yapan bu değil. Üniversitelerimize, kültürümüze tüm dünya imreniyor ama dünyanın bizim kıyılarımıza gelmeye devam etmesinin nedeni bu değil. Amerika’yı istisnai yapan, dünyadaki en fazla çeşitliliğe sahip milleti birarada tutan bağlardır. Ortak kaderi paylaştığımıza dair, bu ülkenin sadece birbirimize ve gelecek nesillere karşı belli yükümlülüklerimizin olduğunu kabullenmemiz hâlinde işleyebileceğine dair inançtır. Amerika’yı büyük yapan bunlardır” diyordu Obama.
“Siyah ya da beyaz, Hispanik ya da Asyalı ya da Amerikan yerlisi, genç, yaşlı, zengin, fakir, engelli, engelsiz, heteroseksüel ya da eşcinsel, eğer istiyorsanız, Amerika’da başarabilirsiniz” diyordu.
Söylediğinin doğruluğu da bu sözleri başkanlık koltuğuna ikinci kez oturan bir “siyahın” söylemesiyle kanıtlanıyordu.
Amerika, insanlık tarihinin en gaddar ülkelerinden biri, dünyaya kan kusturmuş, başkalarının topraklarını işgal etmiş, savaşlar çıkartmış, suikastlar düzenlemiş, yabancı ülkelerin iç işlerine müdahale etmiş, siyahları ezmiş, ırkçılığı yaşamış bir ülke.
Ama bugün bir siyahı ikinci kez başkan seçebiliyor.
Seçilen başkan, ülkesinde herkese yer olduğunu, herkesin başarıya ulaşabileceğini söylüyor.
Halkının kendisine benzemeyen kesimlerini ezmeyi düşünmüyor, kimsenin dilini, dinini, kültürünü aşağılamıyor, kendisini eleştirenleri düşman olarak görmüyor.
İmrenmez misiniz?
Türkiye’de bir Kürt’le bir Ezidî’nin Çankaya için yarıştığı bir günün gelip gelmeyeceğini düşündüğünüzde, neye imrenmeniz gerektiğini de anlarsınız.
Seçmeninin yüzde 72’sinin beyaz olduğu bir ülkede bir “siyahın” başkan olduğu çağda biz hâlâ“anadilde eğitimin şeytan oyunu” olduğunu konuşuyoruz.
Cumhuriyet Bayramı’nda yürüyen CHP’lileri meydanlarda dövdürüyoruz.
Uludere katliamının sorumlularını ortaya çıkarmıyoruz.
Hâlâ siyaseti “idam” şantajlarıyla yürütmeye uğraşıyoruz.
Obama’nın ikinci kez seçilmesi sadece Amerika’nın değil dünyanın nasıl değiştiğini de gösteriyor aslında.
Gelişmişliğin ölçüsünün, “azınlık” kavramını ortadan kaldırmak olduğunu anlatıyor herkese.
“Ben çoğunluğum, herkes benim gibi olacak, benim dediğimi yapacak” zorbalığının bittiğini kanıtlıyor.
Bunlara imreniyorum işte.
Kendi ülkemde de bu ölçüler geçerli olsun istiyorum.
Bu ülkenin yöneticileri de Obama ya da Clinton düzeyinde konuşabilsin istiyorum.
“Sen azınlıksın çocuğunu anadilinde eğitemezsin” zorbalığı bitsin istiyorum.
Başörtülü kadınlar da “eşit vatandaş” olsunlar, seçme hakkına sahip oldukları gibi seçilme hakkına da sahip olsunlar istiyorum
Amerika’nın bazı eyaletlerinde “eşcinsel evlilikler” yasallaşırken, burada televizyon dizilerine karışılmasın istiyorum.
İnsanların nasıl yaşayacağına, nasıl eğitim göreceğine, nasıl ibadet edeceğine devlet müdahale etmesin istiyorum.
“Oyunuzu kazansam da kazanmasam da sizi dinledim, sizden bir şeyler öğrendim. Siz beni daha iyi bir başkan yaptınız,” diyecek güvene sahip siyasi liderler olsun istiyorum.
Rakip partinin seçim kaybetmiş lideri konuşurken, müziği kapatıp o konuşmayı kendi seçmenine de dinleten partiler olsun istiyorum.
Amerikalıların yaptığını biz niye kendi ülkemizde yapamıyoruz diye dertlenmeyeyim istiyorum.
Çok şey mi istiyorum?
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018