Ahmet ALTAN
Tuhaf işler oluyor.
Adı bizde saklı olan CHP Parti Meclisi üyesi diyor ki, “Meclis’te yemin etmeme kararı bize dikte ettirildi”.
Bir başka Parti Meclis’i üyesi diyor ki, “Kılıçdaroğlu’na bu kararı parlamentodaki vekillerimize de danışmamızı söyledik ama reddetti”.
Bir diğeri diyor ki, “Kılıçdaroğlu, ‘ben böylesini uygun görüyorum’ deyince konu kapandı”.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin geleneğinde olmayan bir boykotu, Meclis’teki grubuna danışmadan ve itirazları da dinlemeden gerçekleştiriyor.
Koskoca partiyi böylesine büyük bir siyasi angajmana niye sokuyor?
Haberal’ı serbest bıraktırabilmek için.
BDP de, Hatip Dicle’nin milletvekili olabilmesi için siyasi bir boykot uyguluyor ama bu partiyle, daha genel olarak Kürt hareketiyle Dicle arasında büyük bir kader birliği var, uzun zamandan beri Kürtlerin hakları için mücadele ediyorlar, Dicle bu uğurda yıllarca hapis yatıyor, hareketin sembol isimlerinden biri haline geliyor.
BDP-Dicle ilişkisi kolay anlaşılabilir bir ilişki.
Peki, CHP ile Haberal arasındaki kader birliği nereden kaynaklanıyor?
Ergenekon davasının en önemli sanıklarından biriyle CHP arasında nasıl bir bağ var?
Görünür hiçbir bağ yok.
Haberal, CHP geleneğinden gelen biri değil.
Tam aksine.
Sağ kesime ait, 28 Şubat’çı Demirel’e çok yakın bir isim.
CHP, neden kendi siyasi geleceğini Haberal’ın geleceğine bağlıyor?
Çünkü Kılıçdaroğlu böyle istiyor.
Peki, CHP’nin başına bir kaset komplosuyla gelen Kılıçdaroğlu, arkadaşları da karşı çıktığı halde Ergenekon’un sanıklarından birinin serbest kalabilmesi için neden böyle çılgınca dövüşüyor?
İşte bunun görünen, anlaşılabilen bir sebebi yok.
Bildiklerimize bakarak bunun nedenini anlayamayız.
Bunun nedeni “görünmeyen” bir yerde saklı.
Zaten, o “görünmeyen” neden Kılıçdaroğlu’nu esrarengiz bir bilmeceye dönüştürüyor.
Kılıçdaroğlu’nun partinin başına geliş biçimine, partinin geleneğinden gelmeyen biri için, partinin geleneklerinde hiç olamayan türden işler yapışına, bu yolda partidaşlarının hiçbir eleştirisine kulak asmamasına bakınca, Kılıçdaroğlu’nun parti başkanı yapılmasının amacı acaba bu muydu diye soruyor insan?
“Başkan yapılması” diyorum çünkü Kılıçdaroğlu kendi başkan olmadı, Baykal hakkında belirsiz bir kaynak bir video yayınladı ve Baykal varken asla başkan olamayacak olan Kılıçdaroğlu büyük bir medya desteğiyle başkanlığa oturtuldu.
Kılıçdaroğlu’nu deliler gibi destekleyen medya da Ergenekon serbest kalsın diye uğraşan medyaydı.
Kılıçdaroğlu “projesi” de geldi Haberal’ın serbest bıraktırılması projesine dayandı.
Kılıçdaroğlu ve kendi yakın çevresi, Haberal’ın serbest bıraktırılması için uğraşmalarını “tutukluk sürelerinin uzunluğuna” bağlıyorlar.
Ne özgürlükçü bir tutum, değil mi?
Özgürlükçülüğün “utanmazlıkla” bu kadar benzeştiği bir durum az görülür.
Bugün hapishanelerde 14 yıldır hakkında karar verilmeden yatan insanlar var, CHP ya da Kılıçdaroğlu, bir tek gün o insanların haklarını savunmuş mu, bir tek gün “bu insafsızlıktır, bu insanları bırakın” demiş mi?
Dememiş.
Çünkü onlar Ergenekon sanığı değil.
Peki, bugün o insanların haklarına sahip çıkıyor mu?
Hayır.
Kılıçdaroğlu ve ekibi, sadece Ergenekon sanıklarının, özellikle de Haberal’ın özgürlüğü için savaşıyor.
Niye?
Kılıçdaroğlu ile Haberal arasında nasıl bir ilişki var?
Kılıçdaroğlu ile Haberal’ı parlamentoya sokturduğunu bizzat açıklayan Demirel arasında nasıl bir ilişki var?
Daha iki ay önce televizyonlarda, “Arkadaşlarımız serbest bırakılmazsa yargı kararını kabul ederiz” diyen Kılıçdaroğlu niye Meclis’in toplanmasına bir saat kala aniden fikrini değiştirdi?
Tabii asıl soru şu:
Kim Kılıçdaroğlu’nu başkanlığa oturtan komployu yaptı?
Niye Ergenekon ve Haberal, Kılıçdaroğlu’nun en büyük sorunu?
Sanırım herkesten önce eski CHP’liler, Ergenekon’u böyle savunması halinde ilk seçimlerde tarihinin en büyük yenilgisine uğrayacak olan CHP’nin zirvesindeki bu “Haberal sendromu” bilmecesini çözmek zorundalar.
Kimin yaptığı anlaşılamayan “bir numara” partilerini yakacak çünkü.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018