Ahmet ALTAN
Bugünlerde bir Rus atasözü pek revaçta, dilden dile geziyor.
“Ayıyı dansa kaldırırsan, dansın ne zaman biteceğine ayı karar verir.”
Bu söz, Türkiye-Rusya ilişkilerini iyi anlatıyor.
Ama ben Türkiye’nin son zamanlardaki dış politikasını daha iyi anlatacak bir Türk atasözü biliyorum:
“Yanlış havlayan köpek sürüye kurt getirir.”
Eğer gücünden fazla gürültü çıkartırsan, senden daha güçlü olanların dikkatini kendi zayıflığına çekersin.
Bu türden tuhaf bir davranış biçimi herhalde geleneklerimizde var ki böyle bir atasözümüz olmuş.
Demek sahip olmadığımız bir güce sahipmişiz gibi davranıp başımızı belaya sokmayı seviyoruz.
Bu alışkanlığımız da günümüzde artarak sürüyor.
Bir ülke, kendisinden on kat daha güçlü bir komşusunun uçağını, o uçak kendi sınırlarını 17 saniyeliğine ihlal edip, tam topraklarını terk ederken neden vurur?
Var mı bunun bir açıklaması?
İçerde “biz herkese meydan okuruz” diye böbürlenebilmek için mi?
Önümüzdeki yıl yapılacağı anlaşılan başkanlık seçimlerine “milliyetçilik” rüzgarı eklemek için mi?
Yoksa kendini bilmezlikten mi?
Niye?
Üstelik kendi yaptığımızdan öyle ödümüz patlıyor ki uçağı düşürdükten iki dakika sonra NATO’ya koşup “bizi koru” diyoruz.
Ve, hayatın bir cilvesi, Batı’nın “demokrasi, insan hakları, fikir özgürlüğü” gibi değerlerinden nefret eden, o değerlerden uzak bir hayat sürebilmek için “Şanghay Beşlisi” denilen diktatörler birliğine üye yazılabilmek için yalvar yakar olan bir iktidar, yakın tarihimizde eşine az rastlanır biçimde Batı’ya muhtaç duruma düşüp Batı’nın etekleri altına saklanıyor.
Herhalde hatırlıyorsunuzdur, Laleli esnafı iriyarı bir İrlandalı turistle kavga etmişti, videosu günlerce sosyal medyada dolaşmıştı, orada kısa boylu bir adam kendisinden iki misli büyük bir adama saldırmış, yumruk atmaya çalışmıştı.
İriyarı İrlandalıdan yumruğu yeyince de dişleri dökülmüş, yere yıkılmış, yarı bilinçsiz bir halde karşı kaldırıma kaçmıştı.
O adam niye saldırmıştı iriyarı adama?
Ertesi gün kahvede “nasıl vurdum” diye övünebilmek için mi, kendini olduğundan daha güçlü sandığı için mi, bir an kendisini havaya kaptırıp gerçekleri unuttuğu için mi?
Bizim “uçak” macerası, bana hep o adamı hatırlatıyor.
Onun da mantığını anlayamamıştım, bunun da mantığını anlayamadım.
Ama işin içine devletler girince mesele “tek yumrukla” bitmiyor.
Rusya işin peşini bırakmıyor.
Bırakamaz da, Rusya’nın başında bütün siyasi kariyerini “milliyetçilik” üstüne bina etmiş, aklını “Büyük Petro” olmaya takmış, oraya buraya saldıran ve bu saldırılar sonucunda ülkesinin durumunu da zorlaştıran bir adam var.
Türkiye’nin “uçağını” düşürmüş olmasını sineye çekerse bütün kariyeri perişan olacak.
Üstelik, Türkiye’nin bu hamlesi ona Suriye’de muhteşem bir fırsat bahşetti, neredeyse başka hiç kimsenin yapamayacağı bir biçimde Suriye’yi Rusya’ya hediye ettik.
Suriye’ye, dünyanın karşı çıkamayacağı bir biçimde, “saldırıya uğradım” diyerek asker ve silah yığdı.
Onunla da kalmadı, şimdi dünya kamuoyunda, “IŞİD petrolünü Türkiye pazarlıyor, yöneticiler de bundan komisyon alıyor,” diye büyük bir kampanya başlattı… Bu kampanya Batılılar tarafından destek görüyor, her gün Batı basınında Türkiye-IŞİD petrol ilişkileri konusunda yazılar çıkıyor.
Petrolün Suriye’den Türkiye’ye girdiğini, Ceyhan limanına gittiğini, oradan Malta’ya gönderildiğini, oradan da İsrail’e yollandığını söyleyen İngilizce bir yazı okudum geçenlerde…
Bunları yazanlar, bu petrolün alım satımını kimin yaptığını, kimin “komisyon” aldığını da soruyorlar… Genellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adından söz ediyorlar.
Şimdi, Türkiye-IŞİD ilişkisi ya da Erdoğan-IŞİD ilişkisi, Rusya’nın meseleyi nasıl ortaya koyacağına bağlı olarak, Birleşmiş Milletler’e gidecek gibi gözüküyor.
İçerde gazeteler başka başka şeyler yazıyorlar ama dünya medyası “Türkiye-IŞİD” ilişkisini kabul etmiş vaziyette.
Bizim ülke, dünyanın nefret ettiği kanlı bir terör örgütüyle bütünleşti insanların zihninde.
Tam bu belanın ortasında, Batı’nın etekleri altına sığınıp “bizi koruyun, ne isterseniz yaparız” diye kıvranırken, aaa bir de baktık, Musul’a asker sokmuşuz.
Niye böyle bir iş yapıyoruz?
O kısa boylu adam iriyarı adama neden saldırdı?
Laleli esnafından pek farkı kalmadı bizim iktidarın da ondan.
Başka bir açıklaması yok.
Biz Musul’a asker gönderir göndermez, Amerika açıklama yaptı, “bu askeri harekatın bizimle alakası yok.”
Irak da bir açıklama yaptı, “48 saat içinde askerlerinizi çekin yoksa her türlü tedbiri alırız.”
Arkasından bir açıklama daha yaptılar.
“Gerekirse Rusya’yı çağırırız.”
İnsan, acaba bizim iktidar gizlice Rusya hesabına mı çalışıyor diye sormadan edemiyor, Suriye’den sonra Irak’a da Rusya’nın girmesi için yolu açıyormuşuz gibi duruyor çünkü…
Başka bir devletin toprağına asker sokuyoruz o devlete sormadan… Bunu yapacak gücümüz var mı?
Yok.
Niye yapıyoruz?
Cevap, Laleli esnafının davranışında saklı.
Bu çetrefil durumda, bir de İran’ı kızdıran bir açıklama yaptı Erdoğan, İran’dan da sert bir cevap geldi.
“Haddinizi bilin.”
Şu anda, Rusya, Suriye, Irak ve İran ile hasım durumdayız.
Bu garip ve manasız “dış politikadan” Türkiye’de yaşayan 75 milyon insanın ne çıkarı var?
Hiçbir çıkarı yok.
Aksine hayatımız gittikçe zorlaşacak, gittikçe daha fakirleşeceğiz.
Milyonlarca insanın işsiz kalma ihtimali kapımızda… Dolar fırlayıp gitmiş, enflasyonda dünya beşincisi olmuşuz.
Bütün komşularımızla “savaş” pozisyonuna girmişken, Güneydoğu’da da iç savaş görüntüleri yaşanıyor, mahallelerde, ilçelerde polis ve asker kuşatması var, çatışmalar sürüyor, ölümler artıyor.
Diyarbakır’ın yakında “Halep olacağı” açıkça konuşuluyor.
PKK’nın şiddeti Batı’daki büyük kentlere taşıyacağı lafları dolaşıyor ortalıkta.
Ve bu duruma bizi kimse sokmadı.
Bu iktidar yaptı bunları.
Bu tabloya baktığınızda, “bu ülke iyi yönetiliyor” diyebiliyor musunuz gerçekten?
AKP seçim kazanmayı beceriyor ama ülke yönetmeyi beceremiyor.
Yönetilen bir ülke bu durumda mı olur?
Bütün komşularıyla askeri çatışma durumuna geçmiş, gücü savaşmaya yetmeyecek, yaptığı hatalardan dolayı Batı’nın her dediğini yapmaya mecbur, fakirleşen bir ülke.
Niye yapıyor AKP iktidarı bunları?
Laleli’deki bakkal niye saldırıyor iriyarı adama?
Laleli’deki bakkalın mantığını çözen, AKP’nin mantığını da çözer.
Ortada bir mantık varsa tabii…
AHMET ALTAN / HABERDAR
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018