Ali BAYRAMOĞLU
İçinde yaşadığımız dönemin yükselen en önemli toplumsal unsuru, şüphe yok ki milliyetçilik.
Karşımızda birçok neden ve gösterge var: göç dalgaları ve göçmen karşıtlığı, radikal dinî hareketler, çok kültürlü toplum modelinin ideal olmaktan çıkıp bir hedef hâline getirilmesi, güç siyasetinin öne çıkması, bununla birlikte devletlerin siyasetin asli taşıyıcılarından birine dönüşmesi, millî sınırların ve millî devletin siyasî referans olarak toplumsal algıda yükselmesi.
Milliyetçiliğin yükselmesinin, özellikle Batı’da aşırı sağ partilerin yaşadığı çıkış gibi, açık siyasî yansımaları olduğu muhakkak.
Ancak bugünün dünyasını belirleyen, bu tür tepkisel siyasî yükselişlerden çok, toplumsal algılarda “millîlik”, toplumsal nitelikli bir milliyetçilik duygusunun yükselmesi. Bu duygu yükselişi sadece aşırı sağa oy verenlerde değil, seçmenlerin genelinde yaşanan bir hâl. Türkiye’de de esas toplumsal rüzgâr bu yönden esiyor.
PANORAMATR’nin mayıs ayı araştırmasının Odak bölümündeki rakamlar, milliyetçi duygunun yükselişi ve milliyetçiliğe verilen anlamlar bakımından ilginç bulgular içeriyordu. Katılımcıların kimlik tercihlerinde “Atatürkçülük” ve “milliyetçilik” kategorileri diğerleri karşısında açık ara öne çıkıyor, dahası Atatürkçülüğe verilen anlamlar laiklikten ziyade önemli ölçüde milliyetçilikle ve millî duyguyla tanımlanıyordu. Atatürkçülük ve milliyetçilik tercihleri birlikte yüzde 55’e ulaşıyordu.
Bu milliyetçilik dalgasının, bizde de başka diyarlarda da, siyasî-ideolojik milliyetçi hareketlerden farklı, hatta ayrışan özellikler taşıdığı söylenebilir. Nitekim dalganın birbirinden farklı, hatta çelişkili görünen yönleri bulunuyor. Milliyetçi bu yeni rüzgâr, “öteki” fikrine, dışa karşı mesafeli, hatta dışlayıcı olduğu oranda evrensel ilkeler, millî fayda karşısında önemini kaybetmekte; bu durum anti-liberal eğilimleri, popülist destekleri beslemektedir. Milliyetçiliğin hâkim algıda, siyasî partiler üstü ve siyaseti taşıyan asli nesne olarak devlet fikrine, siyaset-devlet özdeşliğine açılan kapılarla gönderme yapması, bugüne dair kimi ülkelerde daha baskın olan önemli bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Buna karşılık, aynı rüzgâr örneğin Türkiye’de yerleşik kültürel ve siyasî-ideolojik kimlik kategorilerine, kuvvetli aidiyet hâline görece mesafeli, daha yumuşak bir niteliğe işaret ediyor; içeride ve içe dönük olarak evrensel değerlerle uyumlu bir şekilde özgürlük ve demokrasi fikirlerini bünyesine çekmeye başlıyor.
Bardağın dolu tarafından ve değişim faktörüyle bakalım…
Toplumsal nitelikli bu millîlik dalgası, geleneksel milliyetçi siyasî hareketlerin tutumunda dönüşüme yol açar mı? Irkî veya kültürel aidiyette mutlaklık iddiasını, tarihi ve siyaseti milletler arası çatışma olarak görmesini, milleti yeknesak ve tek fayda etrafında tanımlanan, seferber edilen güç olarak ele almasını; bu çerçevede gücü değer kabul eden, en güçlüyü iktidara layık gören, güç güzellemesi ve çağrısı yapan zihniyetini biraz olsun büker mi?
Belki…
Bahçeli’nin son bir yıldır aldığı yol, biraz bunları akla getirmiyor değil. Kürt barışında oynadığı rolü, benimsediği yeni söylemi, bunu da aşarak CHP operasyonlarıyla ilgili hukuk merkezli son çıkışlarını dikkate alacak olursak, yaşadığı ve taraflarını yaşamaya davet ettiği hususun bir dönüşüm olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Nasıl? Cumartesi yazısına…
Yazarlar
-
Murat SevinçParantezler… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDevlet, itibarının zedelenmesi karşısında sessiz kalırsa… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİndirimli TC vatandaşlığı… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAdalet ile Ahlâk Arasındaki Kopmaz Bağ 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYükselen milliyetçilik neye benziyor? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKomisyonun zor tercihi ve yargının yolsuzluk çıkmazı 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Rojava Hep Gündem… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERBedeli ücretliye ödetmek 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMHP’nin devrimci etkisi 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNNiyet Hayır, Akıbet Hayır 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAK Parti bu transferlerle güçlenir mi? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN24’üncü yıl - Farklar 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.08.2025
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025