Amberin ZAMAN
Türkiye’nin, Suriye politikasını, yediği Sünni mezhepçilik damgasından arındırmaya çabaladığı ve uluslararası toplumun belirlediği parametrelerin içine çektiği bu günlerde yolum Hatay’a düştü. Hassas mezhepsel ve etnik dengeler üzerine oturan medeniyetler arası barışın simgesi Hatay Suriye’deki iç savaştan olumsuz etkilenen illerin başında geliyor. Suriyeli mültecilerin akın ettiği Hatay’da bellerinde silahlarıyla ulu orta gezdikleri iddia edilen “sakallı Suriyeliler”, toplumu germişti.
En fazla da Alevi nüfusunu germişti.
Sayıları 700 bini aştığı tahmin edilen Suriyeli sığınmacılar tatsız olaylarla anılmaya başladılar. Bu boyutlarda ve bu hızda göç alan her ülkede böylesi durumların yaşanması normal. Türkiye’nin Suriyelilere kucak açmasını vicdani görev olarak görenlerdenim.
Ancak kucak açarken bunca insan ile nasıl baş edileceği daha iyi hesaplanmalıydı. Daha şeffaf bir politika yürütülmeliydi. Örneğin, mülteci kampları Birleşmiş Milletler’in ortak denetim taleplerine kapalı tutuldu. Arkadaşımız Tuğba Tekerek’in BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden yeni emekli olan Metin Çorabatır ile yaptığı 5 Kasım tarihli söyleşi bu konuda önemli çarpıcı bilgiler içeriyor. Kaçırdıysanız okuyunuz derim.
Antakya’ya vardığımda ortalıkta korkunç bir iddia dolaşıyordu. Geçtiğimiz hafta İskenderun’da elleri kelepçeli, ağzı bağlı, ve kafasına çuval geçirilmiş hâlde ölü bulunan Ferhat İlkem adındaki genç harita teknikerinin kafası cinayetin olası failleri olarak tutuklanan üç Suriyeli tarafından testereyle kesilmişti. Bu korkunç iddia, mutlak gerçek şeklinde Antakya’da yayılıyordu.
Ve Suriyelilere karşı duyulan kuşkuları nefrete çevirecek cinstendi. Ölümünden bir kaç gün önce ilk kez baba olan İlkem’in ölüm şekli yeterince berbattı. İşin doğrusunu öğrenmek üzere İlkem’in memleketi, dört kilometre uzaklıktaki (Sünni) Sofular Köyü’ne gittim. Taziye çadırında rastladığım maktulün kardeşi Yusuf İlker öfkeliydi. Ancak abisinin kafasının kesildiği iddialarını kesin dille reddetti.
Antakya’ya döndüğümde Alevilerin önde gelen dinî rehberlerinden Ehlibeyt Vakfı Başkanı Ali Yeral’ın ofisine gittim. Vardığımda Yeral cemaatle sohbet ediyordu. “Allahu ekber diyerek insanları öldürenler cennetin kapılarının kendilerine açılacağını sanıyorlar, yanılıyorlar, onlar cehennemin yolunu tutuyorlar” diyerek Suriye’deki tekfiri militanlara göndermede bulunuyordu. Türkiye’nin Suriye politikasındaki balans ayarı ve bunun tezahürü sayılabilecek El Kaide’ye yönelik düzenlenen operasyonlar Alevi toplumunu ferahlatmamış mıydı? “Hayır” diyen Yeral nedenlerini şöyle sıraladı:
“Toplumumuz katliam ne zaman olacak korkusu yaşıyor. Öz yeğenim İnan Yeral rastladığı bir Selefi tarafından tehdit edildi. Kendisine ‘sıra size gelecek’ dendi. Nisan ayında kimlikleri belirlenmeyen kişiler ben yurtdışındayken evimize girip ‘sizi yakacağız’ diye not bıraktı. Resmî korumayla geziyorum. Üç aydır bu tür olaylarda gözle görülür durulma oldu. Hükümet geri adım attı. Davutoğlu Kerbela’ya, Necef’e gitti. Ama bu tarihî hatadan dönmeleri, mezhepçilikten vazgeçmeleri için Suriye’de yüz binden fazla insanın ölmesi mi gerekiyordu? Aleviler nasıl korkmasın? Videoyla çekilmiş görüntüler var. Suriye’de Alevi kadınların meme uçlarını kesip tespih yapan canavarlar var.”
Ama Suriye’de katliamlar karşılıklı yapılıyor. Esad güçlerinin imza attıkları barbarlıklar da saymakla bitmez. Hem Selefilerin Türkiye’deki Alevilere ne diye saldırısın? Yeral’ın yanıtı şöyle oldu: “Türkiye muhaliflerden desteğini çekerse Selefiler bunun intikamını buradaki Alevilerden alır.”
Hükümet Gezi olaylarıyla travmaları daha da depreşen Hataylı Alevilerin bu yöndeki endişelerini derhal gidermelidir.
Buna sadece Alevilerin değil her geçen gün daha fazla şeytanlaştırılan Suriyeli sığınmacıların da ihtiyacı var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018