Amberin ZAMAN
Pazar gecesi Kerkük vilayetinde askeri bir operasyona başlayan Irak ordusunun ‘Altın Bölüğü’ ve Şii milis gücü Haşdi Şabi, kent merkezindeki kilit noktaları ve civarındaki petrol sahalarını 24 saatte ele geçirdi.
An itibarıyla peşmergeler Hanekin dahil Diyala eyaletinde de bazı noktalardan çekilmiş durumda.
Kuzey Irak’ta ortalık toz duman
Iraklı Kürtler şokta. Karşılıklı suçlamalar havada uçuşuyor. Ortalık toz duman.
Yaygın kanaate göre geçtiğimiz hafta hayata veda eden Kürdistan Yurtsever Birliği’nin (KYB) başkanı Celal Talabani’nin oğlu Bafel, İran’ın baskısına dayanamayıp Kerkük’te bulunan KYB’ye bağlı peşmergelerin geri çekilmesinde Irak Başbakanı Haydar el Abadi’yle gizli bir anlaşma yaptı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) Mesut Barzani’ye bağlı Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) peşmergeleri de Irak ordusuyla çatışmadan geri çekildi.
Kerkük’ün güneyinde ciddi manada bir tek çatışma yaşandı. Birkaç peşmerge ve Irak askerinin öldüğü söyleniyor.
Her ne kadar ‘İran peşmergeye saldırdı’ algısı yayılmak istense de işin özü, Irak ordusu ve Haşdi Şabiler herhangi ciddi engelle karşılaşmadan federal hükümetin otoritesini ihtilaflı alanlarda yeniden sağladı. Merkezi hükümetin hedefi 2014’te IŞİD saldırdığında boşalttıkları ve peşmergelerin ele geçirdiği toprakları geri almak.
Bu noktaya nasıl varıldı?
Bilindiği gibi Barzani ABD, Türkiye ve İran’ın uyarılarına rağmen 25 Eylül’de Kerkük gibi ihtilaflı bölgeler dahil, KBY idaresinde bulunan tüm yerleşimlerde bağımsızlık referandumu düzenledi. Yüzde 93 ‘Evet’ oyuyla sonuçlanan referandumu yok sayması için Barzani üzerinde müthiş bir baskı oluştu. İlk adım Bağdat’tan geldi. 29 Eylül günü KBY’nin hava sahasını uçuşa yasakladı. Akabinde Türkiye ve İran koro halinde Barzani’yi sınırları kapatmakla, aynı zamanda askeri müdahaleyle tehdit etti.
Bu arada ABD, tansiyonu düşürmek için Barzani’ye bir dizi öneriler iletti. Buna göre Kerkük’ün idaresi geçici olarak Irak merkezi yönetimiyle paylaşılacaktı. Kentin dışında ABD askerlerinin de bulunduğu ‘K1’ denen askeri alan ve Irak milli petrol şirketinin işlettiği petrol ve doğalgaz sahaları da dahil edilecekti. Diğer bir öneri ise Habur dahil KBY’nin Türkiye ve İran’la gümrük kapılarını yine merkezi hükümete ya devretmesi veya ortak yönetmesiydi. Barzani’nin bütün önerileri geri çevirdiği söyleniyor.
Öte yandan bölgede bulunan İran Devrimi Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani Bağdat ile KBY arasında mekik dokuyarak referandumun yok sayılması için baskısını sürdürdü. Neticede Bafel Talabani ve istihbarattan sorumlu Lahur Talabani gibi aile içerisindeki önemli müttefikleri Bağdat ve Tahran’la işbirliği yapmaya karar verdi. Ve bu sayede Kürtlerin ‘Kudüs’ü diye anılan Kerkük düştü.
Barzani’nin referanduma Kerkük ve diğer ihtilaflı alanları katmakla büyük risk aldığı muhakkaktı. Referandum öncesine kadar en yakın müttefikleri arasında sayabileceği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı karşısına aldı. Çünkü Kerkük, Erdoğan’ı desteğine ihtiyaç duyduğu milliyetçilerin karşısında sıkıştıran son derece hassas bir mesele. Referanduma günler kala Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan Barzani’nin ayağına kadar gidip en azından Kerkük’ü referandumun dışında tutması için uyarıda bulundu. Barzani uyarıları yeterince ciddiye almadı.
Ancak hesaplardaki en büyük hata ABD’nin tepkisiyle ilgiliydi. Rakka’nın düşmesiyle birlikte ABD ile ilişkilerinde kritik bir eşiğe varan Suriyeli Kürtler de şüphesiz olup bitenden kendi paylarına düşen dersi almıştır.
Kim kimi suçluyor?
Barzani cephesi an itibarıyla Bafel ve yanında duran tüm Talabanileri hainlikle suçluyor. Aynı şekilde ABD’yi de Kürtleri yine satmakla suçluyor. ABD destekli İran şahı ve Saddam’ın imzaladığı 1975 tarihli Cezayir Anlaşması’yla paralellik kuran epey Iraklı Kürt var. Şah, Iraklı Kürtleri Saddam’a karşı kullanıyordu. Anlaşma sonucu Şah CIA ile birlikte Kürtlere desteğini çekmişti. Akabinde palazlanan Saddam Kürtlere kimyasal gaz kullanacaktı.
Talabani tayfası ise bütün suçu Barzani’ye yüklüyor. Referandumdan vazgeçseydi bu hezimetin asla yaşanmayacağını savunuyorlar.
Bundan sonra ne olacak?
ABD’nin Irak’taki önceliği İran’ın nüfusunu dengelemek. Bunu bağımsız bir Kürt devletiyle değil, Abadi gibi ‘ılımlı’ Şii liderlerle gerçekleştirebileceğine inanıyor. Planın bir ayağı Bağdat ile Suudi Arabistan’ı barıştırmak ki bu başarıyla sürüyor.
Ve ilk etapta Türkiye’yi ikna ederek Barzani’yi sıkıştırmayı deneyen ABD, İran’ın Talabanilerle anlaşması sayesinde sorunu ‘halletti.’ Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi İran’ın ‘Kürt paranoyası’ağır bastı.
Önümüzdeki nisan ayında yapılması öngörülen meclis seçimlerinde yeniden adaylığını koyacak ‘Kerkük’ü Kürtlerden geri kazanan’ bir Abadi var şimdi. İran Abadi’yle yaşayabilir. Ama kendi Kürt sorununu kaşıyacak İsrail destekli bağımsız Kürdistan’la yaşayamaz.
Peşmergenin itibarı IŞİD’den kaçıp Yezidileri kaderiyle baş başa bıraktıktan sonra ağır darbe yemişti. An itibarıyla ise yerlerde sürünüyor.
Yezidilerin imdadına yetişen ve Suriye’de Rakka’yı ele geçirmek üzere olan PKK ve YPG’nin Kürtler nezdindeki itibarı ise göklerde. KDP’nin Kerkük’ü güç kullanarak geri alması imkansız görünüyor. Böylesi bir hamle işleri KYB güçleriyle çatışmaya kadar götürebilir.
Şu an için Barzani’ye en fazla yarayacak senaryo Haşdi Şabilerin kontrolden çıkıp diğer ihtilaflı alanlara yönelmesi. Ardından da Kürtlerin Irak anayasası tarafından belirlenmiş sınırlarını delip Kürtlere saldırması. Bu duruma ABD müdahale etmek zorunda kalır.
Türkiye de Şii milislerin kendi sınırlarına bu denli yaklaşmasını istemez. Ancak milislerin PKK’nin Suriye sınırında Şengal bölgesinde kontrol ettiği alanlara ilerlemesine göz yumabilir. Ancak Bağdat merkezi hükümetinin KDP’ye ve Türkiye’ye karşı denge unsuru olarak gördüğü PKK’ya yönelik herhangi bir saldırısı son derece düşük olasılık olarak değerlendiriliyor.
Mesud Barzani bırakır mı?
Biz bu satırları yazarken sosyal medyada Barzani’nin istifa edip yerini yeğeni ve halihazırda KBY Başbakanı Neçirvan Barzani’ye devredebileceğinden söz ediliyordu.
Bu, “Barzani gitmeli” diyen Türkiye tarafından memnuniyetle karşılanacaktır. Pragmatik kişiliğiyle Neçirvan Barzani, ABD’lilerin de favorisi diyebiliriz.
Ancak Barzani ailesinde kurallar farklı işliyor. Dışardan dayatmayla ne Neçirvan başa gelebilir ne de herhangi başka birisi.
Talabani cephesi
Talabani cephesinde de işler karışık.
Celal Talabani’nin eşi Hero oğlu Bafel’in cephesinde yer alıyor ama ağır hasta. Diğer oğlu Kubat ise KDP’den yana tavır aldı.
Şimdiden patlamasa dahi Hero’nun vefatıyla Talabaniler arasında da müthiş bir iktidar kavgası yaşanacaktır.
Üç gerçek
Sonuçta ortada üç gerçekle karşı karşıyayız.
Birincisi yanına ABD gibi bir süper güç almadan Kürtlerin bağımsız devlet kurması çok zor.
İkincisi Kürtlerin en büyük düşmanı yine Kürtlerin kendisi.
Üçüncüsü ise bu film henüz bitmedi. Dört parçada da Kürtlerin mücadelesi sürecektir.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018